BİRİM HABERLERİ

27 Mart Tiyatro Haftası Şenliğe Dönüştü

Yayınlandı

-

27 Mart Tiyatro Haftası Şenliğe Dönüştü27 Mart etkinliklerinin ardından Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü öğretim elemanı Öğr. Gör. V. Özge Zeren tarafından bir değerlendirme yapıldı. 27 Mart Tiyatro Haftası ile ilgili Öğr. Gör. V. Özge Zeren’in değerlendirmesi aşağıda yer almaktadır.

1962’den beri kutlanmakta olan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü, pek çok şehirde olduğu gibi Çanakkale’de de bir hafta süren etkinliklerle kutlandı. Marmara’nın en güzel kıyı şeritlerinden birinde kurulu, zengin tarihi ve kültürel yapısıyla dünya çapında tanınan ve her yıl binlerce insanın ziyaret ettiği Çanakkale, Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü’nün hazırladığı yedi gösterimle bir hafta boyunca tiyatro keyfini yaşadı. Her gösterimde dolup taşan salona rağmen herkesin paylaştığı bir burukluk da yok değildi. Büyük zenginliklere sahip olan Çanakkale’de 27 Mart haftası, uluslararası bir festival kapsamında, donanımlı tiyatro sahnelerinde, oyun izleme alışkanlığına sahip bir izleyici kitlesiyle gerçekleştirilmeliydi. Ancak Çanakkale, tarihinin hiçbir döneminde yerleşik bir tiyatroya sahip olmadığı ve bu nedenle şehir halkı, tiyatro izleyicisi olma geleneği kazanamadığı için bu gösterimler üniversitenin kısıtlı imkânlara sahip konferans salonunda, çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu, geniş halk kitlelerinden uzak bir izleyiciyle gerçekleşti. Kutlamalar, 25 Mart Pazartesi akşamı Oyunculuk Bölümü son sınıf öğrencisi Cengizhan Sürücü’nün Amelie Nothomb’un Kara Sohbet adlı romanından uyarlayıp yönettiği oyunla başladı. Rötar yapan bir uçağı beklerken tanışıp sohbet etmeye başlayan iki adamın şaşırtıcı ve dehşet uyandırıcı öyküsünün anlatıldığı oyunda, Cengizhan Sürücü’ye üçüncü sınıf öğrencisi olan Murat Demirtop eşlik etti. İkinci gün tiyatro tarihinin ilk yazılı metinleri olan Antik Yunan tragedyalarından yapılan bir kolaj sergilendi. Oyunculuk Bölümü, birinci ve ikinci sınıf öğrencilerinin, oyunculuk hocaları olan Öğr. Gör. Şahine Hatipoğlu’nun rejisiyle sahneledikleri Tragedyalar Kolaj, Çanakkale’den karşı kıyıya gönderilen bir selamlamaydı. 27 Mart günü, Bölüm Başkanı Doç. Dr. Adnan Çevik’in yönettiği Kel Şarkıcı ile gerçek bir şölene dönüştü. Eugene Ionesco tarafından yazılan ve absürd tiyatronun en önemli eserleri arasında gösterilen oyun, iletişimsizliğin ve yabancılaşmanın çarpıcı bir anlatımı. Üçüncü sınıf öğrencileri Murat Demirtop, Öykü Candanadam, Melik Kocaoğlu, Gizem Yorgancıoğlu, Pınar Soğan, ERASMUS Programı ile bölümümüze bir dönem misafir öğrenci olarak gelen Irini Kirialau ve onlara eşlik eden Araştırma Görevlisi Zafer Öncül’ün başarılı oyunculukları Dünya Tiyatro Günü’ne büyük renk kattı. 28 Mart Perşembe günü, Öğr.Gör. Şahine Hatipoğlu’nun yönettiği ve ikinci sınıf öğrencilerinin oynadığı Moliere Kolaj sahnelendi. Tiyatro tarihinin en büyük komedya yazarlarından biri olan Moliere’in dört oyunundan seçilen sahnelerle yapılan kolajda toplumun değer yargıları keyifli bir dille sorgulanır. 29 Mart Cuma günü, Arş. Gör. Zafer Öncül’ün yönettiği Gece O Kadar Kirliydi Ki İkisi De Kayboldular adlı oyun sahnelendi. Brezilyalı yazar Plinio Marcos tarafından kaleme alınmış olan oyunda, bir ayakkabı ve bir flütten ibaret olan hayallerin, karanlık bir gece vakti, köhne bir bekar odasında kaybolup gitmesi anlatılır. Hayallerinin peşinden gitmek için suça karışmayı bile göze alan iki yoksul hamalın sonu felaket getiren öyküsü Zafer Öncül ve Murat Demirtop’un başarılı oyunculuklarıyla izleyicide sarsıcı bir etki bıraktı. Dünya Tiyatro Günü haftasına Öğr. Gör. Yonca Yüksel ve Öğr. Gör. Buket Deniz’in çalışmalarıyla nokta konuldu. Yonca Yüksel’in bölüm oyuncularıyla gerçekleştirdiği Tiyatro Şarkıları konseri, hafızalarda yer etmiş müzikal ve oyunların şarkılarıyla gerçekleşti. Öğrencilerin yıllarca aldıkları şan derslerinin hakkını teslim ettikleri konser, tadı damakta kalan ezgilerle haftaya renk kattı. Haftanın son gösterimi, Nikos Kazancakis’in Zorba adlı romanından uyarlanan ve Buket Deniz’in koreografi ve yönetmenliğini üstlendiği dans tiyatrosuyla yapıldı. İkinci sınıf öğrencilerinin rol aldığı Zorba’da, hayata dair umutlarını ve beklentilerini yitirmiş olan bir yazarın, Girit gezisinde tanıştığı, yenilgilerden korkmayan ve yaşamın tadını doyasıya çıkaran Alexis Zorba sayesinde hayata yeniden umutla bakmaya başlaması anlatılır. İkinci sınıf öğrencilerinin henüz yolun başında olmalarına rağmen hafta boyunca üç ayrı oyunda sergiledikleri başarılı performanslar dikkat çekiciydi. Bir haftadan geriye kalansa önümüzdeki 27 Mart’larda, coşkunun daha da artarak süreceği gerçeği oldu. Zira tiyatro sanatının en son ancak olmazsa olmaz unsuru seyirci Çanakkale’de tüm oyunları ilgiyle izledi. Ancak yine de uzun çalışma döneminin ardından ödenek yetersizliği nedeniyle, kostüm yapılamadığı için seyircisiyle buluşamayan Güngör Dilmen’in bilinen oyunu “Deli Dumrul” sahnede boynu bükük kaldı. Yine de 27 Mart haftası Çanakkale’de seyirci adına umudun yeşerdiği, geleceğin şekillendirilmeye başladığı bir hafta oldu.  Tam bir şenlik havasında geçen 2013 yılı 27 Mart Haftasının ardından 2014 yılında seyircimizi Terzioğlu Yerleşkesinde Güzel Sanatlar Fakültesi binasında bulunan modern ve tiyatro sanatının gereklerine uygun tasarlanmış salonumuzda selamlamak için sabırsızlanıyoruz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version