‘Yolsuzluk iddiası dünyada darbecilerin maskesi‘

Yolsuzluk iddialarının asıl niyetinin millet iradesine darbe olduğunu belirten Şentop “Darbeler dünyanın her yerinde hep siyasetçilerin yolsuzluk yaptığı iddialarıyla yapılmıştır. Çünkü bunun piyasada alıcısı çoktur” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, yolsuzluk iddialarının dünyanın her yerinde, Türkiye’de de millet iradesini gasbetmek isteyenlerin, darbecilerin en temel iddiası, maskesi olduğunu söyledi. İzmir’de AK Parti Seçim İşleri Başkanlığı Bölge Toplantısı’nda konuşan Şentop seçimlerde AK Parti’ye zarar vermek için birilerinin bir projeyi devreye koyduğunu, bunun aslında 7 Şubat 2012’de MİT operasyonuyla birlikte başladığı anlattı. Akşam’ın haberine göre Şentop konuşmasında şunları söyledi:

DARBE PLANINDA YENİ BİR AŞAMA: İlk olarak 7 Şubat 2012, bu işin belki ilk işaret fişeği budur. Bu sürecin daha sonra ülkede iç huzursuzluk, Türkiye’nin yönetilemez hale geldiği intibası uyandırmak için Gezi olayları ortaya çıktı. Bunun ardından “darbe teşebbüsü” olarak nitelendirdiğimiz 17 ve 25 Aralık olayları geldi. Bugün bunlarla ilgili bir aşaman parlamentoda gerçekleştiriliyor.

PİYASADA ALICISI ÇOK OLUR: Bu yolsuzluk iddiaları dünyanın her yerinde Türkiye’de de millet iradesini gasbetmek isteyenlerin, darbecilerin en temel iddiasıdır, maskesidir. Bütün darbeler hep siyasetçilerin yolsuzluk yaptığı iddialarını başa koymak üzere bazı gerekçeler de eklenerek yapılmıştır. Çünkü bunun piyasada alıcısı çoktur. Bunu kullanmak isteyen çevreler her zaman illegal heraketler gerçekleştireceklerinde karşı taraftakileri suçlamak üzere bu ithamda bulunmuşlardır.

SEÇİMLERİ BEKLEDİLER: Bir yargı güya yine savcılık soruşturması çerçevesinde bir iş yapıldığı iddia edilmiştir. Baktığınızda esasen bu 17 Aralık’ta savcıların harekete geçtiği dosya aslında en son haziran ayında, yani 7 ay önce tamamlanmış bir dosya. Savcı kendine göre harekete geçmek istiyorsa Haziran 2013’te harekete geçmeliydi. Gerçekten savcılık yapmak istiyorsa niye aralık ayını bekledi. Haziranda böyle bir şey yapacak olsalardı seçim 30 Mart’ta. Seçime kadar bu konu konuşulur, nihayete erer tamamlanırdı. Seçimlere etkisi olmazdı.

ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ VAR: Bütün darbe teşebbüslerini bir tarafa 17-25 Aralık’ta yapılanı başka bir tarafa koyalım. Bütün darbelerin uluslararası irtibatları, ilişkileri vardır. Darbeyi yapanlar mutlaka uluslararası izinle bunu yapabilirler.

BEDELİNİ İSTERLER: Bu uluslararası projenin taşeronluğu hakimler, savcılar, güvenlik güçleri arasında örgütlenmiş paralel yapıya verildi. Dünyanın her yerinde ticari faaliyetler yaparsanız bu müsaadeyle olur. Gittiğiniz yerde size referans olacak güçlere ihtiyaç olacak. Çoğu zaman da bu güçler dünyanın bildiği o malum güçlü istihbarat teşkilatlarıdır. Siz bunların kucağına oturmuşsunuz bu kadar faaliyet gösteriyorsanız bir gün bunun sizden bedelini ödemenizi isterler. Türkiye’deki operasyonun icrasını bu paralel cuntayı kullanarak onlara bedel ödettiler.

“ŞİŞLİ’DE MAFYA, ÖLÜM TEHDİTLERİ VAR”

2015 SEÇİMİ TOKAT OLACAK: 2015 genel seçmilerinde alınacak oy oranı önemli. Oy oranı sadece Türkiye’deki ufak tefek siyasi partilere aktörlere değil güneydeki komşuya da, dünyadaki Türkiye üzerinde operasyon planlayan, proje yapan birçok uluslararası projeye bir tokat cevap olacak.

ŞİŞLİ TABLOSU: Biz çalışmazsak, iktidara gelmezsek bu memleketi kime bırakacağız. CHP’ye mi, MHP’ye mi bırakacağız. Şişli Belediyesi’ndeki olayları görüyoruz. İşin içerisinde mafya var, ölüm tehditleri var, öldürmek üzere kiralanmış katiller var vs.. savcılığa intikal etti mesele. Şişli tablosu CHP’nin yabancı olmadığı bir tablodur.

“BİRİLERİ 17 ARALIK’TA DÜĞMEYE BASTI”

Meclis Soruşturma Komisyonunun isimleri yolsuzluk ve rüşvet iddialarına karışan 4 eski bakanla ilgili “Yüce Divan” kararının bugün görüşülmesiyle ilgili açıklama yapan AK Parti Samsun Milletvekili Prof. Dr. Tülay Bakır, birilerinin 17 Aralık’ta düğmeye bastığını söyledi. Tülay Bakır, “Ben oraya hangi belgeler, hangi bilgiler gittiğini çok iyi bilmiyorum ama o dönem 17 Aralık dediğimizde bir düğmeye basıldığı kesin. Bütün bu yolsuzluklar bir gün içerisinde bulunup da, bir gün içerisinde bu insanlara gelmesi bana bunun bir tertip olduğunu düşündürüyor. Çok ikna edici gelmiyor. 4’ü de aynı güne mi geldi?” diye konuştu.