Genel

Bir Gençlik Tasavvuru

Yayınlandı

-

Bir Gençlik TasavvuruREHA UZUNER | ÇOMÜ HABER

Bu azîz milletin şuûnât-ı İslâmiyyeye bürünmüş her ferdi içten içe bilir ki, bizler dâimâ bir hedefe koşmuşuzdur. Madde âleminde hedef cismi bir suretle karşımıza çıkmakla berâber, mânâ âlemindeki karşılığı her dâim Allah rızâsı olmuştur. Bunun tipik bir misâlini verelim: Üsküdar meydanındaki Mihrimâh Sıltan Câmisinin sağ cephesinde bulunan kapı, bir insan boyundan biraz kısadır. Mîmar Sinan’ın bunu yapma hikmeti, içeriye giren saygıyla eğilerek girsin, nereye girdiğini unutmasın, gâfil bir ânına denk gelse bile bu şekilde uyarılıp ahvâline düzen versin gibi mukaddes niyetlerdir. Bir zamanlar yaptığımız işler yalnızca Mevlây-ı Müteâl’in rızâsını kazanabilmek içindi. Ve asla geri durmak istemezdik. Bizlerin şahsî övgüsü yalnızca O’nun rızâsına uygun işlerde kazanılan muvaffâkiyetlerdi.

Ve bizlerin yerinde durmayan, ileri gidemese bile geri durmuş olmaktan rahatsız olan bir millet oluşumuz futbola bile yansımıştır. Bir seferinde Fâtih Terim’i dinliyordum. Genlerimizde yazılı olan târihsel alışkanlıklarımızdan dolayı şöyle diyordu: “Ben futbolcularımdan şunu bekliyorum: Asla olduğun yerden memnûn olmamak, hep üzerine birşeyler koymaya çalışmak…”

Şu anda içinde bulunduğumuz hal, ictimâî perspektiften bakılınca elbette tartışmaya açıktır. Ancak millî-mânevî şuurunu yitirmemiş, İslam dinamizminin verdiği aşk ve vecdin damarlarında gezindiği çekirdek bir gençlik, evet gelmek istediğim nokta bu…Bu nevî çekirdek ve öz kadro her zaman mevcût bulunmuştur. Târihî seyir içerisinde sayılarında artma ve azalmalar olmakla beraber onlar her zaman var olmuşlardır. Necip Fâzıl’ın “Gençliğe Hitâbe” eserini hepimiz okumuşuzdur. Çağlara ve nesillere ışık tutan bir hitâbe. Ve günümüzde en çok ihtiyâç duyulan genç kimliğinin hülâsâsı mâhiyetinde bir hitâbe…

Çağının hastalıklarından kurtulmuş, “zaman bendedir ve mekân bana emânettir şuûrunda bir gençlik…”

Ümmet-i Muhammed’in mes’elelerine karşı pasif durucu, Şeriât-ı Garrây-ı Muhammedîye’nin üzerine yüklediği vazîfeyi savurucu değil, “kim var diye seslenilince sağına ve soluna bakmadan fert fert ben varım deyici, her ferdi benim olmadığım yerde kimse yoktur! fikrini besleyici bir dâvâ ahlâkına kaynak bir gençlik…”

İslam dinamizminin damarlarına nüdûz ettiği, binlerce yıllık medeniyet sancısını kendinde hisseden “…dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kîninin, kalbinin dâvâcısı bir gençlik…”

Özgürlüğü şeytanî fikriyât sistemlerinde ve mesnetsiz herzelerde aramayı bırakmış, “halka değil, Hakk’a inanan, meclisinin duvarında “Hâkimiyet Hakk’ındır!” düstûruna hasret çeken, gerçek adâleti bu inanışta bulan ve hâlis hürriyeti Hakk’a kölelikte bilen bir gençlik…”

Kendi nefsini az bir menfaâte kiralığa vermiş olan “kapitaliste, Allah buyruğunu ve Resûl emrini kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın!” ihtârını edecek bir gençlik…

Âdî batı taklitçiliğine tepeden tırnağa düşman, aradığı her ne ise İslam’da olduğunu bilen, “…bir buçuk asırdır işte bu hasta batı adamında bulduğunu sandığı o şeyi, o mübârek oluş sırrını her sistem ve mezheb, ortada ne kadar illet varsa devâsının ve her ne kadar cennet hayâli varsa hakîkatinin İslam’da olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna, İslam âlemine ve bütün insanlığa model teşkîl edecek bir gençlik…”

İslam’ın zirve hâli olan cihâdı tüm idrâki ile kavramış, iktizâ ettiği yerde, “can taşıma liyâkatini, canların cânı uğrunda can vermeyi, cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nisbetle usûle, stratejiye uygun bir gençlik…”

Dünyaya geliş sebebini unutmayan, sâdıklar arasında saf tutmuş, Allâh’ın emrettiğine âmir, nehyettiğine “bende” olmuş, “tek cümle ile Allâh’ın kâinâtı yüzü suyu hürmetine yarattığı Sevgilisinin fezâyı bütün yıldızlarıyla manto gibi saran mukaddes eteğine tutunacak ve O’ndan başka hiçbir tutamak, dayanak, sığınak tanımayacak ve O’nun düşmanlarını ancak kubur fârelerine lâyık bir muâmeleye tâbî tutacak bir gençlik…”

Benim hayâlimdeki mukaddes âtîde cümlemizin buluşması Rabb’imizden temennimdir. Tüm alnı ak, yüzü pak, îman nuru ile dolu gençliğimize ithâfen…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version