İftira

İnsan hayatını şekillendiren önemli etkenlerden biridir iftira. Nereden, nasıl veya kimden geleceğini bilemezsiniz! Şiddetine veya bırakabileceği etkiye göre hayatınızın akışına yön verebilmektedir.

Bazen atılan iftira öyle etkili olur ki kendinizi ifade bile edemezsiniz. Duygu ve hislerinize tercüman olacak bir ortam, kişi veya söz ararsınız…arar durursunuz…bir ışık gördüğünüzde yaklaşmak istersiniz. Bir kelam ettiğinizde, acaba yanlış mı anlaşılırım diye de tereddüt yaşarsınız. Ateş misali fazla yaklaşmak yakabilir, uzak kalmak ise konunun özünü ifade etmeye engel bir durum olabilir.

Çamur at izi kalsın misali…biri veya birileri ortaya aslı astarı olmayan bir şeyler fırlatır. Çoğu zaman yerini bulmaz ya da karşılık bulmaz. Hedefi vurduğu an can acıtır, kalp kırar, gönül koymaya sebebiyet verir ve helalleşmeyi gerektirir. Kul hakkına girildiği için hafizanallah ahirete büyük bir yükle gidilmesine sebebiyet verebilir. Allah (c.c.) ‘’Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim ancak kul hakkı ile gelmeyin’’ buyuruyor. Her şey gayet açık ve net olmasına rağmen böyle bir şeye nasıl girişilir anlamak mümkün değildir!

İftiracıya ulaşıp yüzleşmek istersiniz…ulaşırsınız da…fakat karşınızda bukalemun gibi, ben söylemedim ben yapmadım gibi kendini basitleştiren ifadelerle yüzsüzleşen biri olduğu için bir netice de alamadan konu havada kalarak ayrılırsınız. Yeryüzünde bozguncu olarak dolaşmak kime ne fayda getirir. İnsanlara yaftalamak istediğiniz, öyle görmek istediğiniz durum, hal ve davranışın bu dünya da olmasa bile ebediyete intikal ederken hesabını mutlaka verirsiniz.

İftira önce sahibini kirletir. İftira atarken bir kere değil üç – beş defa düşünmeliyiz. Şu fani dünyada ikbal-istikbal kaygısı veya düşüncesiyle gönül kırmak insanlığa sığar mı?

YARADILANI SEVİYORUZ YARADANDAN ÖTÜRÜ.