Genel
Laboratuvar
Lisansüstü çalışmalarıma başlayacağım günlerde, bizden önceki dönemin tecrübeli yüksek lisans ve doktora öğrencilerine, çalışma konusu olarak ne tavsiye ettiklerini sormuştum. Genel olarak aldığım cevap; “Bize sorarsan, sakın laboratuvara dayalı, deneysel bir çalışma yapma. Başka birimlerin laboratuvarlarında çalışmaya çalışarak, kapı kapı dolaşıp ekipman arayarak, çok kritik bir zamanda bozulan aletin tamir edilmesini bekleyerek, tükenen sarf malzemesinin alınması için yöneticilere yalvararak verem olursun!”.
O dönemlerde bölümümüzde laboratuvar olmadığı için, araştırma ve tez çalışmaları yapılırken gerçekten de yukarıda sıraladığım şekilde zorluklarla karşılaşılıyordu. Hele bir de yöneticiler laboratuvara gerekli önemi göstermiyorlarsa; bunların daha fazlası bile yaşanabiliyordu.
Laboratuvar çalışmaları yapanlar, hele de uzun süren analizleri yapanlar iyi bilirler; çalışmalar süresince laboratuvar kişinin yaşam alanı şeklini alır. Hiç uygun olmamasına rağmen, gece gündüz orada bulunduğu için; yemek yediği, çay içtiği, bazen uyuduğu, çalışan kişi anne ise, bebeğine gidemediği için, bebeğin getirilip süt verildiği ve hatta gece bırakacak birisi bulunamamışsa küçük bir bölmesinde çocuğun uyutulduğu bir yer halini alır. Tüm bu yazdıklarım, tecrübe ile sabittir.
Akademik olarak özellikle fen bilimleri alanında bu kadar önem taşıyan laboratuvarlara, çok şükür ki son yıllarda, TUBİTAK, DPT gibi kuruluşların önemli destekleri var. Geçtiğimiz yıllarda laboratuvarların kurulması özellikle rektörlerin ve diğer yöneticilerin bu alanla ilgileri ile çok ilişkili idi. Üniversite yönetimi önceliğine almazsa herhangi bir laboratuvar kurmak çok zordu.
Son yıllarda Üniversitelerimizde çokça laboratuvarlar kuruldu. Ancak, bu kez de neredeyse her birime aynı pahalı aletlerden alındı. Bazı bölümlerde makineler, hocaların tekeline bırakıldı ve bu durum bazen istenmeyen sonuçlar doğurdu. Bu tür uygulamalara son vermek, israfları azaltmak ve daha çok çalışmalar yapılması için, Üniversitelerimizde merkezi laboratuvarlar kurulmaya başlandı.
Geçtiğimiz hafta ÇOMÜ’ de de böyle bir Merkezi Laboratuvar açılışı gerçekleştirildi. Üniversitemiz için çok büyük bir şans ki Sayın Rektörümüz, sosyal bilimci olmasına rağmen; geniş vizyonu ile laboratuvara, analizlere, kısacası tüm bilimsel çalışmalara fazlası ile önem veriyor ki; Merkezi Laboratuvar kurulmasına öncellik verdi. İçerisinin son derece modern ekipmanlarla donatılmasını sağladı ve daha da gelişmesi için çalışıyor.
ÇOBİLTUM adı ile faaliyet gösterecek olan laboratuvarlarımızda, günümüzün en önemli konularından ve Çanakkale’nin de en önemli problemlerinden olan su-atık su parametrelerinin analizleri, katı-sıvı yakıt analizleri, son günlerde gündemi oldukça fazla meşgul eden konulardan olan ve hepimizin önem verdiği ağır metal analizleri ve yine çok hayati bir konu olan zirai pestisit kalıntı analizleri, yağ asidi analizleri ve daha pek çok farklı analiz yapılabilecek. Yani hem halkımız, hem de hocalarımız ve öğrencilerimiz her türlü sorunlarını burada çözebilecekler.
Bir tek beher veya erlenmayer için, basit bir sarf malzemesi için çekilen zorlu günleri düşününce Merkezi Laboratuvarımız için emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyor, bizlere düşenin de buralarda çalışmalar yaparak gerek bilime katkı sağlamak, gerekse ÇOMÜ adını bilimsel olarak da çok daha yukarılara taşımak olduğunu hatırlatmak isterim. İyi çalışmalar temennilerimle….
teşekkür
01 Mart 2013 at 21:34
Değerli hocam bu konu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Kaleminize sağlık. Bu vesile ile biz de Sayın Rektörümüze sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz
yönetim
02 Mart 2013 at 13:32
Gerçekten de sizin gibi yöneticilerimiz olduğu için çok şanslıyız.Kendi zevkleri için trilyonları suya gömenlerden sonra bizim için ne büyük mutluluk bu yatırımlar.
Adınız...
02 Mart 2013 at 13:34
tanınmış üniversitelerden birinde hocanın biri kendi TUBİTAK projesinden bile malzeme alamadığı için mahkemeye vermiş yönetimi herkes ÇOMÜ yönetiminin kıymetini bilsin
Adınız...
02 Mart 2013 at 17:51
Bu mu yani gosterdiginiz ornek.
zahit acar
24 Mart 2015 at 12:13
Tanımasam inanırdım da 🙂
sen hiç asistanlık yaptın mı ki ,sen hiç zorluk gördün mü kü