Genel
Güzel Günler Göreceğiz. İnanma!
Çocukluğumdan bu yana insanların birlik ve beraberlik içerisinde yaşamalarını temenni eden birçok söz duydum, kardeşlik mesajları veren şarkılar dinledim. Lakin çocukluğumdan bu yana bu hatırladığım iyi niyetli mesajlar ve şarkıların temenni ettiği dileklerin gerçekleştiğini bir türlü göremedim. ’’Görebilmek için ömrüm mü kısa acaba ? ‘’ diye düşündüğüm de oldu. Belki de yanılıyorum ama dünya insanları olarak her geçen gün daha da ayrıştığımızı, daha da berbat bir hale geldiğimizi görüyorum. Bütün bu olanları görmemek için gözlerimi kapıyorum fakat bu kez kulaklarıma hiç hoş olmayan sesler çarpıyor ! Umudumu kaybediyorum. Biz insanlar hiçbir zaman insanca yaşamayı beceremedik, beceremeyeceğiz diyorum. O yüzden pek de aldırış etmenize gerek yok bence bu birlik-beraberlik mesajlarına… Ayrışmamaya çalışın,ayrıştırmayın ama herkesin de aynı olduğunu düşünmeyin, herkesten aynı olmasını beklemeyin. Her birimiz diğerimizden farklıyız. Farklı canlılarız, farklı insanlarız, farklı renkleriz… Aynı anadan çıkan iki kardeşin bile kimi zaman anlaşmakta güçlük çektiği bu dünyada kardeşlik türküsü tutturmaktan vazgeçin. Savaşsız, çatışmasız bir dünya yerine daha az savaşın olduğu, daha az kanın aktığı bir dünya inşa etmeye çalışalım kalan umutlarımızla… Tek başımıza tüm dünyayı kurtarmayı denemek yerine hep beraber küçük bir Filistin’i kurtaralım, Somali’yi kurtaralım, Afrika’yı kurtaralım…
Pollyannacılık oynamak kolaydır. Her şeyin iyi olacağını düşünmek-düşündürmek, birlik-beraberlik mesajları vermek, ‘’Güzel günler göreceğiz çocuklar, inanının ! ’’ melodisini mırıldanmak…Kulağa ne kadar hoş eylemler geliyor değil mi ? Hem bunları yaptığınızda insanlar sizi daha çok sevip daha çok benimseyecektir. Fakat bunların aksini yapmayı, söylemeyi düşünüyorsanız sakın düşünmeyin, hemen vazgeçin ! Çünkü aksini düşündüğünüzde bulunduğunuz toplum sizi kendisinden dışlayacaktır. Depresyonda,bunalımda olduğunuzu düşünenler, ,akli dengenizi kaybettiğinizi, sevgilinizden ayrıldığınızı düşünenler çıkacaktır karşınıza…Bu umutsuzluğa kapıldığınız yetmiyormuş gibi bir de bu insanlarla uğraşırsınız. Sizi psikolojik tedavi görmesi gereken bir hasta olarak görürler, depresyon hapları satmaya çalışırlar.Her şeyin iyi olacağını kabul ettirene,yüz mimiklerinizi sırıtkan bir ifadeye kilitleyene kadar bırakmazlar peşinizi. Ve sonunda istediklerini de başarırlar. Artık siz ‘’siz’’ olmaktan çıkmışsınızdır. Çevresinde cereyan eden hiçbir üzücü hadiseye surat asmayan, babası ölse kafaya takmayacak, hiçbir şeyin sizi mutsuz edemeyeceği yepyeni bir kafaya kavuşmuşsunuzdur. Kendi mutluluğunuz, hayatınız her şeyden daha değerlidir,her şeyden daha öncedir sizin için. Bencilsinizdir ama olsun, mutlusunuzdur ! Kimsenin mutsuzluğuna ortak olmayı düşünmezsiniz. İşte modern dünya toplumları artık bu yeni insan modelleriyle dolu maalesef. En çok kendimize üzülüyoruz ve birinci dereceden akrabalarımıza. Anne,baba ve kardeşten sonrası pek üzmüyor bizi. Belki ufak bir acıma…Daha sonra hemen dönüyoruz bencil mutsuzluğumuza. Çünkü hemen dönmezsek bize deli diyecekler, biliyoruz. Ve bize deli diyecek olanlarda kendilerini her zaman akıllı zannedecek. O yüzden boş ver, hiçbir şeyi takma kafana…Güzel günler göreceğiz, inanma !
Kalemimde Arda Kalanlar : Tanrı parça olarak ”kalbi” veriyor fakat bizler yazılım programını bile yüklemesini beceremiyoruz. Sadece organ olarak kalıyor…