İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

Çalkantılar olabilir, ufak tefek aksaklıklar olabilir ama demokrasimiz doğru yol alarak gelişmeye, ekonomimiz istikrarla büyümeye devam edecektir.

Aylardır önemli bir ifade kullanıyorum. Onlar tuzak kuracaklar. Önce Allah sonra millet bu tuzağı bozacaktır. Eğer onlar tuzak kuracaksa, Allah’ın da milletin de bir tuzağı vardır. Kurulan bütün tuzaklar ilerleyişimizi engelleyemiyor. Hepsi tek tek alt üst oluyor, ilkesizce atılan manşetler, yayılan yalanlar tek tek sahiplerini utandırıyor. Biz aldatanlardan olmayacağız ama aldananlardan da olmayacağız. İnsani ve vicdani değerlerimizden taviz vermeyeceğiz.

“TÜRKİYE 27 MAYIS’TA ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİ”

Türkiye 12 Eylül’de ve 27 Mayıs’ta çok ağır bedeller ödedi. Şimdi yaşananlar 27 Mayıs günlerine dönme çabasından başka bir şey değildir. 27 Mayıs, Meclis, Üniversite, STK ve toplumun üzerine karabasan gibi çökmüş ve 53 yıla rağmen dağılmamıştır. 27 Mayıs’ın izleri tamamen silinmediği için bugün aynı provalar tekrarlanmak istiyor.

“MENDERES’E DE AYNISINI YAPTILAR”

Geçenlerde arşiv taraması yaptım. 27 Mayıs’ta atılan manşetleri gördüm. Bugün atılanlardan inanın hiçbir farkı yok. Demokrasi sadece sandık değildir diyorlar, Gidin araştırın. Menderes’e de aynı şeyi söylediler. Bugün bize kalkıp sizi biz bile kurtaramayız diyorlarsa, aynı şeyin Menderes’e söylendiğini göreceksiniz. Kefenini alıp yola çıkanlar için kurtarılacak bir şey değildir. Bizim kurtarıcıya ihtiyacımız yoktur.

“ALLAH’TAN BAŞKA GALİP YOKTUR”

Allah’tan başka galip yoktur, tek galip o. Bugün nasıl manşetler atılıyorsa o gün de aynı manşetlerin atıldığını göreceksiniz. Bugün nasıl yalanlar dolanıyorsa, o gün de aynı yalanların atıldığını göreceksiniz.

Gezi’de aynısını yapmadılar mı, gençler şöyle dövülüyor diye. Bugün aynısını yapmadılar mı?

“ÜLKEMİZİN REFAHINI KİMSE BOZAMAZ”

Hukuk içinde özgürlüklere sınırsız saygımız var. Ama hukuk dışında başkalarının özgürlük alanlarına müdahale edilirse, tüm güvenlik güçlerimizle biz de hukukun verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırız. Çünkü ülkemizin refahını, huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Eğer kamu düzenini bozmaya yeltenen varsa, kusura bakmasınlar. Karşısında kamu düzenini sağlamakla görevli olan güvenlik güçlerini bulurlar. Bugün demokrasiye sahip çıkan bir millet var. O bayat senaryonun Türkiye’de başarı sağlama imkanı kalmamıştır bunu bilmeleri lazım. Türkiye artık güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir ülke konumuna yükselmiştir. Bir avuç elitin, seçkinin dayatmalarda bulunduğu bir ülke değil burası.

“EBEDİYYEN CHP’YE İKTİDAR YOK”

Bu millet CHP’ye ebediyen iktidar vermeyecektir.  Bu millet darbeye çanak tutanları iktidara taşımamıştır. Bizler Allah’ın izniyle bu ülkede demokrasinin kesintiye uğramasına izin vermeyeceğiz.

Azınlığın çoğunluğa zulüm ettiği bir dönem yaşanmayacak. küçük azınlığın Türkiye’ye zarar vermesi mümkün değildir. Bu ülkenin sahibi artık bu millettir.

Çoğunluklar azınlıkların haklarına saygı duyacak. Önce sandık sonrasında istişare ve konuşmayla çözeceğiz.

“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA”

Dün saatlerce yeni demokratikleşme paketini görüştük. Önümüzdeki hafta demokratikleşme paketini açıklayacağız. 76 milyonun bir beraber yaşayacağı, herkesin yaşam tarzına saygı göstereceği bir ülke inşa edeceğiz.

Bazıları diyor ki bu hükümet yaşam tarzımıza müdahale ediyor diyor. Nerde bu böyle bir şey var mı?

“ALKOL DÜZENLEMESİ İÇİN AMERİKA’YA BAK”

Alkol düzenlemesi için diyorsan, Git Amerika’ya git Batı’ya. Biz hala bu konuda gerideyiz. Bunları bildikleri halde genç çocuklarımızı sarhoş gezdirmek istiyorlar.

Sonra trafikte ölüyor. Sadece içen de ölmüyor. İçmeyen de ölüyor. Taksirli suç sayılmıyor. Sarhoş olduğu için hafifletici bir suç oluyor.

Diyorlar ki; bunlar din böyle emrediyor diye yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Her yasa dine uygun yapılmıştır denebilir mi?

bizim tek derdimiz var; insanın sağlığı. Biz bunun gereğini yapıyoruz. Herkes inancını özgürce yaşayabilecek. Kalem oynatamıyorlardı. Şimdi kaç tane yazar çizer içeride ama içeride olanlar da neden içeride.

