BİRİM HABERLERİ
Kitap Okuma Eylemi yapanların Kitap Okumadığı Ortaya Çıktı
Kitap okuma eylemi yaptıklarını iddia eden bu kişilerden Öykü Candanadam’ın ve Fuat Ağdeve’nin 1 yıldır, Telat Koç’un, Ahmet Kamil Tunçel’in, Ekrem Tufan’ın ve Murat Gümüş’ün 2 yıldır kütüphaneden bir tek materyal bile ödünç almadığı anlaşıldı. Eyleme katılanlardan Remzi Ozan Yanar ise son 6 yıldır kütüphaneye uğramamış. Eylemci öğrencilerden İbrahim Zeyd Binay ve Gizem Kocabaş’ın ise kütüphanede bir kaydı bile yok.
Uzmanlar Türkiye’nin en büyük kütüphanesine sahip bir Üniversite’de bu durumun şaşılacak bir hal olduğunu belirterek, “ÇOMÜ’de herkes kütüphanede yatıp kalkıyor. Kütüphaneden yararlanmayan birinin olduğunu öğrenmek ilginç oldu” diyorlar.
Ayrıca yetkililer ilgili eyleme kitap okuma ile ilgili herhangi bir soruşturmanın açılmadığını, konunun mesai saati içinde izin almadan görev yerinden ayrılmak ile ilgili olduğunu belirttiler.
doğan dikdere
20 Kasım 2013 at 14:17
hiç camiye gitmeyen bir insan müslüman olamaz mı yani? yeni akit-yeni şafak – zaman gazetesi gibi şuursuz bir haber anlayışınız var.
Adınız...
21 Kasım 2013 at 06:56
türkiye’nin en büyük kütüphanesinin çanakkale’de olduğunu iddia eden uzmanların kim olduğunu merak ettim doğrusu.
Atakan Hatipoğlu
21 Kasım 2013 at 11:56
Birkaç bir cilt kitabım var ve neredeyse hiç kütüphaneye gitmiyorum. Kütüphanelerden nefret ederim. Bu haberi yazan arkadaş hayatında hiç yakından kitap görmüş mü acaba?
Trakya Akademi
21 Kasım 2013 at 14:50
Sanırsınız ki Rektörlük binası başka bir şehirde, ilk önce görev yeri tanımını öğrenin, insaf biraz soruşturmaya uygun bir bahane bulsaydınız.
Kitap okumuyorlarmış pehhh buna çocuklar bile güler, tabi bu kadar çalışmayı yaparken onlara vahiy geliyordu. Yoksa okumak kim akademisyen kim !!!
Kitap kurdu
22 Kasım 2013 at 01:34
Telat’a koç, önce coğrafya kitaplarını okuyup yazsın da, sonra eylem kitapları okusun. Bu kitap okuma değil, düpedüz siyasi bir eylemdi. Gezi eylemini kampüse taşımak istediler. Hepsi bu
yayın
22 Kasım 2013 at 09:19
Kitap okuyanlardan ikisi turizm fakültesin den. M. Gümüş 3 yıldır prof kadrosu verilmeyenlerdendi. Üniversiteden son olarak ayrıldı. Son iki yıldır yaptığı yayınlar üniversite cv sayfasında var. Ayrıca Turizmde hala 3-4 yıldır kadrosu verilmeyenler var. Bir de turizmde kadro verilen T.Bucak var. Buyrun CV sisteminden son iyi yıldır yaptıkları yayınlarına bakalım. Kim okuyor kim okumuyor?
Ayla
23 Kasım 2013 at 00:46
:D:D bu zaytung haberi mi?
Anonim
23 Kasım 2013 at 13:16
Bu showmenleri desteklemek için Belediye Başkanı Ülgür Gökhan beyin kamuoyu açıklamasını okudum. Sonuna Baskın Oran’ın şu sözlerini koymuş: “İsteyenin parkasını giyip yürüyüşe, açık oturuma veya konferansa gidemediği, isteyenin mini etek giyip diskotek veya birahanede eğlenmediği, isteyenin BAŞÖRTÜSÜ TAKIP ORUÇ TUTAMADIĞI (…) yer; üniversite değildir.” Çok güzel sözler bunlar ve altına imza atarım ben de. Amaaa sayın Ülgür Gökhan’ın aklına bu söz şimdi mi gelmiş? Ramazan Aydın döneminde değil başörtülü öğrenciler başörtülü teyzeler bile kampüsün kapısından içeri alınmayıp karda kışta güvenlikte indirilip bekletiliyordu… O zaman neredeydi Ülgür bey. Niye böyle bir açıklama yapmadı? Çünkü o zaman üniversite onların çiftliğiydi, arka bahçesiydi. Peki şimdi ne oldu? Hangi öğrenci parkasından, mini eteğinden, başörtüsünden dolayı aşağılanıp mağdur ediliyor? Hangi öğrenciye içki içiyor diye baskı yapılıyor? Yumurta atmayı severler dışında hangi öğrenci istediği zaman konferansa veya açık oturuma gidip dinleyemiyor? Yazık sana Ülgür bey, ben seni demokrat sanmıştım ama sen de fos çıktın!…
Adınız...
23 Kasım 2013 at 13:18
çömü’de türkiye’nin en büyük kütüphanesi olduğunu kimse iddia etmiyor ama hedefin, en büyük üniversite kütüphanesi olmak olduğu söyleniyor. Lafı doğru anlamak lazım.
Adınız...
