EY NALBANT! BU MİLLET BİR İMAM HATİPLİYİ CUMHURBAŞKANI YAPTI!

Çanakkale İl Genel Meclisi Eylül ayı meclis toplantısında CHP Grup Başkenvekili Hicri Nalbant’ın İmam Hatip okulları ile ilgili kullandığı skandal ifadelere bir tepki de Ortak Akıl Derneği’nden geldi.

Ortak Akıl Derneği Eşbaşkanı ve Basın Sözcüsü Hasan Birsen yaptığı basın açıklamasında İmam Hatiplerin bu ülkenin ve bu milletin göz bebeği olduğunu belirtti ve Nalbant’ı özür dilemeye davet etti.

İşte o açıklama

“Çanakkale İl Genel Meclisi Eylül ayı meclis toplantısında CHP Grup Başkenvekili Hicri Nalbant’ın, bu ülkenin ve bu milletin göz bebeği olan  İmam Hatip Okulları ve mezunları için kullanmış olduğu çirkin ifadeleri kınadığımızı belirtiyor, Sayın Nalbant’ı milletten özür dilemeye davet ediyoruz.

Öncelikle belirtmek isteriz ki İmam hatip okulları, aziz milletimizin, tam anlamıyla varını yoğunu ortaya koyup inşa ettirdiği, yaşattığı, koruyup kolladığı okullardır. Bu millet, ekmeğinden, kısıtlı gelirinden, sofradaki zeytinden, tarladaki buğdaydan, dükkanında elde ettiği kazançtan arttırarak, yani yemeyip, yedirerek imam hatip okullarını kurmuş, imam hatip öğrencilerini gözetmiştir. Bizler biliyoruz ki, Türkiye’nin 81 vilayetinde, kendisi aç olduğu halde, cebindeki 3 kuruşu çıkarıp imam hatip okullarına yardım olarak veren nice gönlü yüce insanlar vardır. Tek arsasını, bütün servetini, hayatı boyunca biriktirdiği tüm sermayesini, imam hatip okullarının kurulması ve idamesi için seferber eden nice hayırseverler olmuştur.

Bu milletin öz evlatları olan, milletin aydınlık yüzlü çocukları olan imam hatiplileri küçüksemek, onları ötelemek Sayın Nalbant’ın bu milletin bütün köklerine, özüne ve ruhuna ne kadar yabancı olduğunu ortaya koymuştur.

28 Şubat sürecinde imam hatip okullarının hedef alınmasını asla tesadüf olarak görmüyoruz. Bu milletin değerlerine yabancı bir kesimin gençlerimizi belli bir kalıba sokmaya çalışan tek tip vatandaş yetiştirme projesi; imam hatip okulları nedeniyle başarısız oluyordu. Milli ve manevi değerlerine bağlı, alnı secdeye varan, ecdatlarını tanıyan bir neslin kritik kademelere gelmesini hazmedemeyenlerin bugün bile bu hazımsızlıklarından vazgeçemediklerine şahit oluyoruz. Sayın Nalbant’ın kullandığı yakışıksız ifadeler bu rahatsızlığın bir dışa vurumudur.

Sayın Nalbant’ın çocuk gelin ve kadın cinayetleri ile İmam Hatip okullarının sayısı arasında bir ilişki kurması yukarıda belirtiğimiz rahatsızlık ve hazımsızlığın boyutunu gözler önüne sermektedir.

İmam Hatip Okullarından sadace ‘imam’ yetişmesini beklemek bu milletin geçmişine ve özüne bir hakarettir. Kaldı ki ‘imam’ olmakta bizim için bir şereftir.

Sayın Nalbant’a, bu aziz milletin çok kısa bir zaman önce ülkemizde bir kişinin ulaşabileceği en büyük makam olan Cumhurbaşkanlığına bir İmam Hatipli’yi atadığını hatırlatmak isteriz.

Değerlerimize yabancı olanlardan, milletin seçimine ve tercihine saygı beklemek zor olsa bu milletin bu saygıyı hak ettiğini biliyoruz.

Soruyoruz! Sayın Nalbant’ı rahatsız eden,  bu milletin öz çocukları ve gençlerinin tarihlerine, ecdatlarına, kendi topraklarına, tüm milli ve manevi değerlerine bağlı olarak yetişmesi midir?

İnanıyoruz ki; imam hatip mezunları, bu güne kadar olduğu gibi inşallah bundan sonra da bu milletin, bu ülkenin, hatta insanlığın hem hizmetkarı, hem de medarı iftiharı olmaya devam edecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”