“EL PENÇE DİVAN DURDUKLARINI İYİ BİLİRİZ”

Hangi toplantılarda hangi yazarların el pençe divan durduğunu iyi biliriz.

Biz sanal gündemden uzağız. Ulaşmamız gereken büyük hedefeler var. Biz eser üretmeye devam edeceğiz.

Suriye’de yaşanan insanlık dramına değinmek istiyorum. 120 bin insan öldü. 7 milyon insan zorunlu göçe tutuldu.

Suriye’ye uluslararası bir müdahalenin olacağı söylendi. Neticesi ölüm olan kimyasal silah kullanımında suç. Kimyasal kullanılmadı mı suç değil.

İnsan ölüyor. Tankla tüfekle öldürülen insanların öldürülmesi suç değil. kimyasal ile öldürülen de silah izi yok.

“ÖLÜM ÖLÜMDÜR SURİYE HESAP VERMELİ”

Ölüm ölümdür. Suriye’de yaşananlarla ilgili bu rejim hesap vermeli. 1700 kişi kimyasal ile öldürülüyor. 106 bin kişi ateşli silahlarla öldürülüyor. Biri suç biri değil. Böyle saçmalık olur mu? Esad yönetimi hiçbir şekilde hesap vermedi.

Kimyasal ile ilgili rapora da güvenmiyoruz. Şam’ın katliamı devam edecek. Göç devam edecek. 500 bin insan. Biz bu kapıları kardeşlerimize kapatmayacağız.

AB Türkiye’nin bu tavrını destekliyor ama bir kuruş verdiği yok. Ruanda da batının ne yaptığını biliriz. Onlar zorunla göçte tecrübeliler.

“CHP 110 BİN İNSAN ÖLDÜRÜLÜRKEN NEREDEYDİ”

Ana muhalefet partisi çıkmış bizi savaş yanlısı olmakla suçluyor. Suriye’de 110 bin insan alçakça katledilirken siz neredesiniz. 7 milyon göçmen insan var neredesiniz. Çocuklar ölüyor siz neredesiniz.

Suriye’de 2 yılı aşkın tarihin en büyük katliamı yaşanırken Esad’ın sırtını sıvazlayan CHP ne utanmazsın.

“CHP ÖLDÜRENİN BİZ MAZLUMUN YANINDAYIZ”

CHP öldürenin yanında biz mazlumun yanındayız. Ana muhalefete göre Esad’a operasyon yapmayın diyor. Reyhanlı’da 53 kardeşimizi katlettiler. Arkasında kim var? CHP.

Buradaki olayların arkasında da CHP var. Fazla değil 6 ay kaldı. Sandık geliyor. Biz sandık kaçıranlardan değiliz. Şu anda CHP’nin savunduğu ülke yönetimleri hep sandık kaçıranlardır.

“SEN KİMSİN SENİN SIFATIN NE”

Diyorlar ki; oradaki ülke ilişkilerini düzeltmeye geldik. Sen kimsin senin sıfatın ne? Bunu yapanlar da emekli büyükelçi. Ben ne sıfatla gidiyorum demiyor mu bu emekli büyükelçiler. Demokrasiye inanmış bir ülke olarak kendimizi inkar edemeyiz.

Kimse kimseyi aldatmasın. Uçağımız düşürüldüğünde susanlar Esad’ı savunmak için aslan kesiliyorlar. Bazı illerimizde Esad’ı savunanların başında CHP’nin milletvekilleri var. CHP basını kaç aydır sürekli provokasyon yapıyorlar. Çıkmış diktatör var diyorlar. Diktatörlerin olduğu yerde muhalif gazete mi olur.

“SIKIYSA AMERİKA’DAKİ POLİSE TAŞ AT”

Sen dua et karşında siyasi biri var. Mahkemede bunun hesabını vereceksiniz. CHP’nin gözü dönmüş vekilleri polise taş atıyorlar. Sıkıysa Amerika’da yap. Elini kaldıramazsın.

Milletvekili polise küfür ediyor. İki de bir CHP’yi Mustafa Kemal kurdu. Suriye’ye müdahale haçlı seferidir. Çanakkale’de Mustafa Kemal ne yaptı? Orda yurtta sulh cihanda sulh dedik mi? Kıbrıs hareketinde dedin mi?

“CHP TERÖR ÖRGÜTLERİN KUKLASI HALİNE GELDİ”

Ülkeme saldırı olduğu zaman yurtta sulh cihanda sulh diyemezsin. CHP 90 yaşında Gazi Mustafa Kemal’in partisini sadece birkaç sene içerisinde eli kanlı terör örgütlerinin kuklası yaptılar.

Onların bu oyununa izin vermeyiz. Onlar gidip darbecileri savunsunlar. Biz mazlumun sesi olacağız, Hakkın yanında olacağız.

Türkiye’yi daha da büyüteceğiz. Şurada 2023 hedeflerimize 10 yıl kaldı. Havalimanları, metroyla, kanal İstanbul’la tüm savunma sistemleriyle Türkiye’yi çok iyi bir şekilde 2023’e hazırlayacağız diyerek sözlerini tamamladı.