Çekin Elinizi Türkiye’den

Yıllardır Türkiye karanlık senelerden ve sancılı dönemlerden geçti. Ülkemizin kalkınması için birileri birşeyler yapmaya kalktığında ya tehtit edildi veya şahıslarına ve arkadaşlarına saldırılar gerçekleştirildi. Çok geçmişe gitmeye gerek yok bundan 20 yıl önceye bile gitsek Türkiye’nin en karanlık yılına ulaşmış oluruz.Türkiye o yılda 11’i ölümlü 13 büyük olay yaşadı. Mumcuyla başladı, Ülkenin Cumhurbaşkanının ZEHİRLENMESİNE kadar vardı. Peki bu insanlar size ne yaptı ? Cevabı aslında çok basit: Bazısının düşüncesi, ideolojisi yanlış geldi, bazısı da ülkesini çok sevdi veya karşı tarafın menfaatlerine ters hareketler de bulundu. Bu menfaat öle tehlikeli bir düşmandır ki insanın dostunu düşman, düşmanını dost yapar. Bazen ticareten menfaat sağlamak için insanlar dini kullanır.(En çok kızdığım durumda budur.)Ne güzel söylemiş sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.V) : “Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakarlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur”

Son yıllarda TÜRKİYEMİZ büyük atılımlar yaparak DÜNYA MARKASI BİR ÜLKE durumuna geldi. Her zaman olduğu gibi birileri bu durumdan rahatsız olmaya başladı ve ülkenin gelişmesine ve değişmesine engel olacak şeylerin start düğmesine bastılar. Muhtıra vererek daha önceki yıllarda da hatırlayacağımız gibi muhtırayla hükümet düşürüp, ”Demokrasi” diye bağırıp çağıran darbe destekçileri bu sefer sert kayaya çarpmıştı. Bu muhtırayı yandaş medyalarıyla da destekleyip siyasi kanadıyla kamuoyu oluşturan zihniyetin bu darbe girişimi boyun eğmeyen iktidar tarafından püskürtüldü. Bizim değil artık MİLLETİN sözü geçmeye başlıyor dediler hemen diğer bir hamle ile kökten kurtulmak için KAPATMA DAVASI AÇILDI sebepleri ise her zaman dillerine pelesenk ettikleri sözcük” LAİKLİĞE AYKIRI” fiillerin odağı haline geldiği gerekçesiyle kapatma davası açıldı. Bu sözü söyleyenlerin çoğu daha laikliğin ne demek olduğunu bile bilmiyor. Yıllardır laikliğe aykırıdır(!) düşüncesiyle milletin giyimine, saçına, sakalına karıştılar. Kılla, tüyle uğraşacağımıza ilimde yarışsaydık nasıl olurdu? Hem insanlar daha bilgili olurdu hem bilgimizle DÜNYA’da yarışırdık. İşte bizlerin cahil kalmasını istediler ki daha rahat kullanabileler. İnsanlara korku ve endişe pompaladılar. Sizi asacaklar, kesecekler, aç bırakacaklar diyerek halkı galeyana getirdiler. Olmamış krizLERi yarattılar sonra kendileride yalanlarına inandılar. Kriz oldu lakin Türkiye bundan fazla etkilenmedi hatta krizi yöneterek bazı fırsatlar yarattılar. Borcumuz bitiyor tam düze çıkıyoruz derken, Ülkemizi zor durumda bırakacak GEZİntiler çıkartılar. Ülkemiz için faydalı olacak ve milletin yararlanacağı şeyleri istemediler. Şimdi de gündemimiz yolsuzluklar bu konudaki tutumum çok açıktır. Eğer böyle bir yolsuzluk yapıldıysa sonuna kadar gidilmeli ucu kime dayanıyorsa içeri alınmalı ve cezası kesilmelidir. Hiçbir şekilde de davanın müspet veya menfi sonuçlanması için baskı yapılmamalıdır. Öle kolay değil milletin parasıyla sefa sürmek hem büyük bir izansızlık olur hem de insanların hakkına girilmiş olur. Diğer dünyada da bundan kurtulamazsın bu kul hakkıdır. Allah (C.C) buyuruyor ki: Kul hakkıyla karşıma gelmeyin!!!

Amaaa eğer bunlarda birer tezgâhsa oyunun ismini değiştirip aynı senaryoyu oynuyorlarsa durum çok farklı olur. Medya gücünü kullanarak insanlara çamur atıyorsan önce kendi ellerini kontrol edeceksin çünkü Birine çamur atacağın zaman düşüneceksin ve de sakın unutmayacaksın ki; ilk önce senin ellerin kirlenecek. Bu devirde de kimseyi tanıyamıyorsun ki çoğu insan farklı renklere bürünüyor. Bilemiyorsun ki kim dost, kim düşman. Bazen tuttuğun el bile oluyor, seni arkandan vuran. Hele bakalım diğer aşamada ise kasetlerden filan bahsediyorlar ama bir adamın kasetinin çıkmasından daha kötü birsey varsa kasettekinin o adam olmamasıdır.