Genel
Van’da Bizim Şam’da!
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğrencileri kısa bir süre önce, Suriye’de ki insanlık dramına dikkat çekmek, iç savaşla yerinden yurdundan olmuş, ağırlaşan kış şartları ile de dondurucu soğukla boğuşan Suriye’li mazlumlara yardım etmek için kermes düzenlemişlerdi.
ÇOMÜ’nün tüm fakülte ve meslek yüksekokullarında öğrencilerin kendi imkanları ile hazırladıkları yiyecekler, el işi çalışmalara ÇOMÜ’lülerin büyük ilgi gösterdiği belirtilmişti.
Öğrencilerin üç gün boyunca süren kermeste 16 Bin TL’ye yakın gelir elde ettiklerini öğrendim.
Yine aynı günlerde yine ÇOMÜ’lü öğrencileri tarafından bu kez de Suriye’de ağır kış şartlarıyla boğuşan, soğuktan donma tehlikesi ile karşı karşıya kalan özellikle çocuklara gönderilmek üzere battaniye kampanyası düzenlendi. Kampanya hala devam ediyor ve yine bu kampanyanın da büyük ilgi gördüğünü, beklenenin üzerinde bir alaka gördüğünü biliyorum. Çok kısa bir zamanda toplanan binlerce battaniye bu hafta sonu Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak törenle üşüyen yürekleri ısıtmak üzere Hatay/Reyhanlı’ya doğru yola çıkacak.
ÇOMÜ’lülerin göstermiş olduğu insani duruş, takdire şayan gerçekten. Türkiye’nin bir başka üniversitesinde örneği varmıdır bilmem ama öğrencilerin kendi başlarına giriştikleri bu insani yardım çalışmaları her kesimden büyük saygı görüyor, örnek gösteriliyor. Türkiye’nin farklı illerinden gelmiş,birbirinden farklı dünya görüşüne sahip yüzlerce ÇOMÜ’lü bir anlamda karşı yarımada yatan ecdad torunlarına minnet borçlarını ödüyor bugün.
Çünkü onlar insanlığın 780 Bin kilometre kare ile sınırlı olmadığını vakti zamanında yaptıklarıyla insanlığa sınır çizilemeyeceğini göstermiş bir milletin torunları. Onlar hiçbir millete nasip olmamış zengin bir mirasın sahipleri.
Onlar biliyorlar, II. Beyazıd’ın İspanya’daki zulümden kaçmak için yardım isteyen 40 Bin Yahudi’ye ülkesinin kapılarını tereddütsüz açtığını;
Onlar biliyorlar, binlerce kilometre uzak diyarlarda, Açe’de bulunan Müslümanların Portekizlilerin baskısı altında iken yardım talebine karşı, ecdadın deniz aşırı sefere çıktığını;
Tarihimiz bu iki misal gibi yüzlercesi ile dolu.
Ne diyor milli Şairimiz Mehmet Akif;
“Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz
Gelmişiz, dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!
Emr-i bil maruf imiş ihvan-ı İslam’ın işi;
Nehy edermiş, bir fenalık görse, kardeş kardeşi”
Hal böyle iken, geçtiğimiz hafta sonu haftalık olarak yayın yapan bir gazetede ÇOMÜ’lülerin bu alkışlanacak çabasını gölgede bırakacak, bir haber çıktı. Kampanya üzerinden üniversiteyi vurma çabası içerisinde olduğu gözden kaçmayan gazetenin bu ilk icraatı değil. Daha önce de defalarca kez birbirinden farklı konularda üniversite aleyhine haberler yaptı. Aynalı Pazar neredeyse her hafta üniversite yada Rektör Laçiner aleyhinde bir haber çıkıyor. Gazetenin yada sahibinin üniversite ile bir derdi var belli.
Ama işi bu boyutlara vardırmak, sırf üniversiteye vurmak adına; takdir edilmesi- desteklenmesi gerekirken insani bir duyarlılığın hedef gösterilmesi ne kadar doğru?
Kaldı ki Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yine bu siteden okuduğunuz üzere, Van depremi sonrası yardım kampanyası düzenleyen öncü üniversitelerden bir tanesi. Şu an bile yine ÇOMÜ mensupları öğrencisi, personeli ile yine Van’a yardım kampanyası yürütüyor.
Üniversite düşmanlığı bu meselenin bir boyutu. Dikkat çekmek istediğim yapılmak istenenin kirli ve gayr-i insani yönü.
Ne yazık ki gerek Suriye yararına yapılan yardım kermesin gerekse battaniye kampanyasının özellikle Çanakkale’de yoğun ilgi görmesi birilerini rahatsız etmiş belli. Kamuoyunda farklı bir algı oluşturma çabası görülüyor.
Bir takım çevreler Suriye’li mağdurdar için başlatılan yardım kampanyalarının karşısına 2 yıl önce depremle sarsılan Van’ı koydular.
Güya Van’da daha acil bir durum söz konusu. Van varken Suriye’den size ne? dercesine haberler üretilmeye kara bir propaganda yürütülmeye çalışılıyor.
Ortada çok çirkin ve gayr-i insani bir ciddiyet söz konusu. Van’ı gündeme getirenlerin samimiyetinden şüphe duyuyorum. Zira, ÇOMÜ Haber yazarı Hasan Birsen gelişmeler üzerine Van Valiliği, Van AFAT yetkilileri ve Van’da hizmet veren STK’larla yapmış olduğu görüşmeleri köşesinde paylaştı. Van Valiliği’nin resmi twitter hesabından yaptığı güncel paylaşımlar da ortada.
Birsen’in yazdıklarına, Van Valiliği’nden alınan bilgilere bakıldığında Van’da iddia edildiği gibi insani yardımı gerektirecek bir durum söz konusu değil. Hatta Van Valiliği’nin konteyner kentte yaşamaya devam eden felaketzedelere yardım girişimlerinin kabul edilmediği de konuşuluyor. (Bknz: http://www.comuhaber.com/vandaki-depremzedeler-valilik-yardimini-reddetti/)
Hal böyle iken, Suriye’den her gün soğuktan donarak ölen çocukların haberleri gelirken Çanakkale sergilenmeye çalışılan bu gayr-i samimi, gayr-i insani propagandanın amacı ne?
Kaldı ki ÇOMÜ’nün Van için yaptıkları da ortada dururken.
Bu tavrı anlamak zor. Burada meslenin “İnsan Olabilmek” olduğunu vurgulamak istiyorum.
Geçmişimiz Van’da bizim Şam’da demeyi gerektiriyor.