Bizimle İletişime Geçin

Editörün seçtikleri

CUMHURİYET MİTİNGLERİYLE İLGİLİ ÇARPICI İTİRAF?

Yayınlandı

-

CUMHURİYET MİTİNGLERİYLE İLGİLİ ÇARPICI İTİRAF?Genelkurmay’ın Ergenekon davasına bakan mahkemeye gönderdiği harddiskte, Cumhuriyet mitingiyle ilgili üstü kapalı itiraflar var. Sivil denilen Cumhuriyet mitingleri meğerse o kadar da sivil değilmiş.

Ergenekon davasına bakan mahkemeye Genelkurmay tarafından gönderilen harddiskte, 2007’deki terör mitingleri, Cumhuiyet mitingleri ile karşılaştırılıyor.TSK’nın terör mitinglerini Cumhuriyet mitingleri gibi değerlendirdiği ve ‘mitinglerde hedeflenen etki’nin kısmen elde edildiği belirtiliyor. Ayrıca, Hem Cumhuriyet mitinglerinde, hem de terör mitinglerinde yapılmamıştır.” ifadeleri kullanılıyor…

AK Parti hükümetine karşı 2007’de düzenlenen mitinglerle ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Genelkurmay’ın Ergenekon davasına bakan mahkemeye gönderdiği hard disklerde mitingler hakkında değerlendirmeler var. Zaman’ın haberine göre; Eski adı Psikolojik Harekat olan Bilgi Destek Dairesi’nden Albay Fuat Selvi’nin hazırladığı belgede, terör ve Cumhuriyet mitingleri kıyaslanıyor. Nerelerde yanlış yapıldığı, başarılı mitinglerin nasıl olması gerektiği tek tek anlatılıyor.  

GENELKURMAY SİTESİNDE AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Köşk’e çıkma sürecinde yaşanan karanlık olaylar bir bir deşifre oluyor. Türkiye, 27 Nisan muhtırasıyla derin bir siyasî krize sokulurken aynı günlerde PKK da saldırılarını artırmıştı. Mayıs 2007’de Ankara’da intihar saldırısı olmuş, Ulus’ta bulunan Anafartalar Çarşısı önünde 7 kişi ölmüş 60’tan fazla kişi yaralanmıştı. Hükümetin sınır ötesi operasyon için gerekli tezkereyi uzatıp uzatmayacağı tartışılırken 8 Haziran 2007 gecesi, Genelkurmay’ın internet sitesine şu açıklama  konuldu: ‘’TSK’nın beklentisi;  terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.’’

HEDEF AKP’YDİ

Terörle mücadelede alışılmamış bir yöntem olarak görülen bu çağrıya Türk-Kürt çatışmasına neden olabileceği kaygısıyla karşı çıkanlar oldu. Fakat, Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen ekip kısa sürede sokaklara indi ve 7 Temmuz’da Ankara Tandoğan’da, “Teröre Karşı Birlik Mitingi” yaptı. Aralarında Tuncay Özkan gibi çok sayıda ulusalcının bulunduğu mitingde tek hedef AK Parti hükümetiydi. Atılan sloganlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın o günlerde söylediği sözlerden derlenmişti: “Alt, üst kimlik yok. Ne mutlu Türk’üm diyene, Yan gelip yatmadı, vatanı satmadı,  Hepimiz Kemal’iz, hepimiz Türk’üz, ‘Askere uzanan eller kırılsın.”

Genelkurmay’ın Ergenekon davasını gören mahkemeye gönderdiği hard disklerde yer alan bir belge, o süreçte yaşanan mitingleri analiz ediyor. Belgede, TSK’nın terör mitinglerini Cumhuriyet mitingleri gibi değerlendirdiği ve ‘mitinglerde hedeflenen etki’nin kısmen elde edildiği belirtiliyor.

Eski ismi Psikolojik Harekat Dairesi olan Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda görevli Albay Fuat Selvi tarafından hazırlanan ‘Terör  mitingine ilişkin değerlendirme’de, Cumhuriyet ve terör mitingleri kıyaslanıyor.

23 maddelik çalışmada “Yurt genelinde yapılan Cumhuriyet mitinglerine nazaran terör mitingi organizasyonları etkisiz olmuştur.” tespitinde bulunuluyor ve ‘hedeflenen etkinin daha güçlü olması için’ yapılması gerekenler sıralanıyor. ‘TSK tarafından talep edilmesine rağmen’ mitingin etkisiz kalmasının nedenleri şöyle dile getiriliyor: “Kitleler miting için örgütlendirilememiştir. Duyuru yetersiz kalmış, katılım için ayrı bir örgütlenme yoluna gidilmemiştir. TSK personelinden katılım oranı da oldukça düşük olmuştur.”

