ÇOMÜ Haber / Kalem Gazetesi yazarı İlker Yurttaş önceki günkü yazısında yapımına başlanan ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne değindi ve projenin bitmesi halinde ÇOMÜ’nün daha görkemli ve kıymetli olacağını yazdı.

Yurttaş, yeni yapılacak Çanakkale Devlet Hastanesi’ne de değindi ve iki önemli yatırımla Çanakkale’de Sağlık Turizm’inin yapılabileceğini anımsattı.

İşte o yazı:

Şehir için önemli olduğunu düşündüğüm; hatta ‘hayati değerde’ olduğunu inandığım ÇOMÜ Hastanesi ve Çanakkale Devlet Hastanesi yol almaya başladı.

ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili temel atıldı. Belki önümüzdeki günlerde tören düzenlenecek.

İlahiyat Fakültesi yeni inşaatı tamamlandıktan sonra, şu andaki mevcut İlahiyat Fakültesi binasının da arazisi Tıp Fakültesi Hastanesi içine katılmış olacak.

13 Bin m2 kapalı alanla start alan ÇOMÜ Tıp Fakültesi  Hastanesi İnşaatı tümüyle bittiğinde kapalı alan büyüklüğü yaklaşık 80 bin m2’ye ulaşmış olacak.. Bu olağan üstü bir yapı. Terzioğlu Yerleşkesinin hemen girişinde yer olacak Tıp Fakültesi Dekanlık ve Hastanesi Çanakkale için çok önemli bir yatırım.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesini daha bir görkemli ve kıymetli yapacak olan bu proje ulaşabilirlik açısından da fark yaratacak. Diğer yandan Çanakkale Devlet Hastanesinin temeli de yakında atılacak.500 yataklı bir hastaneden söz ediyoruz. Bugünkü Devlet Hastanesinin 4 katı büyüklüğünde bir projenin 100 dönümlük bir arazi üzerine yapılacak olması bu yatırımı da kıymetli hale getiriyor.

Önümüzdeki 2-3 yıl içinde görünen o ki Çanakkale iki dev sağlık yatırımını elde etmiş olacak. Kâğıt üstünde son derece iyi bir yatırım olarak görünüyor. Pratikte nasıl bir sonuç doğurur orasını bilemem ama herkesin merak ettiği ‘’ Yeni Devlet Hastanesi hizmete açıldığında merkezde bulunan hastane tamamen taşınacak mı yoksa eski yerinde bir takım sağlık hizmetlerini vermeyi sürdürecek mi?’’ Vatandaş şunu demeye çalışıyor: ‘’ Acaba polikliniklerin merkezde kalma ihtimali var mıdır, kalırsa iyi olur.’’

Orasını bilmiyoruz; daha doğrusu kulağına polikliniklerin kalacağı yönünde bir haber geldi ama doğruluk derecesi nedir, zaman içinde farklı bir kara çıkar mı orasını bilmiyorum. Arada bir büyüklerimiz, şehri biraz tanıyan kesimler dillendirirdi. Derlerdi ki ; ‘’ Çanakkale’de sağlık turizmi yapılabilir ’’ Bu mümkün. Eğer istersek ,balkanlara ve Türkiye’nin her noktasına sağlık hizmeti verebiliriz.. İki yeni hastaneden söz ediyoruz. Biri Üniversitesi Hastanesi, diğeri Devlet Hastanesi.. İkisi de önemli yatırım. İkisi de titizlikle iddialarını ortaya koyacak ve aralarında bir rekabet yaşanacak.. Her İki hastane de iddialı olunca ortaya ister istemez rekabet çıkacak ve bunun sonucunda  önemli işler yapılacak.. Burada hassas olan bir denge; iki hastanenin rekabeti kırıcı hale getirmeden paslaşarak sorunlara çözüm bulması yönünde olmalıdır. Görünen o ki; her iki projenin de 2015 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Süre kısıtlı ama iki projenin 2015 yılının 18 Mart’ına kadar tamamlanması hayal değil. Bu mümkün.. Tıp Fakültesi Hastanesi tamamlandığında Üniversitenin fiziki anlamda çok ciddi eksikliği tamamlanmış olacak. Bu şehir için çok iyi bir haber.. Bugün pek çok kişinin konuştuğu hatta bir takım, yerlerde ‘’Biga ayrı bir Üniversite olacakmış’’ tartışması daha bir anlam kazanacak.. Nedir bu ayrı Üniversite olayı.. Bir takım kesimler ‘’ Biga ayrı bir Üniversite olsun, İlçelerde bulunan yüksek okullar ayrı bir Üniversite’’ diye fikir ortaya atıyor.. Üniversite kurulurken siyaset adamlarının ilçeler ‘Üniversite getireceğiz ‘’ demesini anlamsız bulmuş bu şekilde dağınık bir Üniversitenin öğretim kalitesi sorunları yaşayabileceğini söylemiştim. İyi hocayı Yeniceye yollamak çok zor. Gitmek istemeyen hoca haklı; ne yapsın Yenice’de.

İlçelere siyasi vaat olarak dağıtılan yüksek okullar Onsekiz Mart Üniversitenin gelişimini olumsuz etkiledi ama oradaki yöre insanının hayatını değiştirdiği çok açık.. Hem ekonomik olarak hem de sosyal olarak öğrencilerin ve oradaki hocaların ilçelere büyük katkısı olmuştur ve hala da olmaktadır.         Bugün falanca ilçedeki yüksek okulu  ‘kapatıyorum’ demek zor;  kapatamazsın ama mümkün mertebe kalitesini artırabilirsin.. Keşke mümkün olsa da  Biga ayrı bir Üniversite ,Terzioğlu Yerleşkesi ayrı, ilçelerdeki yüksek okulların bağlı olduğu ayrı bir Üniversite olabilse.. Pek mümkün görünmemekle birlikte ilçelerdeki yüksek okullar iddialı bir ‘Yüksek Okullar Üniversitesi’ ne dönüştürülebilir.. İşte o zaman ÇOMÜ’nün kalitesiyle başarılı araştırmalar ve öğretim iddiasıyla lig atlar ki; gerçekten bunun olmasını çok isterim. Keza Eski Valimiz Güngör Azim Tuna Vakıf Üniversitesi olayını ciddi boyutlara taşımıştı. Belki bu proje kaldığı yerden devam eder ve şehrin gelişiminde Üniversitelerin katkısı çok daha büyük olabilir. İhtimal görmesem de düşüncem budur.