Genel

Başörtüsüne Özgürlük

Yayınlandı

-

Son günlerde ülkemizde başörtüsü konusunda yaşanan gelişmeler, bazı kesimlerin tepkisini çekmiş durumda. Çağdaş ve laik olduklarını öne süren bazı kişiler başörtüsünü nedense din ve vicdan hürriyeti kapsamında değerlendirememekte evrensel anlamda bir insan hakkı olarak görememektedir.

Başörtüsü İslam dininin emirlerinden biridir. İsteyenler bu emre uyar, istemeyen uymaz. Dinde zorlama yoktur (Ancak teşvik vardır). Bu emre uymak istemeyenlere baskı yapmak ne kadar yanlışsa; bu emre uymak isteyenlere ise “sen kamuda başörtüsü takamazsın, okulda da takamazsın, ha evinde takarsın bak ona izin verdim” (evde başörtü takmak farz değildir) gibi dayatmalar da bir o kadar yanlıştır. Ancak son gelişmeler bu güne kadar başörtüsü konusunda yaşanan sıkıntıları büyük ölçüde gidermiştir. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Allah onlardan razı olsun… Yıllardır bazı zihniyetlerce engellenen başörtüsü özgürlüğümüzü bugün kazanmış durumdayız. Biz bu ülkede varız, ülkemiz için çalışıyoruz, ülkemiz için üretiyoruz, ülkemiz için ahlaklı ve adaletli nesiller yetiştiriyoruz ve yetiştirmeye de devam edeceğiz.

Medyada bazı söylemleri duyunca kendimi gülmekten alamıyorum. Ergenlik çağına gelmemiş kızların aile baskısıyla başörtüsü taktığını ve dolayısıyla bunun yanlışlığını dillerine dolamışlar. Böyle bir örnek var mı oda tartışılır. Ama şunu bilmiyorlar ya da bilmek istemiyorlar. Başörtüsünü İslam dininin emirleri açısından değerlendirirsek; ergenlik çağına gelmeyen hiç kimse başörtüsü takmak zorunda değildir. Hiçbir anne baba bu konuda çocuğuna zorlama yapmaz. Ancak bu konuda ebeveynlerin tabi ki başörtüyü sevdirmek için teşvik etme hakkı da vardır. Bir atasözümüz var: “Ağaç yaşken eğilir.” Bir çocuğun dini eğitimi tıpkı diğer eğitimler gibi küçük yaşlarda hatta anne karnında başlar. İsteyen çocuğuna anne karnında klasik müzik dinletir, isteyen de KURAN ayetlerini dinletir…

Bir de eşlerin hanımlarına başörtü takmaları konusunda baskı yaptığını öne sürenler var, bazıları da mahalle baskısıyla başörtüsü takıyormuş. Herhalde bu ülkede dininin emri olduğu için başörtüsü takan yok. Çok komik ama bu sonuç çıkıyor. Birilerinin adına karar vermek ne kadar kolay. Sokaktaki başörtülü vatandaşlarımıza bir sorsak kaçı zorla başını kapatıyor acaba? Bir de diyorlar ki başörtülü eşlerinden utanan beyler varmış. İşte bu ahmaklığın alasıdır. Akıllarınca aşağılama politikası yapıyorlar. Kusura bakmayın ama ben başörtümle gurur duyuyorum eşim de… Tutturmuşlar bir şarkı gidiyorlar bakalım hangisi tutarsa… Ama tutmaz, boşuna yorulmayın.

Gelelim meclisteki başörtülü dört milletvekilimize. Hiçbir yasal engel yokken başörtü takmalarına duyulan tepkiyi anlamak mümkün değil. Milletin vekili yani benim vekilim, beni yansıtıyor, beni anlatıyor, beni temsil ediyor, başörtülü olması kadar doğal ne olabilir. (Bu yaklaşım diğer milletvekillerinin beni temsil etmediği anlamına gelmez.) Kürt vatandaşımız kürt olan bir milletvekilini, alevi vatandaşımız alevi bir milletvekilini mecliste görmekten ne kadar memnunsa ben de başörtülü bir milletvekilini mecliste görmekten bir o kadar memnunum. Bu gelişme bizim devletimiz ve meclisimiz için bir kazanımdır. Demokrasinin bir göstergesidir. Her türlü kesimin mecliste temsil edilme hakkı vardır. Bu korkulacak bir şey değil aksine bu ülkenin zenginliğidir.

2 Yorum

  1. Duygu

    17 Kasım 2013 at 20:04

    Ağzınıza sağlık …

  2. Nur

    19 Kasım 2013 at 12:34

    Duygularımıza tercüman oldunuz…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version