BİRİM HABERLERİ
ÇOMÜ Rektörlüğü’nden Kadro Açıklaması
“Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü Üniversitenin yeni kadro ihtiyaçları ve bu konuda çıkan bazı spekülatif ve yanlış yönlendirici söylentiler ile ilgili olarak aydınlatıcı bir açıklama yapma ihtiyacını duymuştur.
Açıklama şu şekildedir:
“Kadro sorunu tüm üniversitelerin olduğu gibi Üniversitemizin de en önemli sorunudur. Bugün 700’den daha az öğretim üyesine sahip olan ÇOMÜ, ideal koşullarda en az 1.000 öğretim üyesine daha ihtiyaç duymaktadır. Eğer olanaklar izin verir ve Üniversitemize 1.000 yeni öğretim üyesi kadrosu tahsis edilir ise bu kadroları yaklaşık 1 yıl içinde kullanmakta hiçbir zorluk çekmeyeceğimizi rahatça söyleyebiliriz.
Aynı şekilde Üniversitemizin ideal düzeyde kadro düzeyine ulaşabilmesi için en az 1.500 yeni uzmana, okutmana ve öğretim görevlisine ihtiyacı vardır. Başka bir deyişle, mevcut kadrolarımıza kısa ve orta vadede en az 2.500 yeni akademisyen daha eklemek zorundayız.
Ne var ki ülkemizin ekonomik koşulları ve öncelikleri bu taleplerimizin karşılanmasını güçleştirmektedir.
Üniversitemize yeni isimler katmanın yanı sıra mevcut personelimizin akademik yükselmeleri de ayrı bir sorundur. 100’den fazla araştırma görevlisi ve diğer personel doktoralarını tamamlamıştır ve Yrd. Doç. Dr. olarak atanmayı beklemektedirler. Bu kişilerin akademik hayata öğretim üyesi olarak katılmaları bizim için de öncelikli bir mevzuudur.
İlaveten, doçentliğini almış veya profesör kadrosuna atanmak için süresi dolmuş akademisyenlerimizin yükselmeleri de önemsediğimiz bir diğer görevdir. Kadrolarımızın akademik yükselmeleri, onların motivasyonları ve iş barışı açısından çok önemlidir. Akademik olarak unvanları yükselmiş bir akademik kadro öğrencilerimizi de olumlu yönde etkilemektedir. Kısacası akademik yükselmeleri en az personelimiz kadar arzu etmekteyiz ve gereğini yerine getirebilmek için elimizden gelen gayreti göstermekteyiz.
Bugüne kadar fakülte ve yüksekokullarımızdan gelen hemen hemen her türlü kadro talebini karşılamaya çalıştık. Elbette bu konuda Üniversite olarak bazı önceliklerimiz var: Örneğin öğrenci sayısı çok fazla olup da öğretim elemanı sayısı nispeten daha az olan okullarımızdan talep geldiğinde önceliği o bölümlere vermeye çalıştık. Veya yüksek lisans, doktora veya lisans programının kapanmaması, açılması vs. gibi ihtiyaç hallerinde de belli bölümlere öncelik verildi. Aynı şekilde yeni kurulan ve güçlenmesi gereken Mühendislik Fakültesi ve Tıp Fakültesi’ndeki bazı bölüm ve anabilim dalı başkanlıklarında da pozitif ayrımcılık yapıldığı oldu.
Buna karşın öğretim elemanı sayısının nispeten çok olduğu bölümler az olanlara göre dezavantajlı oldu.
Ama kural olarak elimizde ne kadar kadro varsa hepsini kullanmayı tercih ettik. Şu anda da Ankara’ya göndermediğimiz, elimizde tuttuğumuz kadro neredeyse bulunmamaktadır.
Üniversite’nin tercihleri ve imkânlarına ek olarak Türkiye’nin ulusal politikaları da kadro kullanımını etkilemektedir. Belli bölümlerde ve belli bölgelerde öğretim üyesi yığıldığı düşünüldüğü için bazı üniversitelere belli bölüm öğretim üyelerini yönlendirici politikalar izlenmektedir. Ayrıca belli bölümlerde öğrenci sayısı azalırken öğretim elemanlarının artış göstermesi ulusla düzlemde arzu edilmemektedir. Kısacası mesele sadece Üniversitemizin yetkisinde değildir.
Bu bağlamda yerel bir sendika şubesinin geçtiğimiz hafta yapmış olduğu açıklamalar ve ondan önceki hafta yayınlamış olduğu kadrosunu alamayan ÇOMÜ personeli listesi yapıcı olmaktan çok uzak, personelimizi kırıcı, rencide edici ve yanıltıcı mahiyettedir.
Önceki hafta sözde ‘personel kıyımı’ olarak yayınlanan liste, bizim de mağduru olduğumuz hadiselerin olduğunun tam tersi anlatılmış halidir. Kadro alabilmesini canı gönülden istediğimiz ve elimizden gelen gayreti sarfettiğimiz personelimizi kendi kurumlarına ve yöneticilerine düşman hale getirme gayreti içinde hazırlandığı belli olan listedeki pek çok kişi daha sonra kurumu aramış ve listenin kendileri için de sürpriz olduğunu, yapılmak istenenin hoş olmadığını ve bunun farkında olduklarını ifade etmişlerdir.
‘Kıyım’ adı altında henüz birkaç ay önce doçentlik unvanını alan arkadaşlarımızın dahi olduğu dikkate alınır ise yapılmak istenenin ne kadar yaralayıcı ve yıpratıcı olduğu kolayca anlaşılacaktır. Üniversitemizde 160 arkadaşımızın kadro beklediğini iddia eden bu yerel sendika şubesi, pek çok üniversitede geçerli olan bir tabloyu ÇOMÜ’ye özgü bir sorunmuş gibi sunuyor ve mağduru olduğumuz bir konuyu sorumlusuymuşuz gibi gösteriyor.
Üniversitemizden mezun olan tüm akademik personelimizi “kadro verilmediği için emekli oldu” şeklinde takdim eden bu sendika şubesi, yaştan dolayı emekli olmuş veya tamamen özel nedenlerle emekliliğini almış meslektaşlarımızı dahi Üniversite’den dışlanmış gibi göstererek onların hatıralarına ve ÇOMÜ’ye verdikleri emeklerine saygısızlık etmektedir.
Ailevi nedenlerle, eş durumundan dolayı veya hastalık gibi sebeplerle başka illere gitmek zorunda kalan arkadaşlarımızın ÇOMÜ’de dışlandıklarını iddia etmek en başta bu arkadaşlarımıza haksızlıktır. Eğitim-Sen, bir zamanlar aynı ortamı paylaştıkları arkadaşlarının hatıralarına saygısızlık yapmayı bırakmalı ve ÇOMÜ’den başka üniversitelere gidenleri bu şekilde itham etmeyi sona erdirmelidir. Nasıl ki bizim üniversitemize gelen yüzlerce yeni meslekdaşımız geldikleri yerlerden dışlandıkları için ÇOMÜ’ye gelmemişlerdir, Çanakkale’den başka üniversitelere giden herkesi ‘dışlanmış’ ilan etmek de akılla mantıkla bağdaşmaz. Eğer her konuyu teknik bağlamından çıkarır ve ideolojik süzgeçlerden geçirirseniz gerçekler tanınamaz hale gelir.
Üniversitemizden emekli olan herkesi ve üniversitemizden başka şehirlere ve ülkelere başarıyla geçen arkadaşlarımıza çok ama çok teşekkür ediyoruz. Onların ÇOMÜ’ye katkılarını unutmadık, unutmayacağız. Onların hatıralarına saygısızlık yapılmasını da kabul etmemiz mümkün değildir.
