Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Bekler, 8 Ocak 2013’te Çanakkale yakınlarında gerçekleşen deprem ile ilgili detayları açıkladı.
8 Ocak 2013 Depremi (ML=6.2)
8 Ocak 2013 Ege Denizi Depremi (ML=6.2) Saat 16:16’da orta büyüklükte bir deprem olmuştur. Deprem yer kabuğu içinde yaklaşık 10 km derinlikte olmuştur. Deprem, Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolu olarak bilinen ve Biga Yarımadası geçerek yaklaşık Batı, Güney-Batı doğrultusunda büyük bir fay zonu içerisinde yanal atımlı bir fayın kırılması ile oluşmuştur. Depremin yeri, Biga yarımadası ana karasına paralel yaklaşık 55 km, Çanakkale merkeze de 100 km uzaklıkta denizde olmuştur. Bu özellikli depremler bölgenin teknonik yapısı ile uyumlu olup bağımsız niteliktedir. Deprem enerjisi itibariyle yapısal hasar oluşturabilecek özellikte olmayıp, mühendislik yapıları dışında hasar etkisi zayıf olmakla beraber, bölgede denge halindeki heyelanları az da olsa harekete geçirebilecek bir depremdir. Ana deprem sonrası çok sayıda küçük depremler bölgede belirli bir süre içersinde devam edecektir. Hali hazırda ulusal deprem araştırma kurumlarının donanımları, depreme ait detaylı teknik analizini yapabilecek niteliğe sahip olup, ilerleyen zamanlarda özellikle yeri, derinliği ve net büyüklüğü hakkında bilgi vermesi beklenmektedir.
Tanıtım
Bölgenin zamanda ve mekandaki dağılımları aletsel dönem olarak da bilinen 1900 yıllarından sonra oluşan depremler incelendiğinde (Şekil-1) bölgede bu depreme eş değer ve daha büyük depremleri görmekteyiz. 1912 depreminden bu yana 1983 yılına kadar büyüklükleri 6.1 ile 7.3 arasında değişen 12 deprem kuzeybatı Ege ve Biga yarımasında oluşmuştur (Şekil-2). Bunlardan en önemlileri 1912 Mürefte (M=7.3) ve 1953 Gönen (M=7.3) depremleridir. Her iki deprem içinde istatistiki deprem tekrarlama aralığı 60-130 yıldır.
Şekil- 1. Bölgemizde oluşan 1900-2013 yılları arasında oluşan depremler
Şekil-2. Bölgemizde oluşan tarihsel ve aletsel döneme ait büyük depremler
Tanıtım
Bölgemizin ve Anadolu’nun teknonik görünümü ve karmaşıklığı ele alındığında, gerilim alanları olarak da tabir ettiğimiz büyük deprem oluşturma potansiyeline sahip faylar gelecekte de benzer enerjiye sahip depremleri üreteceklerdir. Kesin zamanı bilinmemekle beraber oluş yerleri bu teknonik alanlar içersindedir.
Bölgemiz Anadolu’nun en etkin deprem bölgelerinden birisidir. Bu ve benzer enerjili ve de daha büyük depremlerin yapısal hasarlarının en aza indirebilmek için özellikle şehirleşme alanlarında yapı stoklarının fiziksel durumları, zemin koşulları çok iyi bilinmeli ve gerekli görüldüğü durumlarda zemin ve yapıların teknik analizleri yapılmalıdır.