23 Kasım 2013 at 13:23
yahu bu adamlar kitap okumuyor; bunu zaten kendileri de söylediler. bu, gezi eylemlerine destek anlamında bir “siyasi gösteri/eylem”.. Niye bu adamların burada kitap okumadıklarına karşı kitap okuduklarını filan savunuyorsunuz? Adamlar kendi ağızlarıyla ve lisan-ı halleriyle (davranışlarıyla) biz, eyleme destek için kitapları açtık ve okuyor gibi yaptık diyorlar, siz de onları savunuyorsunuz. Bırakın yırtmayın bir yerlerinizi bunlar için!…
Adınız...
23 Kasım 2013 at 13:26
“Sanırsınız ki Rektörlük binası başka bir şehirde, ilk önce görev yeri tanımını öğrenin, insaf biraz soruşturmaya uygun bir bahane bulsaydınız.” diyen arkadaş! Eyleme katılan ve sık sık Çanakkale’de vakit geçiren Doç. Dr. Ahmet KAMİL TUNCEL’in görev yeri, Gelibolu MYO. Gelibolu MYO nerede? Rektörlüğün yanında mı? “Görev yeri” neresi Rektörlük neresi? biraz da bunu düşün bakalım…
Adınız...
23 Kasım 2013 at 13:30
“çomü’de çalıştığım sürece her gün kütüphaneye giden birisi olarak kütaphaneyi kimin nasıl kullandığını çok iyi biliyorum.” diyen arkadaş! Lütfen bu bildiklerini açıkla da biz de aydınlanalım. Bu resimdekiler kütüphaneyi kullanıyor mu? Kullanıyorsa nasıl kullanıyor? Bu adamlar, odalarında akşama kadar kitap mı okuyorlar yoksa eylem mi organize ediyorlar bir de bunu araştırsan? Kitap ayakta ve tek sıra halinde mi okunur? Rektörlüğe karşı okumak zihni daha çok mu açar? Niçin denize değil de rektörlüğe dönerek kitap okunur? Kitap hep toplu olarak mı okunur? Biri kitap okurken öbürü onun yanında elinde kitap olmadan dikilip yanındakinin kitabını mı dikizler? vs. vs. Bu konularda lütfen bizi aydınlat!
Adınız...
23 Kasım 2013 at 13:38
Atakan HATİPOĞLU, cidden iyi “atmışsın”. Öncelikle bu kadar kitabı olduğunu söyleyen biri:
a) “birkaç bir” demez; “birkaç bin” der..
b) bu kadar kitabı olduğu yalanını söyleyen adam kütüphanelerden nefret etmez.
Tüm söylediklerin, tezatlarla ve saçmalıklarla dolu.
belediye eylemcisi...
23 Kasım 2013 at 15:09
Ülgür’üm Gökhan’ım. Birincisi sen bu eylemkolikleri pek iyi tanırsın. Niyetlerini herkesten daha iyi sen bilirsin. Bu, anlamazlık neden acep? İkincisi senin belediye binasına giriş yaptığını gören belediye personelin, yapılması gereken işlerini bırakıp tespih gibi dizilseler..kitap okumak gibi bir değeri de suiistimal ederek,..(bir de bunu alışkanlık haline getirmiş bir ekip düşün belediyende.. her Allahın günü aynı şeyler, aynı şeyler…-belediyen dedik ayıp olmadı di mi?). Ne derdin? Ne yapardın? Seni çok uzun yıllardır tanıyoruz..Sen bizim duygusal açıdan oynak Hulusi Kentmenimizsin. Önce saydırırdın bir güzel. (İtiraf et ama) Sonra da etrafa yayardın her zaman yaptığın gibi; “şekerden oluyor hep bunlar şekerim”…Tutmayalım biz sizi…zaten yapacak çok işiniz de var… Dile kolay onlarca kayıp yıl…
ayla
23 Kasım 2013 at 17:32
Burada konu kimin kütüphaneye gittiği gitmediği değil ya da duran adamların gerçekten kitap okuyup okumadığı.. burada, görülen haksızlıkların protesto edilmesi var, bunu normal zeka seviyesinde olan herkes anlarken nedense koskoca üniversite anlayamamış yuh diyorum başka birşey de demiyorum.
ayla hanım
24 Kasım 2013 at 11:34
orda ki insanların neden orda olduğunu bunlar geyet iyi biliyorlar, telaşları, çırpınışları ondan.. yediği arpalar ve foyalar ortaya çıkmasın diye tetikçilik peşindeki üç beş kişi bunlar.. tüm üniversite herşeyin farkında zaten
dear ayla
24 Kasım 2013 at 22:20
ilk önce kitap okunur, sonra kitap okuma eylemi yapılır? neyin eylemi neyin haksızlığı? Üniversite diyor ki: sana hizmetin alasını getirdim, milyon kitaplı kütüphanen var artık. Ama bir kaç duran adam! ne yapıyor? Ben duracağım, sen de ilerleme diyor. Bravo öyleyse!
Adınız...
25 Kasım 2013 at 09:28
Aylacığım, adamlar veya adamların yalanlarıyla haber yapan gazeteler “eylem” yaptıklarını kabul etmiyorlar ki… İşte mesel tam burada başlıyor. Biz de onların “kitap okuma”dıklarını” “eylem” yaptıklarını söylüyoruz. Kitabı kullanıyorlar yani.. Her şeyi kullandıkları gibi…
Kolpazar basın
25 Kasım 2013 at 23:38
Bu uzmanların işi gücü yok galiba sadece size yorum yapıyorlar.