Operasyon AK Parti’ye Kaybettirmez

Hükümet-cemaat kavgası, derin operasyon, seçim ayarlı operasyon, 3 bakan oğlu- 3 rüşvet bombası… Görüşünüzün açısına göre manşetinizi belirleyin. Ben daha manşetimi belirlemedim, olayları izliyorum. Bazı bakanların oğulları ve bazı AK partili isimler adında rüşvet ve yolsuzluk iddiaları var. Bu konudaki görüşüm çok net, kimin oğlu olursa olsun, kim olursa olsun haksız yoldan kazandığı 1 lira bile varsa gerekeni yapılsın. Yolsuzluğa karışan bir partili varsa hemen istifasını versin, vermeyenler ise partiden ihraç edilsin.  Eğer yolsuzluğa karışmış kişilerin partiyle ilişkileri kesilirse AK Parti bu operasyondan kaybeden değil, kazanan taraf olarak çıkacaktır. Meseleye bu açıdan bakacak olursak ortada sıradan bir yolsuzluk operasyonu varmış gibi durabilir. Fakat bana göre işin aslı hiç de öyle dışarıdan gözüktüğü gibi değil. Bu operasyon bir yolsuzluk operasyonu olabilir fakat kesinlikle sıradan bir yolsuzluk operasyonu değildir. Amaçlı bir operasyondur, zaman ayarlı bir operasyondur! Peki, ‘’ Neden sıradan bir yolsuzluk operasyonu değildir? ‘’ sorusuna gelelim… Öncelikli olarak şu soruları sormak gerek :

Emniyet içerisindeki bazı polis şeflerinin dosyaları 6 ay önce tamamladıkları halde bir üstlerine sunmayıp beklettikleri hakkında kuvvetli iddialar var. Neden bu dosyalar seçimlere kısa bir süre kala açıldı?

Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu bu operasyonun haberini 4 ay önce nereden alıyor da :   “Bakan çocuklarının adı yolsuzluğa karışmış ise, kim Güler, kim ağlar” şeklinde imalı bir tweet atıyor?

Bu operasyonlarla eş zamanlı olarak birçok AK Partili ve AK partiye yakın gazeteciler hakkında kaset iddiaları ve bazı montajlı görüntüler ortaya atılıyor. Bu kasetler bu operasyonu mu bekliyordu? Böyle bir tesadüfü kim yer?

Hakkında sayfalarca yolsuzluk iddiası bulunan Sarıgül’ün ismi neden bu operasyonda yok?  Son olarak gazeteci Sevilay Yükselir cemaatin Sarıgül’ü desteklediğini yazdı ve bunu bizzat Sarıgül’den duyduğunu söyledi.  Peki, Sarıgül’ü cemaat mi kurtardı? Bu operasyonda cemaatin rolü ne?

Operasyonun mali ayağında Halk Bankası’nın ismi olması tesadüf mü? Bildiğimiz gibi Halk Bank İsrail’in karşı çıkışlarına rağmen küresel düzenin saldırdığı İran’a en zorlu döneminde destek vermişti.  Halk Bankası’nın arkasında en çok duran isimde bakan Zafer Çağlayan’dı. Bu operasyonda bir İsrail kokusu yok mu, bir ‘’ CIA ve MOSSAD ‘’ parmağı olamaz mı?

Bütün bu olanların hepsine tesadüf diyebilir misiniz? Eğer tesadüf diyorsanız bekleyin. Gün geçtikçe neyin ne olduğu ortaya çıkacak. Başbakan Ordu’da yaptığı konuşmasında : ‘’ Devlette paralele bir yapı olmaz. İninize gireceğiz didik didik edeceğiz” diyor. Ortada ne kadar hükümete karşı yapılmış gibi gözüken bir operasyon varsa da göreceksiniz ki bu operasyondan kazanan yine AK Parti olacaktır. Hem iktidar içerisindeki çürükler partiden uzaklaştırılacak hem de devlet içerisindeki çeteler temizlenecektir.

Şu ana kadar hiçbir vesayet rejimine boyun eğmeyen bu iktidar emniyet ve yargı içindeki bu vesayetçi çeteleri de imha ederek yoluna devam edecektir. Bu operasyonla birlikte hükümetin devrilmesi hayalini kuranlara bir tavsiyem var. Hayal etmek yetmez uyumanız gerekir. Belki o zaman rüyanızda görürsünüz…