Genel
Öğrencilerin Yaşam Alanı ÖSEM
Gülşah Baruk: Tuğba Hanım ne kadar zamandır Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ndesiniz ve burada hangi görevde bulunuyorsunuz?
Tuğba Ölmez: 2005 yılından beri üniversitemizde diyetisyen ve ÖSEM Sorumlusu olarak çalışıyorum.
ÖSEM’i açıklayarak başlayalım.
ÖSEM’in açılımı; Öğrenci Sosyal Etkinlik Merkezi’dir. İçerisinde özel işletmeler bulunan ve birçok sosyal etkinliğin bir arada yapılabildiği 9000 m2’lik 3 katlı bir binayız.
Bina içerisinde yer alan bu özel işletmelerden biraz söz edebilir misiniz? Ne tür ihtiyaçlara cevap veriyorlar?
Giriş katında, Çanakkale hattı olan tüm şehirlerarası otobüs işletmelerinin yazıhaneleri yer alıyor. Öğrenci ve personelimiz şehir merkezine gitmesine gerek kalmadan bu yazıhanelerden yaralanıyorlar.
Binamızın köşesinde büyük bir market bulunuyor. Bu markette birçok ihtiyacımızı satın alabiliyoruz. Binamızın diğer köşesinde ise kafemiz bulunuyor. Öğrencilerimiz ders aralarında veya boş zamanlarında hoş müzikler eşliğinde yemek ihtiyacını karşılıyor veya bahçesinde eşsiz boğaz manzarasını seyrederek güzel vakit geçiriyorlar. ÖSEM’in girişinde ise kırtasiyemiz bulunuyor. Burada özellikle ders notlarının çoğaltılması, fotokopi, günlük gazete, dergi, kültür kitabı satışı, Çanakkale Kent-Kart dolumu, tüm kırtasiye ürünlerinin temini gibi hizmetler veriliyor.
Öğrenci ve personelimizin farklı yemek çeşitlerini bulabilecekleri çiğ köfteci, simit evi ve fast-food kafe, giriş ve 1. Katta hizmet veriyor.
1. katta bulunan PTT Şubesi sayesinde şehir merkezine gitmeye gerek kalmadan tüm postane işlemleri, ayrıca GSM operatörleri ve İş-Kur Şubesi 1. katta hizmet veriyor.
Öğrenci ve personelimiz 2 ayrı işletmeye sahip olan ÇOMÜ Kooperatifleri sayesinde üniversitemizin logolu ürünlerine ulaşıyorlar. Bununla birlikte kozmetik ürünleri, spor giyim ve malzemeleri, ders kitapları, hediyelik eşya gibi ürünlerin satışı yapılıyor.
152 adet bilgisayar ile ücretsiz internet hizmeti veren bilgisayar laboratuvarı bulunuyor. Bu laboratuvar haftanın 7 günü sabah 8-akşam 8 açıktır.
Öğrenci Sosyal Etkinlik Merkezi dediğimizde ne tür sosyal faaliyetlere cevap verebilir nitelikte bir yapıdan söz ediyoruz?
Az önce bahsettiğim özel işletmeler ve yemekhanenin binamızda olması; farklı bölümlerden öğrencileri ÖSEM’de buluşturuyor. Dolayısı ile yapılan tüm etkinliklerin tanıtımı ve duyurusu burada yapılıyor. Mesela Türkiye’de en çok öğrenci topluluğuna sahip olan üniversitenin bizim üniversitemiz olduğunu biliyoruz. Bu topluluklar ÖSEM’de açtıkları stantlar sayesinde kendilerini öğrencilerimize daha kolay bir şekilde anlatabiliyor ve etkinliklerini duyurabiliyorlar. Kermes, yardım kampanyaları, resim sergileri, satranç turnuvaları, sema gösterileri gibi etkinlikler topluluklarımızın en güzel örneklerinden birkaçıdır.
Ayrıca Çanakkale’de bulunan çeşitli sürücü kursları ve dershaneler gibi yerel işletmeler kendilerini ÖSEM’de tanıtıyorlar. Türkiye genelinde hizmet veren bankalar, GSM operatörleri, kitabevleri gibi işletmeler ÇOMÜ öğrencilerine tanıtım yapmak istediklerinde tercihlerini kampüsümüzde ÖSEM’den yana kullanıyorlar. Neticede ÖSEM; her bölümden öğrencilerin buluştuğu bir sosyal yaşam alanıdır.
Öyleyse “Yaşayan Kampüs” hedefine ÖSEM’in büyük bir katkısı var.