2014 yılı içinde pek çok arkadaşımız doçentlik unvanını aldı ve bazı arkadaşlarımızın da profesörlük unvanı almaları için vakit geldi. Bu arkadaşlarımızı da düşünerek Yükseköğretim Kurulu’ndan neredeyse elimizdeki tüm kullanılabilir kadroyu kullanarak 200’e yakın kadro kullanım iznini istedik. Bu taleplerimizin 7’si 2014 Yaz’ında karşılandı, geri kalan kısmının ise Rektörlük Seçimlerini takiben karşılanacağı ifade edildi. Kısacası ÇOMÜ Yönetimi’nin kadrolar konusunda üzerine düşeni yerine getirdiği ve ilgili kuruldan onay beklediği kimsenin reddedemeyeceği bir gerçektir. Genel siyasi suçlamalarla, ideolojik kavramlar kullanarak gerçekleri saklamaya çalışmak, iyi niyetli insanların personelimiz için gösterdiği üstün çabayı çarpıtmak, hafife almak ve olduğunun tam tersi bir şekilde göstermek en hafif tabiriyle haksızlık olur.
Bir sendikanın yerel şubesinin temsilcisi tüm Türkiye’nin sorunu olan ve bizlerin de mağduru olduğu kadro meselesini ne yazık ki olduğundan çok farklı bir şekilde yansıtmakta ve kurumda devam eden dava sayılarını dahi akıl almaz rakamlar ile abartmaktadır. Tüm üniversitelerde yaşanan sorunların ÇOMÜ’ye özgüymüş gibi yansıtılması haksızlıktır…
160 akademik personelimize ötekileştirme veya kadro vermemek gibi bir durum çok büyük bir iftiradır, doğru değildir.
Doktorasını yeni tamamlamış arkadaşlarımızın tamamının en kısa zamanda Yardımcı Doçent kadrosunu almasını canı gönülden diliyoruz ve bu konuda her türlü girişimimizi de yaptık. 2015 yılında yüzlerce yeni kadronun gelmesini ve 200’e yakın kullanım iznimizin onaylanmasını bekliyoruz. Bu konuda çok ümitliyiz. Kadroları kişiye özel açamayacağımız açıktır, ancak kadro açarken bölümde bekleyen doktoralı personelimizin çalıştığı alanlar doğal olarak eğitim ve bilimsel faaliyetlerin bir gereği olarak önceliklerimiz arasında olacaktır.
Üniversitemizde 120’den fazla doktoralı ve Yrd. Doç.’lik bekleyen ÇOMÜ personeli olduğunu sanıyoruz. Bunların da istifade edebileceğini sandığımız kadro izin talepleri ve yeni kadro isteklerimiz ilgili birimlerdedir. Aynı şekilde yüzlerce Doçentlik ve Profesörlük talebi de yine ilgili kurumlardadır. ÇOMÜ, elindeki tüm kadroları vakit geçirmeden kullanmak için elinden geleni yapmaktadır. Sendika şubesinin sözde listesinde yer alan pek çok meslektaşımız da bilmektedir ki kendi alanlarındaki kadro kullanım izinleri Yükseköğretim Kurulu’ndadır ve onaylanması halinde onlar da hemen bu pozisyonlara başvurabileceklerdir.
Bu sendika şubesinin Üniversitemize kamuoyu önünde yönelttiği soruların tamamına yakını yalan yanlış bilgilere dayanmaktadır. Örneğin bir meslektaşımızın yurt dışına ziyaretçi araştırma görevlisi olarak yaptığı araştırma gezisi dahi şahsın ÇOMÜ’den ötekileştirilmesi olarak sunulmaktadır. Böylesine bir demagoji karşısında açıklama yapmakta, doğruları anlatmakta zorluk çekiyoruz. Neredeyse tamamı yanlış bilgiye dayalı bu tür açıklamalar bilim insanlarının ve eğitim kadromuzun cesaretini kırmakta, motivasyonunu bozmaktadır. Ankara ve İstanbul’daki köklü üniversitelerde dahi kadro sorununun had safhada olduğu ve pek çok akademisyenin bazen yıllarca kadro beklediği bir ülkede Üniversitemizin yaşadığı kadro sorunu hem istisna değildir, hem de mevcutlar içinde en kötüsü değildir.
