Genel
Savaşlar, Destanlar, Belgeler, Arkeologlar
Başka bir alandaki verilerle sınanmadıkça, sadece söylencelerin üstüne tarihsel olayları yerleştirmek doğru değildir. Tarihsel olayları, destanlar üzerinden açıklamak da bizi yanlış yerlere götürür. Örnek verecek olursak; şimdiye kadar doğrudan Troia Savaşı’ndan bahseden yazılı hiçbir belge bulunamamıştır. Ancak buna rağmen bir destandan yola çıkarak, Troia kentinin Grekler tarafından on yıl boyunca kuşatılması ve onuncu yılda yakılıp yakılmasını tarihsel bir olay olarak kabul etmek, oldukça inanılır bir olay gibi kabul edilmektedir. Peki bu nasıl olmaktadır?
Savaşla ilgili elimizde birebir yazılı belgeler olmasa da, aslında elimizdeki buluntular hiç de so kadar kötü değil. Çünkü Troia Destanı çok eski karanlık dönemlerde değil, arkeolojinin az da olsa yazılı belgelerini bulup çıkardığı Miken döneminin sonunda meydana gelmiştir. Troia ise, 1863’deki Calvert kazılarından beri keşfedilmiştir ve özellikle 1988-2005 yıllarındaki Korfmann kazılarıyla gizeminden bazı sırları daha araştırmacılarla paylaşmıştır. Miken kültürü hakkında arkeolojik anlamda oldukça fazla bilgiye sahipiz. Bunlarla birlikte Hitit metinlerinde adı Wilusa olarak pekçok kez geçen Troia ve destanlarını aydınlatan ışık doğudan, Anadolu’dan gelmekte. Son yıllarda İlyada Destanı’nın Gılgamış Destanı ile olan ilişkileri ve benzerlikleri arasında görüşler ağırlık kazanmakta. Hatta bir Hitit destanı olan ve M.Ö. 1600’lerde kuzey Suriye’deki Ebla kentinin feth edilmesini anlatan Özgür Bırakma Şarkısı ile İlyada Destanı arasındaki benzerlikler, oldukça dikkat çekicidir. Sayısı hergeçen gün artan araştırmacıların bir bölümü Homeros’un İlyada Destanı’nda çok daha eski Doğulu anlatım öğelerinin yer aldığını kabul etmekedirler.
Aslında herşey 1868 yılında başlar. Homeros tutkunu zengin Alman işadamı Heinrich Schliemann, Troia’yı bulmak için çıktığı yoluculuğundaki son durak Çanakkale’dir. O zamana kadar Troia olarak kabul edilen Pınarbaşı (Ballı Dağ)’ndaki kazıları sonuçsuz kalmıştır. Bineceği gemiyi kaçıran Heinrich Schliemann, Çanakkale’nin tanınmış kişilerinden Frank Calvert’le tanışır. Calvert aslında daha 1863 ve 1865 yılında küçük bir bölümümü satın aldığı Hisarlık (Asarlık) Tepe’yi kazmış ve buranın Troia olabilceği konusunda yazılar yazmıştır. Ancak bazı maddi zorluklar nedeniyle istediği büyük çaptaki kazılarını gerçekleştirememiştir. Schliemann’da Calvert’de olmayan para, hırs ve disiplin vardır. Böylece 1871 yılında gerçek anlamdaki Troia kazıları başlar; daha sonra ise sansasyonlarlar ve kesintilerle Schliemann’nın ölümü 1890’a kadar sürer. Ölümü sonrasında Schliemann’nın mimari Wilhelm Dörpfeld 1893-94 yıllarında kazıları devam ettirir ve halen kısmen geçerli olan Troia tabakalanmasının temelini atar. Uzun bir aradan sonra Carl Blegen 1932-38 yılları arasıda Troia oldukça detaylı kazılarını gerçekleştirir ve bu çalışmalarını 1950’li yıllarda 8 cilt olarak yayınlar. 