Sansür

Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz’ın Çanakkale ziyaretini yerelde bazı gazeteler alışılmışın dışında verdi. Önceki yazımda anlatmıştım. Özellikle Olay ve Aynalı Pazar Yılmaz’ın ÇOMÜ ziyaretini adeta görmezden geldi. Oysa Sayın Bakan Çanakkale’ye ÇOMÜ için geldi. Zaten burada bir tek açılış yaptı, o da 10 trilyona mal olan ÇOMÜ Merkezi Laboratuvarları’nın açılışı.

Bakan Yılmaz, ÇTSO’da yemek yedi, esnafla çay içti. Karşı kıyıda bir iki turistik yeri de gezdi. ÇOMÜ’nün davetlisiydi, gelmişken kimseyi kırmak istemedi. Siz gazete olsanız, ilinize yapılan 10 trilyon liralık yatırımı haber yapmaz mısınız? Bir bakan gelir, ilinizde açılış yapar da siz o açılışı gazetenizde duyurmaz mısınız?

GAZETECİLİK NEDİR?

Gazetecilik saldım çayıra Mevlam gayıra bir iş değildir. Basın hürriyeti kafana göre ne yazarsan gazeteciliktir demek değildir. Tamam gazete sizin, ne dilerseniz yazın. Ama bir bakanın 10 trilyon liralık açılışını görmeyip de, yediği yemeği, içtiği çayı veriyorsanız buna en azından ‘iyi gazetecilik’ denmez.

Peki, kötü veya eksik gazetecilik yaparsak ne olur? Ne olacak, okurlarınızın güvenini kaybedersiniz. Hepsi bu.

Bu tespitlerime Olay gazetesinden Sermet Atadinç alınmış. Alınacak bir şey yok. Derdim polemik oluşturmak değil, gazeteleriyle uğraşmak da. Neredeyse bir yıldır yerelde yazıyorum, şu ana kadar gazeteciler arası polemiklere girmedim, girmeyi de düşünmüyorum. Ancak eğer bir yerde hakaret varsa onu uyarırım. Aynı şekilde Üniversitemize dönük bir yanlış yapılıyorsa onu da nazikçe hatırlatırım.

Ben Olay’ı ve Aynalı Pazar’ı düzenli olarak takip ediyorum. Diğer gazeteleri de okuyorum. Ne yazık ki bu iki gazete düzenli ve bilinçli olarak ÇOMÜ hakkında olumsuz haberleri seçiyor, sadece onları yayımlıyor. Bu bağlamda Olay ve Aynalı Pazar okurlarının ÇOMÜ hakkında sağlıklı haber alabildiklerini sanmıyorum. Bu yaklaşımdaki mülahazaları tam olarak anlayabildiğimi söyleyemem. Ancak ilin tek Üniversitesine, en büyük istihdam kapısına, bir bilim ve eğitim kurumuna karşı bu kadar sert tutum da izahı güç bir durum olsa gerek.

SANSÜRÜ KİM YAPAR?

Sermet Bey “sansür dışarıdan yapılır” türünden bir şeyler söylemiş. Kendisine lügatlara başvurmasını tavsiye edeceğim. Sansürü sadece dış bir kurum veya devlet yapmaz. Gazetenin patronu ya da genel yayın yönetmeni de sansür uygulayabilir. Örneğin eğer siz gazetenize gelen haberleri bir ideoloji doğrultusunda seçer ve sadece ÇOMÜ karşıtı haber ve yorumları yayımlarsanız gazetenize bizzat siz sansür uygulamış olursunuz. Eminim Sermet Bey böyle bir şey yapmıyordur, ben sadece örnek veriyorum.

Bu arada oto-sansür ve oto-kontrol diye de bir şey var. Birisine veya bir kuruma husumetiniz var ise onun hakkında bir tek iyi haberi dahi vermeyebilirsiniz. Dilerim bu gazetelerimizde böyle şeyler yoktur. Diğer taraftan, ÇOMÜ’deki faaliyetlere davet edilmediğinizi söylemişsiniz, Rektörlük’le konuştum, böyle bir şeyin olmadığını söylediler. Hatta bazı davetlere gazeteniz muhabir ve yazarları davetli oldukları halde gitmemişler. Bu noktada sizlere iletişim tavsiye ediyorum. İletişim, iletişim, iletişim.