Genel

Bülent Hocanın Başına Gelenler

Yayınlandı

-

Bizim medyamız ne yazık ki küçük işlerle uğraştı durdu hep.

Birileri hasbelkader bir derginin veya bir gazetenin parçası olunca kişisel önyargılarını ve görüşlerini kutsal sandılar…

Bir gazetede hatalarınızı tekrarlayınca gazeteci olmuyorsunuz. Gazetecilik gerçekten kutsal bir meslek, ama gazeteciliğin temel ilkelerine göre yapılır ise…

Eğer gazeteciliği bir silaha dönüştürüyorsanız, reklam elde etmek için veya birilerini sindirmek için kullanıyorsa yaptığınız iş kutsal olmayı bırakın sıradan bir işin bile altına düşer

SÖZ HAKKI VERMEYEN SÖZDE GAZETECİLİK

Gazetecilikte doğru kalmak istiyorsanız önce dinlemesini öğreneceksiniz. Herkese eşit söz hakkı vereceksiniz. En önemlisi linç etmeye kalkmayacaksınız…

Yazarken kolay duran bu ilkeler ise uygulamada bir hayli güçtür…

Lafı nereye getireceğimi merak ettiğinizi tahmin ediyorum. Lafı geçtiğimiz hafta yaşadığımız Prof. Dr. Bülent Gündüz Olayı’na getireceğim.

Bülent Hoca, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin saygın bilim insanlarından. Kendisi Biyoloji Bölüm Başkanı. Tüm ömrünü canlılara ve çevrenin geliştirilmesine adamış bir insan. İşine aşık bir bilim insanı… Ne var ki ÇOMÜ karşıtlığı birilerine bu insanı bile linç ettirdi…

ÇOMÜ’ye nasıl zarar veririm diye toplantı üzerine toplantılar düzenleyen birileri ÇOMÜ’de yönetimi yeniden ele geçirebilmek için kamuoyunu yanıltmaktan geri durmadı… Bu yanlış anlayışın sonuçlarını geçtiğimiz hafta yerel bir gazetenin sayfalarında gördük…

LİNÇ GİRİŞİMİ

Birileri Bülent Hoca’yı çevre katili olarak göstermeye kalktı, köylüleri onun aleyhine kışkırttı, en kötüsü ona söz hakkı vermedikleri gibi onun ağzından açıklamalar bile yaydılar… İşte buna gazetecilik denmez.

Bülent Hoca çırpınıyor, “iddialar doğru değil” diyor… Ama nafile… Elinde borazan olan linç borusunu çalıp duruyor… Birileri çamuru atıyor, sana ise çamuru temizlemek düşüyor, ama izi yine de kalıyor.

Neymiş Bülent Hoca’nın suçu, evinin önündeki boş arazide duran iki ağacı kestirmek ve çevresindeki kuru otları temizletmek. Ama verilen haberlere bakarsanız Prof. Dr. Bülent Gündüz sanki kocaman bir ormanı yerle bir etmiş…

Şöyle diyor ÇOMÜ Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Gündüz:

“Ben hiçbir koşul altında ‘Canım istedi kestim’ ifadesini kullanmadım. 23 Haziran tarihinde meydana gelen 2 adet fıstık çamı kesimi, tamamen resimlerden de görüleceği üzere evimin önünde bulunan ve hazine arazisi olduğunu düşündüğüm alanın düzenlenmesine yöneliktir. Buna benzer köyde bulunan ve hazine arazisine ait diğer bölgelerde köy halkı tarafından değişik amaçlar için kullanılmaktadır. Evimin önünde bulunan bu bölge, resimlerden de net olarak görüleceği üzere, kuru otların ve sıklıkla yılanların yuvalandığı bir alan olup, tehlike arz etmektedir.

Bu alanın nasıl düzenlenmesi gerektiğini köylülere anlatmaya teşebbüs ettim ise de, maalesef hiçbir şekilde dinlenme imkânı yaratılmadı. Tamamı ile nezih bir ortam oluşturma niyetiyle ve sehven kesilen 2 ağaç için gerekli yasal düzenlemeler kanunlarla belirlenmiş olmasına rağmen, köy halkının aşırı tepki vermesi ve kabul edilemeyecek hakaret ve tehdide varan cümleler kullanması, olayı yargıya yansıtmıştır.

2002 yılından bu yana orada oturmama rağmen, sanki 3 yıl önce evi satın almışım ve sanki başka ağaçları da ben kesmişim gibi ifadelerin kullanılması, söylemediğim sözlerin benim tarafımdan söylenmiş gibi yayın yapılması, yazlığımın fotoğrafını basıp olay ile ilgisi olmadığı halde unvan ve görev yerini belirterek beni kamuoyuna hedef gösterme, hukuken kabul edilemez bir durumdur. Kesilen ağaçların yerine başka tür ağaç dikeceğimi söylememe rağmen, haksız bir şekilde ve yalan beyanlarla olay başka alanlara çekilmiştir.”

Yalan beyanda bulunanlara duyurulur.

Lütfen artık aklınızı başınıza devşirin, güzel insanları üzerken Çanakkale’ye de zarar veriyorsunuz.

3 Yorum

  1. ŞERAFETTİN

    23 Temmuz 2013 at 00:39

    Kendisi Biyoloji Bölüm Başkanı. Tüm ömrünü canlılara ve çevrenin geliştirilmesine adamış bir insan..nasıl olurda 15 yıllık ağaçları keser ? nasıl olurda ” canım istedi kestim,yerine başka ağaç dikerim” ifadesini kullanabilir ? köylülerin 15 yıl önce dikip,sulayıp bu zamana kadar yetiştirdiği ağaçları nasıl gözünü kırpmadan sadece denizi görmek için kesebilir?? bu yazıyı yazan kişi nasıl olurda ağaçları kesen birini koruyup,olayı doğru ve düzgün bir şekilde yazan gazeteyi kötüleyebilir?

  2. nermin

    23 Temmuz 2013 at 11:58

    Temizlik yapmak çok güzel bence kendisini bu konuda tebrik etmek lazım.Fakat ne olursa olsun o AĞAÇLARI KESEMEZ.Hele birde Biyoloji prof.sa hiç kesmemeliydi.ÇOMÜ arkasında durması için yasal olmayan şeyi sanki kölülerimiz yapmış gibi yazmışsınız.fıstık çamı kesmek TCK kanunlarında yasaktır…….PROF.bu yasayı ihlal etmiştir.BU OLAY BU KADAR BASİTTİR.TEMİZLİKTE GÜZELDİR

  3. Adınız...

    28 Temmuz 2013 at 21:28

    2 adet fıstık çamı kesimi, tamamen resimlerden de görüleceği üzere evimin önünde bulunan ve hazine arazisi olduğunu düşündüğüm alanın düzenlenmesine yöneliktir
    Bu nasıl bir cümle Hazine Arazileri Korkun Hoca geliyor
    İlk okulda eskiden Hayat Bilgisi Dersi vardı Hocanın bu dersi tekrarlaması ve Selim Hoca her yazısında anne şefkati ile koruma ve kollama işi nereye varacak

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version