Nitekim ÇOMÜ’de öğretim üyesi sayısı son 3,5 yıl içinde % 40’a yakın bir oranda artmıştır. Benzeri bir sıçrama öğretim elemanları sayısında ve idari personel sayımızda da vardır. Nitekim bu durum akademik yayın sayımıza da yansımış ve 2010 yılına göre SCI’lı, SSCI’lı uluslararası saygın dergilerde yayın sayımız % 40’a yakın bir düzeyde artmıştır. Atıf sayılarında da, TÜBİTAK projelerinde de geometrik artışlar gözlenmiş, bu durum bağımsız kuruluşlarca da teyit edilmiştir. Bu gelişmeyi en iyi takdir edecek kişilerin bu başarıya katkı veren bilim insanları olacağını düşünüyoruz.
Bir kez daha tekrar ediyoruz, ÇOMÜ olarak, ideolojisi, fikri, zikri ne olursa olsun herkese kadrosu geldiğinde vermeye çalıştık, ancak bazı durumlarda yeterli kadro olmayabiliyor. Tarafımıza belirtilen Rektörlük seçimlerine kısa bir süre kala kadroların dondurulduğudur. Ama bölümlerden gelen talepleri titizlikle değerlendiriyoruz. Hemen hemen tüm talepler şu anda YÖK’tedir. Onay gelenlerin tamamını anında ilana çıkacağımız da aşikârdır.
Bazı art niyetli veya bilgi noksanı büyük olan kişiler Üniversitemizde bazı kişilere asla kadro verilmeyeceği yönünde dedikodular yaymaktadır. Bu tür dedikodular belli ki bilinçli olarak çıkarılmakta ve pek de hayra hizmet etmeyen amaçlar gütmektedir. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da ÇOMÜ Rektörlüğü verdiği sözlerin arkasında duracaktır ve personelimizin özlük haklarını korumada titiz davranacaktır. Bugüne kadar Üniversitemizde hiçbir akademisyene yetkili bir kişi tarafından kadro alamayacağı vs. söylenmemiştir. Bu tür iddialar hayal mahsulüdür veya maksatlıdır. Tam aksine Üniversitemizin olabildiğince çok akademik personele ihtiyacı vardır. Değil yüzlerce, binlerce akademik kadro olanağı bulsak hemen bu hafta ilan çıkar ve kadrolarımızı güçlendiririz. Tersini düşünmek mümkün değildir.
Bu konuları geçmişin kötü tecrübelerinden hareketle istismar eden kişi ve kuruluşlardan ricamız, ÇOMÜ personelini rahatsız etmeyi ve onların huzur ve motivasyonlarını bozmayı bırakmalarıdır. Türkiye’nin yapısal sorunlarını ÇOMÜ’nün sorunlarıymış gibi göstermek, Üniversitemizin yakaladığı hızlı yükselişi dikkatlerden kaçırmaya çalışmak geçmişin kısır ve yıkıcı alışkanlıklarından biridir.
Bizler ÇOMÜ Rektörlüğü olarak tüm öğrencilerimizi, akademik ve idari personelimizi çok ama çok seviyoruz. Onlar için çalışıyoruz, çünkü biliyoruz ki onlar da Türkiye için çalışıyorlar. Daha fazla kadro getirebilmek ve arkadaşlarımızın beklentilerini daha hızlı karşılayabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Eksiklerimiz nedeniyle mağdur olan arkadaşlarımız olunca en çok da biz üzülüyoruz. Çünkü biz bir aileyiz ve bunun farkındayız. Yaşadığımız mağduriyetlerin sorumlusuymuşuz gösterilmek ise hepimizi çok üzüyor.
Arkadaşlarımızın bilgisine ve hoşgörüsüne saygılarımızla arz ederiz.”
ÇOMÜ Rektörlüğü