Tabi ki hızla gelişmesini devam ettiren üniversitemizde “Yaşayan Kampüs” hedefine her geçen gün biraz daha yaklaşılıyor. Kampüsümüz içinde yeni yurtların açılması, kütüphanemizin 7/24 açık olması, öğrencilerimizden gelen istekler doğrultusunda şehir merkezine sürekli servisler konulması ve ÖSEM’in en son öğrencinin ayrılmasına kadar açık kalması ile gündüz gördüğümüz hareketlilik artık gece de görülüyor. Yemek hizmetlerinin devam etmesi ve işletmelerin saat gözetmeksizin çalışıyor olması ÖSEM’in “Yaşayan Kampüs” hedefine katkısının büyüklüğünü gösteriyor.
Yemekhane kısmından da biraz bahsedelim. Günde kaç öğrenci yemekhaneden faydalanıyor?
Üniversitemizde yaklaşık 40.000 öğrenci olduğunu biliyoruz. Bunun 15.000’i Terzioğlu Kampüsünde okuyor. Bu kampüsümüzde 3 tane yemekhanemiz bulunuyor. Üniversitemizin en büyük yemekhanesi de ÖSEM’de. ÖSEM Yemekhanelerinin hizmet vermeye başladığından bu yana bu dönem günlük 2400 öğüne ulaşarak rekor kırdık. Her geçen gün bu rekoru egale ediyoruz ve etmeye de devam edeceğimizi düşünüyorum.
Peki öğrencilerimiz yemek hizmetinden nasıl faydalanıyor, sistem ve yemek fiyatları hakkında bilgi verir misiniz?
ÖSEM’in giriş katında büyük bir mutfağımız bulunuyor. Bu mutfakta merkez yerleşkelerdeki tüm yemekhanelerde servis edilmek üzere yemekler hazırlanıyor. Her sene “açık ihale usulü” servise hazır yemek ihalesi yapılıyor. İhaleyi kazanan özel yemek firması, ekibi ile hizmete başlıyor. Öğrencilerimize kayıt zamanında verilen okul kimlik kartları aynı zamanda yemekhanede turnike sisteminde kullanabildikleri akıllı karttır. ÖSEM’in 1. Katında 2 adet kart dolum merkezimiz bulunuyor. Buralarda öğrencilerimiz kartlarına para yüklemesi yapıyor ve bir üst katta yemekhanede turnikeden geçerek yemek alıyorlar. Şu anda 3 turnike ve yemek servis ünitesi ile hizmet veriyoruz. Dolum merkezleri yemek saatlerine uygun olarak aynı zaman diliminde çalışıyorlar. 11:30-14:00 saatleri arasında öğle yemeği ve 16:00-19:00 saatleri arasında akşam yemeği hizmeti veriliyor. Bu saatler esnek tutuluyor, öğrencilerimizin talebine ve ders saatlerine göre ayarlanıyor. Öğle ve akşam yemekleri aynı menüden oluşuyor. Duyuru panolarımızda görüleceği üzere öğrencilerimiz 2,25 TL’ye 4 kap sıcak yemek alıyorlar. Biz üniversite olarak özel yemek firmasından 1 öğün yemeği 4,50 TL’ye satın alıyoruz. Öğrencilerimiz bu fiyatın yarısını ödüyorlar, diğer yarısını biz üniversite olarak tamamlayıp firmaya ödemesini yapıyoruz. Dolayısı ile aslında tüm öğrencilerimize % 50 yemek bursu veriyoruz.
Bu konunun altının çizilmesi gerekiyor bence. Çünkü zaman zaman kıyaslamalar yapılıyor. O kıyaslamalardan da biraz bahsedelim.
Doğru söylüyorsunuz. Öğrencilerimiz Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ni Ankara ve İstanbul’daki büyük üniversiteler ile kıyaslıyorlar. Tabi ki büyük üniversiteler ile kıyaslanmak çok gurur verici. Fakat şunu unutmamak gerekir ki Çanakkale bu büyük şehirler ile yarışabilecek durumda henüz değil. Şöyle ki; bu şehirlerde binlerce yemek firması ve gıda malzemeleri satın alınabilecek tedarikçiler bulunuyor. Çanakkale’de ise henüz 10 firmayı geçmiyor. Dolayısı ile Çanakkale’de yemek üretimi büyük şehirlere göre daha maliyetli oluyor. Bir örnek vermek gerekirse; Çanakkale’de ekmek alabildiğimiz tek firma bulunuyor. Bildiğiniz gibi daha önce ekmekler 200 gramlık bütün ekmek şeklinde idi. Bu ekmekler dilimlenip servise sunuluyordu. Sepetler içindeki ekmeklere binlerce kişinin eli değiyordu. Bu durumun önüne geçmek için 50 gram porsiyonlanmış ve ambalajlanmış ekmek servisini zorunlu kıldık. Bunun üzerine 1 ekmek fabrikası milyon liralık makineleri alarak istediğimiz ekmeği üretmeye başladı. Şu anda talepten dolayı bir ekmek fabrikasının da bu makineleri satın alarak üretime hazırlandığını duyuyoruz. Benzer örneği yoğurt için de söyleyebiliriz. Yoğurtlar daha önce yemek servis ünitelerinde kâselere doldurularak personel tarafından porsiyonlanıyordu. Bunun yerine yine 150 gram porsiyonlanmış ve kapalı kutular içinde yoğurt servis edilmesini istedik. O zamanlar bunu yapan yine 1 firma vardı. Fakat talep o kadar arttı ki şu anda Çanakkale’de bu teknolojiye sahip 5 farklı firma bulunuyor. Aslında bu basit 2 örnekle üniversitemizin Çanakkale’nin gelişimine nasıl büyük bir katkı sağladığını görüyoruz.
Yemekhane sayesinde oluşmuş bir sektörden bahsediyoruz. Üniversitemizin şehre olan katkısını farklı bir alanda daha görmüş oluyoruz. Bu durumda menüler oldukça önem kazanıyor ve size oldukça fazla sorumluluk düşüyor. Nasıl belirleniyor menüler, nelere dikkat ediyorsunuz?
Menüler; 1 aylık olarak, yemek firmasının aşçı başı, gıda mühendisi, depo sorumlusu ve benim tarafımdan hazırlanıyor. Hazırlanan bu menüler üniversitemizin sitesinden ve duyuru panolarımızdan görülebilir. Menü yazarken ilk kuralımız; öğrenci ve personelimizi düşünerek, 18 yaşından büyük yetişkin bireylerin günlük enerji ve protein gereksinimlerinin öğle ve akşam yemeğinde alması gereken miktarlarda olmasıdır. Yani 1200-1400 kcal enerji ve 27-44 g protein içeren yemekleri birbirleri ile uyumlu olacak şekilde yazıyoruz. Çorba ile pilav, makarna gibi yemekler sabitlenip 2 çeşit ana yemek ve 2 çeşit yardımcı yemek ile toplamda en az 6 çeşit seçmeli menü uygulanıyor. Burada öğrencilerimize kendi istekleri doğrultusunda yemeklerini seçme şansı vermiş oluyoruz. Ana yemeği yazarken bir gün kırmızı et, bir gün beyaz et yemeklerinin olmasına ve diğer seçmeli ana yemeğin ise kurubaklagil veya sebze yemeği olmasına dikkat ediyorum. Böylece vejetaryen öğrencilerimiz de yemek hizmetinden faydalanabiliyorlar. Yardımcı yemeği yazarken de her gün mutlaka yoğurt ve ürünlerini yazıyorum, diğer seçmeli yardımcı yemeğin ise salata, meyve, tatlı gibi ürünlerin olmasına dikkat ediyorum. Ben her zaman menü yazmayı satranç oynamaya benzetirim. Şöyle ki; haftanın aynı gününe aynı yemeği yazmam. Burada amaç örneğin; “Pazartesi günleri -tavuk but- günü” izlenimini vermemektir. Peş peşe gelen günlerde aynı içerikli yemekleri de yazmam. Buradaki amaçta “bir gün önceki kalan yemek, bir gün sonra tekrar başka bir yemek olarak sunuluyor” düşüncesinin önüne geçmektir. Ya da aynı gıda malzemesinden yapılacak yemekleri aynı gün içinde yazmam. Örneğin yayla çorbası, pirinç pilavı, biber dolması veya sütlacı aynı günde göremezsiniz; böyle bir durumda pirinç tüketmeyen bir kişi için yemekler hiçte çekici gelmeyecektir. Tüm bunların ışığında, yemek seçiminde öğrencilerimizde katkıda bulunuyor. Yemekhanede ya da ÖSEM içinde karşılaştığım öğrencilerin yanına gidip “arkadaşlar menüde görmek istediğiniz bir yemek var mı?” diye soruyor ve onlardan aldığım cevapları menü içinde değerlendiriyorum.
Hijyen konusu en önemli konu aslında… Bu noktada kıstaslarınız nelerdir?
Diyetisyen olarak birincil görevim; gıda malzemesinin satın alınmasından depolanmasına, bu gıdanın hazırlanıp pişirilmesine, servisine, servis sonrası temizliği ve çöpe gitmesine kadar tüm aşamalarda hijyen ve sağlık koşullarına uygun olması için denetim ve kontrollerini yapmaktır. Mutfaktaki tüm personele düzenli aralıklar ile kişisel hijyen, besin hijyeni, besin zehirlenmeleri gibi konularda eğitimler veriyoruz. Mutfak ve yemekhanelerde servis öncesi, esnasında ve sonrasında uyması gereken kuralları öğretiyoruz. Temizlik olmazsa olmazımız. Aşçıbaşımızın ve benim çok titiz olmamız sayesinde sürekli temizlik yapılıyor, titiz ve dikkatli çalışma ortamı sağlanıyor.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz…