Çanakkale Kalıplarına Sığmıyor…

Küçük bir şehirde yaşıyoruz. Kimilerine göre ‘’Küçük İstanbul” kimilerine göre ise “Küçük İzmir”… Bazıları emekli şehri diyor kimisi ise öğrenci kenti… Kimler ne atfederse atfetsin bu şehrin bir kimliği var. Görünen, görülmek istenilenin çok ötesinde…

Birçok şehirde turizmin canlandırılması, ekonominin kalkındırılması açısından şehirlere kimlik kazandırılmaya çalışılır. Bazen hikâyeler anlatılır, bazen tesisler yapılır turist çekmek için. Bu kentse yalnızca bizim ülkemiz açısından değil dünya tarihi açısından da dikkatleri üzerine çekebilmekte. I.Dünya Savaşının en önemli cephelerinden Çanakkale Cephesi. Gelibolu Tarihi Milli Parkı ülke tarihimizin en önemli miraslarından. Her yıl bölgede ziyaretçi sayısı daha da artmakta.

Bölgede yaşanan savaş Çanakkale’yi dünya tarihinin en önemli unsurlarından yapmakta. Fakat yarımadanın karşısında diğer yakada yine dünya tarihi açısından çok büyük bir öneme sahip bir zenginlik bulunmakta. Troia Antik Kenti.

Birçok açıdan son derece önem arz eden kent kalıplarına sığmamakta. Zaten böylesine büyük değerlere sahip olan bir kenti kalıplara sığdırmaya çalışmakta gereksiz. Bugün bu kente ait olan Troia Antik Kentine ait eserler dünyanın en ünlü müzelerinde en değerli eserler arasında sergilenmekte. Çanakkale’yi kendine saklamak isteyenler bu değerlere belki de yeterince sahip çıkmadı bugüne kadar.

Bu kentin en önemli şanslarından biri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. Büyüyen ve gelişen üniversite şehrin değerlerine hem sahip çıkıyor hem de değer katıyor. Troia kazı çalışmaları Bakanlar Kurulu Kararı ile ilk kez bir Türk Üniversitesi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından gerçekleştiriliyor. Bu güne kadar 150 yıldır aralıksız sürdürülen çalışmalar yabancı araştırmacılar tarafından yapılmaktaydı. İlk kez bir Türk Üniversitesi hem de bu kentin bir üniversitesi tarafından gerçekleştirilecek. Yıllardır bölgede önemli araştırmalar yapan Doç. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında yapılacak çalışmalar.

Tüm bu gelişmelerin yanı sıra bölge Troia Müzesi projesiyle önemli bir atak yapmaya hazırlanıyor. Proje “Türkiye’nin Uluslararası Alanda En İddialı Müzesi” olarak gösteriliyor. Proje tamamlandığında kaçırılan eserlerin ait olduğu yere Troia Antik Kentine getirilmesi aşamasına geçilecek.

Projelere ve bölgeye dair hedefler heyecan uyandırıcı. Kente dair güzel hayalleri olan ve bu hayaller doğrultusunda çalışan insanlar var. Elbette ki çalınan eserleri geri vermek istemeyenler olacaktır. Umuyoruz öncelikle bu kent projeye ve çalışmalara destek verir, sahip çıkar. Çanakkale sanılanın çok ötesinde bir öneme sahip. Bu öneminden ötürü bu kent muadil değil asıl olarak yaşayacaktır. Yeter ki bu kent için taşın altına eline koyanlara yardım edilsin. (Engel olunmaya çalışılmasa da kafi…)