Mitinglerde konuşma ve sloganlar tamamen Başbakan’ı hedef alırken, değerlendirmede ‘Slogan atılması zayıf kalmıştır.’ tespitine ilave olarak şu yorumda bulunuluyor: “Sloganlar nispeten uygun seçilmiştir ama mitingde sık sık uzun şiir okunması mitingin heyecanını düşürmüş, kitleleri soğutmuştur.” Katılımcı kitleyi artırma ve coşturma konusunda yapılması gerekenler anlatılırken bir siyasi partinin seçim mitingini hatırlatırcasına şunlar teklif ediliyor:

“Pankart sayısının çokluğu mitingin başarısına doğrudan etki etmekte, kitleleri coşturmaktadır. Mitingde çeşitli il, ilçe, semt, mahalle, oluşum ve derneklerin isimlerinin yazılı olduğu pankartlar oluşturulabilirdi.” Belirlenen ‘uzman slogancılar’ın coşkuyu artırmak için miting alanında yeteri kadar hareket etmediği belirtilip “Hem Cumhuriyet mitinglerinde, hem de terör mitinglerinde yapılmamıştır.” deniliyor.

Mitinge gelenlere bant ve bileklik gibi simgesel değeri olan bedava malzeme verilmediği hatırlatılarak, “Cumhuriyet ve terör mitinglerinde bu olmamıştır. Bunlar miting alanına gelmeden önce dağıtılmalıydı.” eleştirisi yapılıyor. Konuşmaların dağınık olması sebebiyle kitlelerin ilgisinin de dağıldığına işaret ediliyor: “Konuşmacıların, amatör (Tuncay Özkan hariç) olması, hitap edebilme yeteneklerinin sınırlı olması mitingin coşkusunu azaltmıştır.”

“NİYE ŞEHİT ÇOCUĞUNU KONUŞTURDUNUZ”

Dikkat çeken bir başka tespit ise “Mitingde bir şehit çocuğunun konuşturulması mitingi asıl amacından uzaklaştırmıştır.” cümlesi. Bunun yerine teklif edilen kısım şöyle: “Terör şehidi olan Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok gibi kamuoyunda çok bilinen isimlerin yakınları da terör mitingine katılarak çok kısa konuşmalar yaptırılabilir veya kitleye takdim edilebilirdi.”

Çankaya Belediyesi’nin aksaksız hizmet verdiğine dikkat çekilen değerlendirmede, “Mitingleri düzenleyen derneklerin yetersizliği nedeniyle terör mitinglerinde hedeflenen etki kısmen elde edilebilmiştir.” deniyor. Metnin sonuç bölümünde bundan sonrası için şunlar öneriliyor: “TSK’nın talep ettiği veya ‘destek verilmesinin uygun olacağı değerlendirilen’ miting vb. uygulamalara; TSK tarafından örtülü olarak ve kompartmantasyon yöntemi kullanılarak güç verilmesi ve desteklenmesi uygun bir hareket tarzı olabilecektir.”

‘Eylemler ne kadar sivil?’ diye sordu, basıldı

Genelkurmay hard disklerinden çıkan bilgiler, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını engellemek için yapılan planları deşifre ediyor. 27 Nisan’dan önce Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen ulusalcılar, muhtıradan sonra terör mitingleriyle sokağa inmişti. Nokta Dergisi 5-11 Nisan 2007 tarihli sayısında ‘Genelkurmay’ın 2004’teki STK’larla işbirliği palanını’ belgesiyle açıklamış ve “Plan bugün de geçerli mi? Geçerliyse… Günümüzdeki sivil eylemler ne kadar sivil?” sorusunu yöneltmişti. Bu yayından sonra Nokta’ya baskın düzenlenmiş ve dergi kapatılmıştı. Daha sonra Cumhuriyet mitinglerini eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un akıl ettiği ortaya çıkmıştı. Kamuoyu bunu emekli Genelkurmay Başkanı İ. Hakkı Karadayı’dan öğrenmişti.

aktifhaber

Okumaya Devam Et
1 Yorum

1 Yorum

  1. Adınız...

    12 Mart 2013 at 12:50

    “Eğer ben Afirika’ın ortasında dünyaya gelmiş bir zenci olsaydım tereddütsüz yine Türk Milliyetçisi olurdum!.. Çünkü ben Türk Milletinin de İslam Alemindeki mazlum milletlerin de kurtuluşunun Türk Milliyetçilerinde ve Türk-İslam Ülkücülerinde olduğuna Amentüye iman ettiğim gibi inanıyorum!..
    Fakat hayretle gördümki, bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var!..
    Yine hayretle gördümki bu ülkede İslam kelimesinden ürkenler var!..
    Ve yine ürpererek gördümki, bu ülkede Türk ve İslam kelimelerinin yanyana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var!..
    Bizim Milliyetçiliğimizde batıda olduğu gibi ırkçılık yoktur!.. Bizler Kuran ve Sünneti rehber edinen bir Milliyetçilik anlayışına sahibiz!..
    Fakat İslam ve Türklük düşmanları, İslam ve Türklük gibi bu iki mukaddes varlığımızı birbirine düşmanmış gibi göstermekten vazgeçmiyorlar!..
    Türk Devletini yıkmak ve Türk Milletini parçalamak isteyen bölücüler aslında sadece Türklüğe değil, İslam’a da ihanet etmektedirler!..” Seyyid Ahmed ARVASİ
    “Elhamdülillah biz Türk Milliyetçiliğini Ayaklar Altına Almış bir İktidarız” Recep Tayyip Erdoğan

    ikisi de Aynı konuda Farklı Şeyler Söylüyorlar. Ya Seyyid Ahmed ARVASİ yalan Söylüyor Ya da Recep Tayyip Erdoğan Yalan Söylüyor…

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Editörün seçtikleri

TÜBİTAK’ın burs miktarları artırıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

TÜBİTAK’ın araştırmacı, bilim insanları ve öğrencilere sunduğu burs miktarlarında artışa gidildi. Bakan Kacır, “Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Bilim İnsanları Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) ile Genel Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından desteklenen projelerde, öğrencilere yapılan burs ödemelerinin aylık üst limitlerinde artışa gidildi.

Buna göre, ön lisans veya lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükseltildi. Yüksek lisans öğrencilerine verilen burs miktarı 13 bin 500 liradan 16 bin 500 liraya, doktora öğrencilerinin aldığı burs miktarı da 20 bin liradan 24 bin liraya çıkarıldı. Doktora sonrası araştırmacılara verilen burs miktarı ise 27 bin lira iken 32 bin lira olarak güncellendi.

Bu arada, BİDEB 2250 Lisansüstü Bursları Performans Programı’nda yer alan performans kriterlerine göre başvuru yapmaları durumunda, doktora öğrencileri 8 bin 700 liraya ve doktora sonrası araştırmacılar da 10 bin 500 liraya kadar performans ödemesi alabilecek.

“İnsan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza ve öğrencilerimize sunduğumuz TÜBİTAK burslarını artırdık. Türkiye’yi dünyada en üst sıralara taşıyacak, bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek araştırmacı insan kaynağımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimizi yetişmiş insan kaynağımızla gerçekleştireceğiz” dedi.

Kaynak: trthaber.com4

Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Fotoğraf: ensonhaber.com

YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.

6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler için yeni bir karar almıştı.

Buna göre üniversite öğrencilerinin eğitimine devam edebilmesi için uzaktan eğitim modeline geçilmişti.

Alınan kararın ardından bugün Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, kameraların karşısına geçti.

3 Nisan’da isteğe bağlı yüz yüze eğitime geçiliyor

Özvar, üniversitelerde 2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin nasıl devam edeceğine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi.

Buna göre 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceği açıklandı.

Ara sınavlar uzaktan yapılabilecek

YÖK Başkanı Özvar ayrıca, bahar dönemindeki ara sınavların şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrim içi yapılacağını da bildirdi.

İşte YÖK Başkanı Özvar’ın açıkladığı kararlar

YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına göre alınan kararlar şu şekilde:

“Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,

Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,

Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,

Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,

Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,

Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,

Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,

Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.”

Kaynak: ensonhaber.com

Okumaya Devam Et

Editörün seçtikleri

ÜBYS’den ders seçimi ve kayıt yenileme işlemleri nasıl yapılır?

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ders seçimi ve kayıt işlemleri 26 Eylül- 7 Ekim 2022 tarihleri arasında yapılacak. 

Peki bu işlemleri nasıl mı yapacaksınız? İşte cevabı:

Okumaya Devam Et

ÇOK OKUNANLAR