Genel
Veladet Kandiliniz Kutlu Olsun
12 Ocak Pazar… Bugün klasik bir haftanın son günü değil. Bugün malumunuz üzere Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in dünyayı teşriflerinin sene-i devriyesi. Alemler sultanı 571 yılı Rabiu’l-Evvel ayının 12’sinde teşrif ettiler.
Dâr-ı bekâya irtihalinden itibaren günümüze kadar hep örnek alındı, anlatıldı, tebliğ ettiği ve açıkladıkları uygulanmaya çalışıldı.
Lâkin bu yazımızda Onu anlatmaya çalışmayacağız, anlatamayacağız da. Zira haddimizi bilmeliyiz. Onu anlatmak ona varis olanlara daha çok yakışır diyerek sözü tarihimizin Peygamberi en güzel anlatan Peygamber aşığına bırakalım müsaadenizle. Biliyorum çok defa okudunuz ve dinlediniz ama doyamadığınızı düşünerek bir dahî aşk ile okuyalım efendim…(Merhum İsmail Biçer hocanın Kuranî sesiyle mevlidi bu linkten http://www.ismailbicer.org/
Süleyman Çelebi ve Vesîletü;’n-Necât’ındaki Velâdet Bahri
Âmine Hâtun Muhammed ânesi
Ol Sadeften doğdu ol dür dânesi
Çünkî Abdullah’tan oldu hâmile
Vakt erişdi hefte vü eyyam ile
Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn
Çok alâmetler belirdi gelmeden
Ol Rabiûl evvel âyın nîcesi
On ikinci gece isneyn gecesi
Ol gece kim doğdu ol Hayru’l-Beşer
Annesi anda neler gördü neler
Dedi gördüm ol Habîbin Annesi
Bir acep Nûr kim, güneş pervânesi
Berk urup çıktı evimden nâgehân
Göklere dek Nûr ile doldu cihân
Gökler âçıldı ve feth oldu zulem
Üç melek gördüm elinde üç alem
Biri meşrık biri mağribde anın
Biri dâmında dikildi Kâbe’nin
Bildim anlardan kim ol halkın yeği
Kim yakîn oldu cihâna gelmeği
İndiler gökten melekler sâf sâf
Kâbe gibi kıldılar evim tavaf
Hûriler geldi bölük bölük buğur
Yüzleri nûrundan evim doldu nûr
Çevre yânıma gelip oturdular
Mustafâ’yı birbirine muştular
Dediler oğlun gibi hiç bir oğul
Yâradılalı cihân, gelmiş değil
Bu senin oğlun gibi Kadr-i Cemîl
Bir anaya vermemiştir ol Celîl
Ulu devlet buldun ey dildâr sen
Doğmuştur Senden ol Hulk-ı Hasen
Bu gelen “İlm-î ledün Sultânıdır”
Bu gelen Tevhîd-i İrfân kânıdır
Bu gece ol gecedir kim, ol Şerîf
Nûr ile âlemleri eyler Latîf
Bu gece şâdân olur Erbâb-ı dil
Bu geceye can verir Eshâb-ı dil
Yâ Resûlallah
Rahmeten lil’Âlemin’dir Mustafa…
Hem Şefîal Müznibîn’dir Mustafa…
Vasfınî bu resme tertib ettiler
Ol Mübârek Nûr’u terğib ettiler
Âmine eder çün vakit oldu tamam
Kim vücûda gele ol Hayr-ül Enâm
Susadım gâyet hararetden katî
Sundular bir cam dolusu şerbeti
Şerbeti sunduk ta bânâ hûriler
Bunu sana verdi Allah dediler
Kardan ak idi ve hem soğuk idi
Lezzeti dahi şekerde yok idi
İçtim onu oldu cismim Nûr’a gark
Edemezdim kendimi Nûr’dan fark
Geldi bir akkuş kanadı ile revân
Arkamı sığâdı kuvvetle hemân
Doğdu ol saatte ol Sultân-ı Dîn
Nûr’a gark oldu semâvât-ü zemîn
Sallû Aleyhi ve Sellimû teslimâ
Hatta tenâlû cenneten ve naîmâ
Es-Salât-ü ves-Selâm-ü Aleyke
Ya Resûlallah
Es-Selât-ü ves-Selâm-ü Aleyke
Ya Habîballah
Es-Salât-ü ves-Selâm-ü Aleyke
Ya Seyyid-el-Evvelîne vel-Âhirin.