Kerem İriç: “Bizim belediyemiz az hata yapar, neden mi?”

Kerem İriç | Değişim Gazetesi

Çanakkale olarak “geri kalmışlık”, “geç kalmışlık” diye bir şey yoktur aslında! İyi kamufle etmek diye bir şey vardır. Bakınız bu şehrin otopark problemi, kanalizasyon problemi, yat limanı, kurvaziyer limanı, belediye hizmet binası gibi problemleri yoktur “birileri” için, bunlar itinayla kamufle edilebilir. Bu işin erbapları sorunları “sorun” olarak yansıtmamayı çok iyi bilir.

Azıcık aşım, ağrısız başım mantığıyla bir şehri yönetmeye çalışmak aslında alkışlanacak bir durum değil. Bakınız Sayın Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan Çanakkale Belediyesinin sicilinin temiz olduğunu, İller Bankası ya da başka kredi veren kuruluşların Belediyeye yasalar çerçevesinde belirlenen ölçeklerde sorun yaratmadan kredi çıkardığına vurgu yaptı. Bu güzel bir şey fakat Çanakkale’ye bakarsanız borç yiğidin kamçısıdır derim. Çünkü borca girmeden, bu şehrin kanayan yaralarına çözüm bulamazsınız.

Borca girmeden şehrin otopark sorununu çözemezsiniz, eğer merkezde istimlâk etmeniz gereken yerleri istimlâk edip modern otopark ve yaşam alanları yapmazsanız bu belediyenin borcu olmaz, fakat şehrin dertli esnafı olur. Bu şehri evet dünyanın en güzel kıyı şehirlerinden birisi sayılabilecek bu şehitler diyarı iskeleden transit yolcuların geçtiği, ya da şehitliği gezemeye gelip de karşıdan “şurası da Çanakkale” denilen bir şehir olarak kalır.

34 yıl önce Çanakkale’nin tüm pisliğinin boğaza akması için yapılan bir sistem bugün itibariyle halen daha kullanılıyor. Yani sizin tuvaletiniz bu güzelim Çanakkale boğazına bağlı, “aman efendim bu da dert mi balıklara yem olsun” diyen bir zihniyetin ürünü olarak bugüne kadar ertelenmiş, bir şey olmaz denilmiş.

Sevgili Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan; “Ben bu yola başımı koydum. 12 yıl önce göreve geldiğim andan itibaren katı atık arıtma tesisi için başvurularımı yaptım ama farklı sorunlar çıktı 2014 yılı Mart ayında artıma tesisimiz faaliyete girecek” dedi. Yani Mart ayına kadar boğaza işemeye devam. Başkan’ın verdiği bu habere sevinelim mi yani. Olaya bakar mısınız, 12 yılda bir arıtma tesisi ancak yapılabilirmiş, ne ölçekte sorunlar yaşandığı bu halkı ilgilendirmez 12 yıl görev süresince türlü sorun ve bahanelere sığınarak arıtma yapamamışız. Bu bir sorundur hem de çok büyük bir sorun. Aslında burada belediyelerin ve bürokrasinin nasıl işlediğinin de açık bir resmi vardır. Belediyecilik diyorum…

Sorun bitti mi yani Çanakkale artık boğaza tüm pisliğini akıtmayacak mı? Yok, öyle bir şey öve öve bitiremediğimiz Güzelyalı ve Dardanos var ya hani 1 milyon Türk Lirasına villa satılmaya çalışan bu yerleşim birimlerinde tüm pisliklerini denize akıtacak ve buranın denizi bir başka güzel diyeceğiz! Sordum buralar için ne düşünülüyor ne zaman bir arıtma yapılacak, bakıyoruz, projelendiriliyor denildi, 12 yılda merkez için yapılan artıma tesisi Dardanos ve Güzelyalı için ne zaman yapılır artık siz düşünün.

Bizim belediyemiz az hata yapar, neden mi? Az iş yaptığı için hata da az olur. Bu bir realite, eleştirmek için söylemiyorum bunu, lakin belediyemiz projeler yapsın şehir adeta bir şantiyeye dönüşsün. İnönü köprüsü gibi bir sürü köprü yapılsın, alt geçitler yapılsın, istimlaklar yapılsın, binalar yıkılsın, binalar yapılsın ve bizde bu bina boşuna yapıldı, ya da yanlış yere yapıldı diyelim… Size yanlış yaptınız diyelim… Yapmadığınız yanlışları söylemektense, yaptığınız yanlışları söylemek istiyoruz artık.