50 yıllık uzun bir aradan sonra 1988’de Manfred Osman Korfmann yeni dönem kazılarını başlatır ve ölüm 2005 yılına kadar bu çalışmalarını sansasyonel buluntularla devam ettirir. Korfmann kazılarının farklı alanlarda pekçok yeni sonucu vardır, ancak en önemlisi önceki hafirler tarafından var olduğu düşünülen Troia aşağı kentini; kazı, ölçüm ve yüzey araştırması ile ispatlanmasıdır. Troia’da M.Ö. 3000’lerde başlayan kale-aşağı kenti yerleşmesi sistemi, savunma sistemi ile birlikte değişiklikler göstererek M.Ö. 10 yüzyıla kadar devam etmiş, daha sonra yaklaşık 250 yıl sürmüş bir zayıf dönemden sonra, Hellenistik ve Roma Dönemi’nde yeniden eski görkemine kavuşuştur. Ancak bu yerleşim silsilesinde Troia en güçlü olduğu döneme M.Ö. 1500-1200 yıllarında ulaşmıştır. Yani batıya baktığımızda Miken merkez yerleşmeleri ile aynı dönemde, Troia doğunun en batısında güçlü bir kent halini almıştır. Çanak çömlek buluntuları Troia’nın Miken dünyası ve Akdeniz havzasındaki diğer merkezlerde ilişkide olduğunu göstermektedir. Homeros’un İlios’u Tunç Çağı Grekçesinin Wilios’u, Ege’nin güç merkezleri gibi, M.Ö. 14. yüzyıla tarihlenen Mısır anıtlarında Wiriya, yani Wiliya, çok sayıdaki Hitit metinlerinde ise Wilusija ya da Wilusa olarak geçmektedir. Anadolu’nun kuzeybatısında, onun kadar güçlü ve görkemli başka bir kent yoktur.
Dörpfeld, Blegen ve Korfmann kazı sonuçlarına göre M.Ö. 14. yüzyılın sonlarında şiddetli bir deprem kenti yerle bir eder. Böylelikle arkeologların Troia VI olarak adlandırdıkları dönem biter. Daha sonraki Troia VIIa (=VIi) olarak tanımlanan gelişim evresinde kent biraz zayıf düşmüş de olsa, kısa sürede eski gücüne kavuşur. Surlar ve girişler güçlendirilir. Zayıf olan batı girişi kapatılır. Aşağı kentteki savunma hendeği ve duvarları işlevini sürdürmektedir; ancak M.Ö. 1180’lerde bu kez kent yangın ve kaybedilmiş savaşa işaret eden bir felaketle son bulur. Korfmann kazılarında bulunan, kalenin yakınlarında gömülmeden bırakılmış iskeletler, ortalığa dağılmış ok ve mızrak uçları, çok sayıda gruplar halinde kullanılmadan bırakılmış sapan taşları buna işaret etmektedir.
Homeros’un destanlarında anlatılan felaketlere uyan ve yine o döneme denk düşen bir felakte yok etmiştir bu kez Troia’yı.
Bu buluntularla ozanımızın destanı ispatlanmış mıdır?
Kesin cevabı vermek çok zor, ancak Troia’ya karşı yapılmış bir saldırı; bunun ardından yapılan bir savaş ve savaş sonucundaki yangınla tabakalarıyla kendini gösteren büyük bir tahribatt kesin.
