Genel
Ergenekon’un Sonu – Demokrasi’nin Başı
Beş yıl önce başlayan bir davaydı Ergenekon Davası… 321. duruşmasının bitmesiyle sona erdi. Pek çok müebbet hapis cezası var, 10-20-30-4O yıllık hapis cezaları var, tahliyeler var… Bazı müebbetler şaşırttı, bazı tahliyeler şok etkisi yarattı. Mahkemenin verdiği kararları yerinde bulanlar oldu, adaletsizlik olarak yorumlayanlar oldu, cezaları yetersiz görenler oldu… Önümüzdeki Yargıtay sürecinde belki bazı cezalarda ufak indirimlere gidilebilir fakat çok büyük bir indiriminin olacağını sanmıyorum. Halkın genelinin karardan memnun olduğunu söylemekle birlikte pek çok farklı yorumdan söz etmek mümkün.
Öncelikle mahkeme kararlarını tanımadığını söyleyip bunun adaletsizlik olduğunu söyleyenlerle başlayalım. Çok merak ediyorum biliyor musunuz? Size göre adalet acaba nasıl sağlanacaktı? Ergenekonculara dokunulmayacak, milletin iradesi askıya alınacak, asker meclise gelip yönetime el koyacak, gerekirse ülke iç savaşa sürüklenecek, camiler bombalanacak, kan gövdeyi götürecek ve sonunda ilahi adalet sağlanıp AKP yönetimden düşecek. Sonra sizin gibi postal yalayıcıları da Mısır’daki Sisi’nin şakşakçıları gibi sokaklara dökülüp tencere- tava çalıp kutlama yapacaktı! İşte sizin adaletten kastettiğiniz bu! Bir de ‘’ Ülkenin genelkurmay başkanı hapse atılamaz. ‘’ gibi zavallıca bir anlayışa sahip olanlar var tabi. Askerlikten başka her şeyi yapıp, milletin iradesine el koymaya teşebbüs edecek ama genelkurmay başkanı olduğu için bu halka hesap vermeyecek öyle mi? Başörtülü öğrencilere çektirmediği eziyet kalmayan eski YÖK başkanı Kemal Gürbüz’ün yaptıkları yanına kalacak öyle mi? Şimdiye kadar öyleydi, hep öyle oldu, bundan sonra da hep öyle olur sandınız fakat öyle değil böyle olur, böyle olacak! Dün 20 yıl hapse çarptırılan emekli Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu’nun oğlu bugün twitter hesabında babasının Mustafa Kemal’in askeri olduğunu ve bu kararı verenleri Allah’a havale ettiğini yazmış. Ben de O’na : ‘’ Benim babam da askerdi fakat biz baban gibileri Allah’a havale ettiğimiz için şu an içerdeler. ‘’ yazdım. Eminim ne demek istediğimi çok iyi anlamış olmalı ki hemen blokladı beni…
Anlamayanlar için anlamayacaklarını bile bile tekrar söylüyorum. Darbe bir insanlık suçudur. Darbe yapan ya da darbeye teşebbüs eden ordu bu halkın ordusu olmaktan çıkar. 60’da, 80’de, 71’de, 97’de yönetime el koyan askerler bu ülkenin ordusu değil bu ülkeyi işgal eden kuvvetlerdi. Ergenekon örgütüne terör örgütü denilmesinin sebebi de bu silahlı kuvvetlerin silahlarını halka, halkın seçtiği yönetime doğrultma teşebbüsüdür. 5 Ağustos Türkiye demokrasisi için bir milattır. Eminim ki bu cezalar darbecilere ve darbe meraklılarına ders olmuştur. Değinmek istediğim bir diğer nokta da 2007’deki e-muhtıra olayı… Bu darbe habercisi duyurunun yayınlanmasına izin veren eski genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt’ın yaptığının cezasız kalması 5 Ağustos’ta gerçekleşen adalete gölge düşürür…
Kalemimden Arda Kalanlar: Bazı yorumcular yazılarımda dikkatsizlikle yaptığım bazı imla hatalarına dikkat çekmiş. Uyarıları için teşekkür ederim. Bazı yorumcular ise fikirlerimi hazmedemedikleri ve söyleyecek bir fikirleri olmadığı için yazılarımda bulunan bazı imla hatalarına dikkat çekmişler. Yumurta atamayınca fikir söylemekten başka her yola başvuruyor insan…
Herhangi Birisi...
08 Ağustos 2013 at 20:44
İyi yazıyorsun, gerçekleri yazıyorsun. Çok güçlü bir kalemin olduğunu düşünüyorum.Bide ukala olmasan 🙂
Adınız...
09 Ağustos 2013 at 00:59
Baban umarım seneler önce yaptığı hatanın farkındadır.
Çapulcunun Dibi .
11 Ağustos 2013 at 18:32
Siyasi görüşlerimizin tamamen zıt olduğunu düşünüyorum ama siyasi konular dışındaki yazıların,sözlerin gerçekten takdire şayan. İlgiyle takip ediyorum.