Connect with us

Bilim Teknoloji

Kalafat: Deprem karada olsaydı can kaybı olurdu

Published

on

Kalafat: Deprem karada olsaydı can kaybı olurduDün Bozcaada açıklarında meydana gelen 6.2’lik deprem ile ilgili UDİM Müdürü Doğan Kalafat, “Deprem karada olsaydı, yıkıma ve can kaybına neden olabilirdi.” dedi.

Bozcaada açıklarında dün saat 16.16’da yaşanan 6,2’lik depreme ilişkin Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Doktor Doğan Kalafat bugün bir basın toplantısı düzenledi.

Kandilli’de basın toplantısında kameraların karşısına geçen Kalafat, ‘Kuzey Ege Denizi Depremi’ adı verilen yer sarsıntısıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kandilli Rasathanesi Deprem değerlendirme Merkezi’nde görsel veriler eşliğinde konuşan Kalafat, Depremin geniş bir alanda hissedilmesinin nedeninin fayın karakteriyle ilgili olduğunu söyledi. Kalafat, ” Kırılmanın doğrultusu Kuzey Doğu Güney Batı doğrultusunda. Enerjinin büyük bir kısmı Marmara bölgesinde etkili oldu. Enerjinin dağılımı kaynağın özelliğiyle uygurdur” diye konuştu.

Advertisement

İKİ DEPREM HATTININ ETKİLİ OLDUĞU BİR BÖLGE

Depremin meydana geldiği bölgenin Kuzey Anadolu fay hattından bağımsız yanal bir fayda meydana geldiğini belirten Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kuzey Anadolu fayı Doğu – Batı doğrultusunda devam eder, Doğu Marmara’dan itibaren çatal yapar. Bazı parçalara ayrılır. Bunlardan bir tanesi Kuzey bölümüdür. Bu Kuzey bölümünde 17 Ağustos Depremi olmuştur. Diğer bölümün İzmİt Körfezinin aşağısından Gemlik’e uzanır. Bu çatal aynı zamanda değişik parçalar halinde de Saroz’a bağlanmaktadır. Burada olan deprem aynı zamanda Kuzey Anadolu Fayının etkisinde olduğu gibi Batı Anadolu açılma rejiminin etkisinde olan bir bölge. Her iki sistemin karıştığı iç bölgede meydana gelmiş bir depremdir.”

YAŞANAN DEPREM SÜRPRİZ DEĞİL

Advertisement

Depremin meydana geldiği bölgenin en yakın merkez olan Ezine ilçesine 80 km mesafede denizde yaşandığını hatırlatan Kalafat, “Burası deprem açısından faal bir yer. Bu fayın kırılması normal. Burada herhangi bir sürpriz yok. Bu deprem daha önce yapılan bilemsel çalışmalarla oldukca tutarlı” dedi.

KARADA OLSAYDI CAN KAYBI OLURDU

Dün yaşanan Depremin, Marmara’da ya da İstanbul yakınında herhangi bir büyük depremi tetiklemesinin söz konusu olmadığını söyleyen Kalafat, depremin denizde yaşanmasının büyük bir avantaj yarattığını , sözlerine ekledi. Kalafat, “Deprem karada olsaydı, yıkıma ve can kaybına neden olabilirdi. Denizde olduğu için avantajdı. Karada olamaması bizim için avantaj” diye konuştu.

ENERJİMİZİ DAYANIKLI BİNALARA HARCAYALIM

Advertisement

Türkiye’de iki günde bir dördün üzerinde depremler meydana geldiğini söyleyen Kalafat sözlerinin devamında, “Bu deprem sürpriz değil. Böyle bir Coğrafya’da yaşıyorsak, fay tartışmalarından ziyade, enerjimizi depreme dayanıklı binalar yapmaya harcamalıyız” diyerek dikkatleri bir kez daha binalara çekti.

DEPREMİN ZAMANINI TAHMİN EDEMİYORUZ

Yerbilimcilerin yalnızca nerede deprem olabileceğini kestirebildiklerini, depremin büyüklüğünü tahmin edebildiklerini anlatan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: Ama ne zaman deprem olacağı konusanda bir şey söylememiz mümkün değil. Yapabileceğimiz şu: ‘O bölgedeki olan depremlerin periyotlarına bakabiliriz’. İstatistik metodlar hata payları içeriyor.”….

DEPREMİN ARDINDAN DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ KONUSUNDA YAŞANAN KARIŞIKLIK

Advertisement

Depremin ardından büyüklük konusunda yaşanan karışıklığın nedenine de değerlendiren Kalafat, bunun nedenini deprem büyüklüğü konusunda farklı ölçüler kullanılmasına bağladı

Kaynak: DHA

Advertisement
Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bilim Teknoloji

Denizcilik Meslek Yüksekokulu Akredite Oldu

Published

on

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Bölümü, Sualtı Teknolojisi programı akredite oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurulu, Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Çanakkale Bölge Liman Başkanlığından temsilcilerinin katıldığı denetlemede birinci sınıf dalgıç yeterlilik belgesinin alınabilmesi için de gerekli olan dalış takımları ve teçhizatlar yerinde görüldü.

Denetleme sonucunda akredite olan Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Bölümü, Sualtı Teknolojisi programı ile ilgili Denizcilik MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kuşku; “Bu süreçte emeği geçen Rektörümüz Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, kurumsal akreditasyondan sorumlu Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Dinçay Köksal ve tüm üniversite yönetim kadrolarımıza teşekkür ederim. Kurumsal aidiyetimizi güçlendirerek üniversitemizi daha yüksek bir çıtaya çıkartacağız. Eğitim ve öğretim kalitemiz buna bağlı olarak artacak. Hedefimiz Denizcilik MYO’yu ülkemizin alanında en iyi okullarından biri haline getirmek” dedi.

Advertisement

Continue Reading

Bilim Teknoloji

ÇOMÜ Deprem Çalıştayı Gerçekleştirildi

Published

on

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen “Depremle Yaşamak: Riskleri Azaltmak, Farkındalığı Artırmak” Çalıştayı, Double Tree by Hilton Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Çalıştaya; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu,  Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen,  İl Afet ve Acil Durum Müdürü İbrahim Tarı, Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Uğur Yavuz,  Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hüseyin Erkul, Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Genel Sekreteri Oğuz Ünal, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Bekler, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Gülenay Pınarbaşı’nın yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve akademik personel katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen “Bu çalıştayın anlam ve önemi, deprem riskine karşı toplum bilincini artırmak ve düzenli bir gelecek inşa etmek için bir adım atmış olmamızdır. Deprem riski en büyük doğal afet tehditlerinden biridir. Tarihimiz boyunca birçok deprem yaşadık ve ne yazık ki bu depremler binlerce can kaybına yol açtı. Bu olaylar depreme karşı hazırlıklı ve dayanıklı yapılar inşa etmenin hayati önem taşıdığını göstermektedir. Çanakkale’miz deprem kuşağında yer almanın getirdiği risklere maruz bir ilimizdir. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığımız olarak bu konuya büyük önem vermekte ve birçok paydaşımız ile bir araya gelmeyi hedeflemekteyiz. Bu çalıştay, deprem riskine karşı farkındalığı artırmak ve güçlü bir dayanıklılık kültürü oluşturmak amacıyla önemli bir platform sunmaktadır” dedi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, konuşmasında “Bugün burada, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 24. yıl dönümünde, deprem gerçeğiyle yüzleşmek, depreme hazırlıklı olmak ve deprem risklerini azaltmak için neler yapabileceğimizi tartışmak üzere bir araya geldik. Deprem Çalıştayı’nın teması “Depremi biliyoruz. Hedefimiz Riskleri Azaltmak, Farkındalığı Artırmak”  temasından oluşmaktadır. Bu tema, ülkemizin deprem kuşağı üzerinde yer aldığı ve her an büyük bir depremle karşı karşıya kalabileceğimiz gerçeğini kabul ettiğimizi, ancak bunun karşısında çaresiz kalmadığımızı, bilimsel ve teknolojik imkanlarla depremin etkilerini en aza indirmeye çalıştığımızı ifade etmektedir” ifadelerini kullandı. Afet farkındalığına dikkat çeken Rektör Erenoğlu “fet farkındalığı konusu ise toplumun depreme hazır olmasını sağlayacak en önemli unsurdur. Deprem bilincinin artırılması, afet eğitimlerinin verilmesi, afet yönetimi planlarının oluşturulması ve tatbikatların yapılması bu konunun içeriğini oluşturmaktadır. Deprem Çalıştayı’nın amacı, bu konularda uzman olan akademisyenlerin, kamu kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin ve yerel yönetimlerin görüş ve önerilerini almak, ortak bir akıl ve iş birliği oluşturmak ve depreme hazır bir Türkiye için somut adımlar atılmasına katkı sağlamaktır.” dedi.

Advertisement

Açılış konuşmalarının ardından yedi farklı konuda gerçekleşen odak grup toplantılarına geçildi. Çalıştay, sunumların tamamlanmasının ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Kaynak: comu.edu.tr

Advertisement
Continue Reading

Bilim Teknoloji

ÇAAM ve Ulupınar Gözlemevi 21. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinliği Gerçekleştirildi

Published

on

Temelleri 2001 yılında Ulupınar Köyü’nde atılan ve 19 Mayıs 2002 tarihinde resmi açılışı gerçekleştirilen ÇOMÜ Astrofizik Araştırma Merkezi (ÇAAM) ve Ulupınar Gözlemevi’nin 21. kuruluş yıl dönümü etkinliği, Ulupınar Gözlemevi’nde gerçekleştirildi.

 ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Merkez Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, öğretim üyeleri, öğrenciler ve farklı kurumlardan misafirlerin katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinlik, Gözlemevinin tanıtımıyla başladı. Merkez ve Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, araştırma merkezinin ve gözlemevinin güncel durumu, araştırma konuları ve ulaşılan bilimsel çıktılar hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

 Gözlemevi ve Merkez bünyesinde araştırmalar yapan Prof. Dr. Faruk Soydugan, Prof. Dr. Ahmet Erdem, Prof. Dr. Caner Çiçek, Prof. Dr. Esin Soydugan, Prof. Dr. İbrahim Bulut, Doç. Dr. Derya Sürgit, Doç. Dr. Ahmet Bulut, Dr. Mehmet Tüysüz ve Dr. Afşar Kabaş’a teşekkür belgeleri sunuldu. Kuruluş sırasında Gözlemevi arazisinin bir bölümünü bağışlayan merhum Yusuf Kemerli’nin kızı Dr. Yonca Yiğit ve eşi Prof. Dr. Murat Yiğit’e de teşekkür plaketi takdim edildi.

Advertisement

 Gözlemevi ve Araştırma Merkezi’nin Kurucu Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan, çevrimiçi bağlantıyla etkinliğe katılarak Gözlemevi’nin kuruluş hikâyesini ve düşüncelerini aktardı. Ayrıca, Gözlemevi’nin kuruluş döneminde katkı sunan Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimleri ve Teknik Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Volkan Bakış ve Prof. Dr. Hicran Bakış da çevrimiçi bağlantıyla kuruluş aşamasındaki deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar.

 Etkinlik kapsamında çeşitli seminerler de düzenlendi. Dr. Mehmet Tüysüz tarafından “Ötegezegen Keşifleri”  başlıklı bir seminer ve Dr. Afşar Kabaş tarafından da “Gökyüzü ve Gökyüzünde Hareket” konulu bir seminer verildi.

Etkinlik sırasında, Güneş teleskobu ile Güneş gözlemi gerçekleştirildi. Etkinlikte ayrıca, bilimsel araştırma yapılan teleskoplar da tanıtıldı.

Advertisement
Continue Reading

ÇOK OKUNANLAR