Acaba arkeolojik bilgi noksanlıklarımızı doldurmak için söylenceler, destanlara başvurmak doğru bir yol mudur, bilemiyoruz. Arkeolojik veriler bize saldıranların Grekler olup olmadığını, komutanlarının Agamemnon mu yoksa başka biri mi olduğunu söylecek durumda değil. Greklerin binden fazla gemileriyle gelmedikleri, on yıllık bir süre savaş için Troia kıyılarında kalmadıkları kesin. Sadece lojistik açıdan baktığınızda bile böyle birşey imkansız görülmektedir. Yine de Grek ordusunun güçlü bir ordu olduğu, Troia’nın savunma sisteminden anlaşılmaktadır. Thukydides bile Homeros’un İlyada Destanı’nında savaş gemilerinin sayılarla ilgili verdiği bilgilerin abartılı olduğunu belirtmektedir. Thukydides’e hak vermekle birlikte, „suçlunun“ Homeros değil de „söylence“ olduğunu da belirtmekte yarar var. Grek yurdunundaki bütün güçlerin biraraya geldiğini düşünmek bir zor bir olasılık gibi görülmekte; çünkü ölüm kalım meselesi olan Pers Savaşı sırasında bile, tüm Grek güç merkezleri biraraya gelememiştir. Böylesi bir güç ortaklığı, bir olasılıkla Miken İmparatorluğunun çok derin bir kriz yaşadığı ve ardı ardına Theben, Pylos, Miken’in saldırılarla yerle bir olduğu M.Ö. 1200’lerde söz konusu olabilirdi. Elimizdek verilerden, Grek yurdundaki bu saldırı ve felaketin Troia’daki savaştan (Troia Savaşı?) önce mi, sonra mı olduğunu çıkartamamaktayız. Ancak kesin olan iki olay arasında çok fazla zaman farkı olmadığıdır. Acaba Miken kralı Troia’yı feth ettiğinde, yurdunda kendine ait bir sarayı halen var mıydı, bilemiyoruz. Destanlar bize Miken İmparatorluğu’ndaki bir hükümdarın düşüşünden bahsetmekte, ama sarayların yıkılması gibi olayların sözü geçmemekte.
Daha önce de belirtildiği gibi destanlar bize Son Tunç Çağı’nda genel durumla ilgili doğru olan bazı bilgiler verebilmektedir. Bu bilgilerle ortaya şöyle bir resim çıkarmakta: Güç merkezlerinin Argos, Korinth ya da Smyrna’da değil de Tiryns, Sparta, Pylos, Theben, Iolkos, Knossos gibi yerlerde olduğu ve insanların Grekçe konuştuğu bir Miken İmparatorluğu ile karşı karşıyayız. Bunu, Miken ve Pylos’daki saray arşivlerinde bulunan ve 1952 yılında itibaren çözülmeye başlayan ve Grekçenin erken bir lehçesi olan dille yazılmış Liner-B olarak adlandırılan tabletlerden bilmekteyiz. Söz konusu bu tabletlerde, maalesef tarihsel bilgiler yerine; sadece ticaretle ilgili yönetim ve bürokratik bilgiler yer almakta. Bizler için çok faydalı olmasalar da, bu belgelerdeki bilgiler Homeros dilinin, Miken dönemine kadar geriye giden bir geleneğe sahip olduğunu ortaya koymaktadır. M.Ö. 1300’lere tarihlenen bu yazılı belgelerde, Homeros’da okuduğumuz bazı isimleri bu tabletlerde yeniden bulabiliyoruz. Bu yazılı belgelerde, bir olasılıklar savaş ganimeti olarak adalar ve doğu Ege’den Pylos’a getirilen Miletli, Knidoslu Lemnoslu ve Aswialı kadın işçilerin isimleri sıralanmakta. Hatta Troialı kadın isimlerine bile rastlanmakta. Ancak buna karşın Homeros destanlarında adı kahraman isimleri ya da Miken, Pylos’da kimin kral olduğu, Troia ile yapılan savaş, ya da savaş hazırlıkları gibi hiçbir bilgi bu tabletlerde yer almamaktadır. Bu bilgiler bizi sadece Troia Savaşı ile ilgili tarihin eşiğine kadar getirmekte ve orada yalnız bırakmakta.
İşte bu zor eşikte yardımımız Doğulu bir güç koşuyor: Hititler
Önümüzdeki yazıda bu metinlerin Troia Savaşı’ya olan ilişkisine değineceğiz.
Genel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.
“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”
Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.
Genel
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.
1. Kimlik Belgesi Fotokopisi
2. Adli Sicil Kaydı
3. Banka Hesap Numarası
4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)
5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi
6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)
Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.
Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.
Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.
AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.
Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.
Genel
Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında, TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz
Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.
Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz
İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir
Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.
Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda, başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.
Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.
CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.
“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.
Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak