Mehmet Ali Şahin AK Parti adına açıklama yaptı. Buna göre AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu.

AK Parti’de uzun süredir Başbakan Erdoğan’ın Köşk adayı olacağı ancak kendisinden sonra Başbakanlık koltuğuna kimin oturacağı tartışmaları başlamıştı. CHP ve MHP’nin çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu göstermesinin ardından gözler AK Parti’ye ve Erdoğan’a çevrilmişti.

Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin gibi kişilerin isimleri Başbakanlık için geçenler arasındaydı. Beklenen açıklama nihayet geldi ve Mehmet Ali Şahin Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday oluduğunu duyurdu.

ERDOĞAN’I COŞKULU KALABALIK KARŞILADI

Başbakan Erdoğan ve AK Parti’nin üst yönetimi ATO Kongre Merkezi’nde biraraya geldi. 4 bin kişinin doldurduğu salonda büyük bir coşku vardı. Salona Başbakan Erdoğan eşiyle girdiği anda büyük bir coşku yaşandı. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

‘Allah’a hamdolsun. Mülkün sahibi, zaferin sahibi Allah’tır. Bu davayı, bu mücadeleyi bugünlere ulaştıran Allah’a hamdolsun.”

”Sen ki her şeye gücü yetensin. Dileğimiz o ki bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rabbim. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu hayırlara vesile eyle ya Rabbim. Amin amin amin.”

”Kardeşlerim, her birinize sonsuz teşekkür ediyorum. Bu anlamlı günde, bu güzel buluşmada heyecanımızı bizlerle paylaşan siz değerli yol arkadaşlarımı yürekten selamlıyorum. Sizin şahsınızda Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşlarına, bizim heyecanımıza ortak olan herkese teşekkür ediyorum. Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece.

”O ÇOCUĞUN BAKIŞLARINI UNUTMADIM”

Kardeşlerim 1994 yılıydı İstanbul’da yerel seçimler için gece gündüz çalışıyorduk. Manşetlerin diline aldırmıyorduk. Birileri günlerce önceden zafer naraları atıyordu ama biz Allah’ın izniyle yolumuza devam veridiyorduk. İstanbul’un fakir bir semtinde dolaşıyorduk.7-8 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Elinde bir şey vardı geldi verdi. Annem dedi ki bizi unutmasın. Bir baktım iki bilezik. Kendisi de kolundaki bilezikleri verdi. O çocuğun bakışlarını hiç unutamadım. Pınarhisar’da o çocuğun bakışlarını unutamadım. Başbakan olduğumda yine o masum bakışlarını unutmadım.”

1994 yılıydı. İstanbul’da gece gündü koşturuyorduk. İstanbul’un her semtine ulaşmaya çalışıyorduk. Manşetlerin şevkimizi kırmasına müsaade etmiyorduk. Birileri günler öncesinden zaferlerini ilan ederken, biz milletin takdirinin farklı olduğunu hissediyor koşturuyorduk.

“ATTIĞIM HER İMZADA O GÖZLER KARŞIMDAYDI”

Ak Parti’yi kurarken gözümün önünde o çocuğun gözleri vardı. Ankara’da başbakanlık görevini yürütürken karşımda o masum gözler vardı. Attığım her imzada o gözler karşımdaydı. Gece yorgun başımı yastığa koyarken sabah uyanınca o gözlerindeki heyecan umut o parıltı beklenti hep karşımdaydı.

”BİZ SİYASETİ ALLAH İÇİN YAPTIK”

Yatağa gecenin bir vakti girdiğimde o gözleri hiç unutamadım. Biz siyaseti bu masumlar için yaptık. İstanbul’un işgal edildiğini duyunca yiyecek ekmeği olmamasına rağmen kolundaki bileziği gönderen Pakistanlı kadını unutmadık. Biz siyaseti tüm kenar mahalledeki yoksullar için yaptık. Dicle’nin kenarındaki kaybolan koyunlar için yaptık. Diyarbakır cezaevindeki işkenceyi, Mamak’taki zulme son vermek için siyaseti yaptık. Ana dilini konuşması yasak olan anneler için siyaset yaptık. Yoksul olduğu için insan yerine koyulmayan adam gibi adamlar için siyaset yaptık. Ortadoğu için. Filistin için, Somali için, Irak için siyaset yaptık. Biz siyaseti Allah için yaptık. Biz siyaseti ikbal için yapmadık. Biz siyaseti tüm terk edilmişler için yaptık.

”NAMAZ KILIYOR DİYE MÜLTECİ DEDİLER”

Bizi anlamayanlar, anlamak istemeyenler bizi denklemin dışında tutmak istediler. İmam-Hatip’te okuyoruz diye bize ölü yıkayıcısı dediler. Namaz kılıyor diye mürteci dediler. Bu toprakların değerlerini savunuyoruz diye bize başka baktılar. Eşlerimize, kızlarımıza başka baktılar.

”MUHTAR BİLE OLAMAZ DİYE MANŞET ATTILAR”

Kimi zaman partimizi kapattılar. Muhtar bile olamaz diye manşet attılar. Başbakan olamaz dediler. Bugün nasıl Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta nasıl demokrasiyi hak olarak görmüyorlarsa 10 yıllarca bize de görmediler. Biz başkalarının kaplarında olmadık. Diklenmedik dik durduk. Sabrettik. Allah’ın yardımı yakındır diyenlerden olduk.

”MANŞETLERE GÖĞÜS GEREREK BU GÜNLERE GELDİK”

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer olduğuna inandık. Onlar dışladılar biz daha da güçlendik. Manşetlere göğüs gererek bugünlere geldik. Hakkın ne dediğine, milletin ne söylediğine baktık. Yunus’un şu dizesini siyasetin en müstesna yerine astık. Yaradılanı sevdik yaradandan ötürü. Herkes hizmet götürdük. Türk demedik, Kürt demedik, Alevi demedik, Hristiyan demedik…

”SİZ KİMSİNİZ”

”Özgüveni yüksek bir Türkiye hayal ettik. Yıllardır özgüveni hırpalanan bir Türkiye vardı. Değerli kardeşlerim 200 yıldır bizi tarihimizden ejdadımızdan koparmak istediler, iddialarımızdan vazgeçmemizi istediler, herkesin karşısında el pençe divan durmamızı istediler. Türkiye’de gündem belirlemek, Türkiye’ye parmak sallamak istediler. Türkiye o soruyu sordu. Siz kimsiniz?”

Bize tepeden bakma cüretine nereden buluyorsunuz? Biz halkız, biz gazilerin torunlarıyız. Biz Fatih’in, Kanuni’nin, Yavuz Sultan Selim’in mirasçılarıyız”

”BU BİR TARİHİN KAPATILMASIDIR”

”Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demokrasimiz adına çok buyuk bir dönüm noktasıdır. Basit teknik bir değşiklik değildir bu sadece yöntemin değişmesi değildir. Bu bir tarihin kapatılmasıdır bunu böyle bilelim.”

”BU MİLLETİN ÇOCUKLARINA ÖZGÜVEN AŞILADIK”

200 yıl boyunca yerde süründürülmek istenen medeniyeti yeniden ayağa kaldırdık. Bu milletin çocuklarına özgüven aşıladık. Biz bir kapı açtık. Bizden sonra gelecek nesiller bu kadim medeniyeti daha da ileri götürecekler.

”ADAYLARI HALKIN SEÇMESİNİ SAĞLADIK”

2007 yılında 11. Cuhmurbaşkanı seçiminde bize Cumhurbaşkanı seçtirmek istemediler. Bu işi kaosa çevirmeye gayret ettiler. Hemen bu işi halka götürdük. 12. ve bundan sonraki Cumhurbaşkanı adaylarını halkın seçmesini sağladık. Bu siyasetimiz için büyük bir olaydır. Bu sadece yöntemin değişmesi değildir. Vesayetler tarihinin kapatılması demektir.

”İSMET İNÖNÜ BÖYLE CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ”

11 Kasım 1938’de Gazi Mustafa Kemal’in ölümünden bir gün sonra askerler TBMM kuşatıldı. İsmet İnönü böyle cumhurbaşkanı seçildi.

“10 AĞUSTOS YENİ TÜRKİYE’NİN DÖNÜM NOKTASI”

Türkiye’nin yeni bir anayasa yapması en öncelikli gündem maddelerimiz arasında yerini koruyacak. Türkiye’nin dış politikada yapıcı, diyalog yanlısı tavrı daha da güçlenecek. Allah’ın izni ile seçilirsek cumhurbaşkanlığımız devlet ile milletimizin buluşmasına vesile olacaktır. El ele gönül gönüle vereceğiz, dayanışma, birlik ve bütünlük içinde daha parlak bir geleceğe yürüyeceğiz. 10 Ağustos Yeni Türkiye yolunda dönüm noktası olacak, yeni Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz.

“GENÇLİK BENİM HER ŞEYİM”

Sevgili yol arkadaşlarım çok değerli kardeşlerim, siyasete girdiğimiz andan itibaren uzun ince bir yolda hiç durmadan duraksamadan yolculuk yaptık, yapıyoruz. Ortaya koyduğumuz mücadele ile gençlere örnek oluyoruz. Gençlik benim her şeyim.

ERDOĞANSIZ AK PARTİ

Daha en başından beri ben yoktum biz vardık. Kırk yıllık siyasi hayatım boyunca bu böyleydi. Bizim büyük davamız fani isimler fani şahsiyetler üzerine değil baki şeyler üzerine inşa edilmiştir. Bugüne böyle gelmiştir böyle gidecektir. Recep Tayyip Erdoğan olmadığında Ak Parti’nin olmayacağını düşünen varsa o bu davayı anlamamıştır. Bu teşkilat sistemi kendisine vazife verildiğinde dava sancağını canı bilip en yüksek burçlara göğsünü siper ederek dikecek nice kahraman olduğuna ben şahidim. Ak Parti şahıslarla bugünlere gelmiş bir parti değil. Ak Parti dava partisidir. Tek başına hareket edenlerden değil birlikte yürüyenlerden oldum.

“BU BİR VEDA KONUŞMASI DEĞİL”

Bu zor günlerimde ailem bana her zaman destek oldu. Bu nedenle eşime destek oluyorum. Çocuklarıma sabırlarından anlayışlarından dolayı teşekkür ediyorum. Bir sabah kalktığımda yatak odamızın kapısında bir pusula görmüştüm, kızım o pusulaya şunu yazmıştı; “Babacığım bir gecenizi de bize ayırır mısınız?” Ben onlardan hep razı oldum onların da kendilerine vakit ayıramadığım için beni affetmelerini benden razı olmalarını diliyorum. Teşkilatımız içinde istemeden kırdığım kardeşlerimiz varsa onlardan af diliyorum. Teşkilatımızdaki tüm çalışma arkadaşlarımdan helallik diliyorum. Ak Parti’yi kurduğumuzdan beri birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarımdan da helallik diliyorum. Kardeşlerim, bu bir veda değil bu bir ayrılık konuşması değil. Bizim için her an yeni bir başlangıçtır. Allah’ın izni ile birlikte yürümeye devam edeceğiz.