BİRİM HABERLERİ
Doç. Dr. Rüstem Aslan: “Homeros Destanları’nın En Trajik Sahnesi”
Homeros dünyasının temelini oluşturan İlyada Destanı’nda öyle sahneler vardır ki, aradan binyıllar geçmesine rağmen, etkisini hiç kaybetmemiş; farklı sanat dallarında sürekli yeniden ele alınarak, dünya kültür tarihinde derin izler bırakmış/ bırakmaktadır. İşte bunlardan biri de Troialı Hektor’un Karısı ve Çocuğundan Ayrılışı Sahnesidir.
Anlatılamaz, dayanılamaz, hiçbir zaman unutulamaz acılar; kahramanlıkların öte yüzündedir bu sahnede. Sur duvarlarlarının her hangi bir köşesinde, İlion’un „güzelce örülmüş caddelerinde“; o önünde çok mücadeleler verilmiş Batı Kapısı’nda, İlyada Destanı’nın en acıklı sahnesi yaşanmıştır. İşte kentin böylesine önemli bir yerinde Hektor, „beyaz tenli“ karısı Andromakhe’ye veda eder.
Andromakhe, Akhaların büyük bir güçle savunma duvarlarına karşı saldırya geçtiklerini duyar. Çatışmaları seyretmek için, büyük bir telaşla bebeği Skamandros’u da alarak batı kulesine gider. Tam bu sırada Hektor savaşmaktan yorgun düşmüş bir halde kalenin içine geri çekilir; ama sarayında karısı Andromakhe’yi bulamayınca, telaşlanır ve onu aramaya başlar. Caddenin ortasında karşılaşırlar. Andromakhe içinde ölüm korkusu, gözyaşlarıyla kocası Hektor’u savaşa gitmemesi için ikna etmeye çalışır. Kale duvarlarını en azından bir kez başkalarının koruması için Hektor’a yalvarır: