BİRİM HABERLERİ
Prof. Dr. Yücel Acer’den Üniversite ve Şehre Yeni Çehre Projeleri
Teleferik projesinin kesintisiz ve hızlı bir ulaşım imkanı sağlayacağını belirten Prof. Dr. Yücel Acer “Bilindiği üzere Terzioğlu Yerleşkesi, dik bir yamaç üzerinde kurulmuştur. Bu durum yerleşke içi ulaşımı büyük oranda zorlaştırmaktadır. Ring servislerinin konulması sorunun tamamen çözümünü sağlayamamıştır. Zira rina servisler hızlı ve kesintisiz bir ulaşım imkânı verememektedir. Üstelik personel ve araç tahsisi zorunluluğu, maliyetli bir yöntem olmasına yol açmaktadır. Bu sorunun etkin çözümünün tek yöntemi, yerleşke üzerinde faaliyet gösterecek bir teleferik sisteminin kurulması olabilir. Bu sistemin yerleşkenin en tepe noktasına kadar en az üç farklı noktada durağı olacak şekilde, kesintisiz ve hızlı bir ulaşım imkânı sağlayacak şekilde kurulması için imkanlar değerlendirilecek ve proje sonuçlandırılmaya çalışılacaktır.” İfadelerini kullandı.
Botanik Behçesi’nin Terzioğlu Yerleşkesi’nde eski BESYO yolunun doğusunda yer alan derin vadi içinde kurulmasının düşünüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Yücel Acer, botanik bahçesi ile hem üniversiteliye hem de Çanakkale kentine birçok katkı sağlanacağını söyledi. Prof. Dr. Yücel Acer “Botanik bahçesinin eğitim, araştırma, estetik katkı ve üniversiteye sağlayacağı olumlu imajın yanında, yöre halkına değişik bitki tür ve çeşitliğini tanıtabilmek, bitki sevgisini yaymak, rekreasyon gereksinimini karşılamak gibi kazanımları da beraberinde getirecektir. Botanik bahçesinin eğitim, araştırma, estetik katkı ve üniversiteye sağlayacağı olumlu imajın yanında, yöre halkına değişik bitki tür ve çeşitliğini tanıtabilmek, bitki sevgisini yaymak, rekreasyon gereksinimini karşılamak gibi kazanımları da beraberinde getirecektir. ” dedi.
Rektör Adayı Prof. Dr. Yücel Acer ayrıca üniversitenin fiziki altyapısına ilişkin hedef ve stratejilerini de açıkladı.
İşte detaylar:
21. Yüzyılın bilgi çağı olduğu bugün herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle sanayileşmesini tamamlamış toplumlar, büyük bir süratle bilgi toplumu olma yolunda çaba sarf etmektedir. Her türlü bilginin neredeyse ışık hızıyla paylaşıldığı günümüzde, ülkelerin sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan gelişebilmesinde ve uluslararası ilişkilerdeki verimliliğinde, üniversitelere büyük görevler düşmektedir.
Üniversiteler, eğitim-öğretim ve araştırma çalışmalarında bilimsel yaklaşımların öncelikli olduğu, ilgi ve uğraşı alanlarında uzmanlaşmanın belirginleştiği, bilginin en tarafsız ve akışkan olarak bulunduğu, çok sesliliğin dinamik yapı kazandırdığı ortamlardır.
Üniversiteler tarih boyunca, ürettikleri bilimle içinde bulundukları topluma yarar sağlamışlardır. Her türlü bilginin üretilip paylaşıldığı üniversiteler, bu özellikleri nedeniyle toplumla sıkı bir ilişki içerisindedirler. Bilimin üretimsel yanıyla üniversitelerle toplum arasında karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Kentle olan mekansal ilişkisi zengin bir yerleşkedeki akademik ortamın ve üretimin, o kente ait kültürel değerler ile toplumsal gereksinimleri beslemesi de zengin olmaktadır.
Bilimsel araştırma ve öğretim merkezleri olan üniversiteler, üzerinde bulundukları yerleşkelerden planlı olarak ve dolayısıyla en uygun şekilde yararlanmayı amaç edinen kurumlardır. Öğrencilere ve araştırmacılara uygun ortamlar sunarak yaşam kalitesini ve böylece başarı düzeyini artırmak, yerleşke planlama konusunda üniversite yönetimleri tarafından göz önünde bulundurulması gereken önemli ilkelerdir.
Yerleşke üniversiteleri, tüm kullanıcılarının akademik, sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif gereksinimlerinin büyük bir bölümünü kendi içinde karşılamak zorundadır. Bu nedenle de uygun yerleşim planlarına, özgün yapılara ve çevre düzenleme çalışmalarına gerek duymaktadır. Günümüzde tasarlanan üniversite yerleşkelerinde düzenli yerleşimlerin görülememesi önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Üniversiteye ait akademik ve sosyal birimler arasındaki kopukluk öğrenciler için büyük önem taşıyan bu ortamı kimliksiz hale getirmektedir.
Genellikle ülkemizde, bir yüksek öğretim kurumu kurulmasına önce bina ve tesislerin yapımıyla başlanılmaktadır. Ancak bu binaların amaca ne derece uygun olduğu ve geleceğe ne derece uyarlanabilecekleri, gelişme olanakları olup olmadığı, gerçekçi kullanılıp kullanılmadıkları tartışma konusu olabilmektedir.
Üniversite yerleşkelerinin planlanması, kent içinde bulunduğu alana olan çevre bağlantılarının ve çevre uyumunun sağlanması, merkez noktasının açık olarak belirlenmesi ve bu alana olan bağlantıların güçlendirilerek alan içinde ulaşılabilirlik düzeyinin saptanması açısından oldukça önemlidir. Bu yüzden yerleşke planları yapılırken veya geliştirilirken;
Üniversitenin mevcut olan kaynaklarıyla üniversitenin hedef, amaç ve önceliklerinin ilişkisi,
Üniversitenin gelecekteki fiziksel gelişmesinin tanım ve boyutlarının genel olarak belirlenmesi,
Yerleşkeyi oluşturan fiziksel bileşenlerin (yapılar, altyapı, peyzaj vb) fonksiyon ve estetik açıdan alan üzerindeki yerleşimleri,
Yapılaşmanın üniversitenin amacı, büyüklüğü, kaynakları ve organizasyonuna uygun olması,
Yerleşim açısından çevreye uyum,
Yerleşkenin bütünlüğü ve esnek bir yapıya sahip olması gibi bazı ilkeler göz önüne alınmalıdır.
Çanakkale kentine giriş noktasında bulunan ÇOMÜ Terzioğlu Yerleşkesi, kentin dışa doğru gelişim noktasında dağılım gösteren yerleşim birimleriyle bitişik konumdadır. Bu nedenle kent ile mekansal anlamda bir bağ bulunmaktadır. Aynı ilişki üniversitenin kent içindeki diğer birimleriyle de (Eğitim Fakültesi, Kültür evi, Hastane Poliklinikleri) mevcuttur.
ÇOMÜ Terzioğlu Yerleşkesi fiziksel gelişim sürecini henüz tamamlamamış bir yerleşke olarak bünyesinde bazı eksiklikleri barındırması gayet doğaldır. Ancak yapılanmanın bu aşamasına kadar gelinen noktadaki en temel sorun plansızlıktır. Bu da yerleşkenin konumunu, büyüklüğünü, formunu, karakterini, imajını ve çevresini belirten, kapalı ve açık alan kullanım sistemlerini gösteren ve gelecekteki kullanımlara dönük rezerv alanların belirlendiği bir master planın olmayışından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yerleşkenin fiziksel gelişim sürecini içeren bir master plan hazırlanacak ve bu çalışmada konu ile ilgili planlama ve tasarım disiplinlerinin ortaklaşa ve eşgüdüm içerisinde yer almaları sağlanacaktır.
Yine yerleşkenin giriş noktasında yer alan mevcut kontrol noktası, çevresi ile birlikte Üniversitenin ve de Çanakkale’nin tarihsel kimliğiyle bütünleşen özellikte, daha nitelikli ve vurgulayıcı bir tasarımla yeniden ele alınarak, yerleşkeye giriş ve çıkışın daha konforlu ve emniyetli yapılması sağlanacaktır. Yerleşkedeki giriş çıkış yoğunluğunun azaltılması ve İlahiyat Yerleşkesi ile de daha kolay bağlantının sağlanması amacıyla Mühendislik Fakültesinin devamında çöp depolama alanının yanından diğer bir ulaşım aksı oluşturularak Bursa-Çanakkale-İzmir Karayoluna bağlantı sağlanacaktır.
Tüm yerleşke içerisinde yoğun bir araç sirkülasyonu bulunmaktadır. Halihazırda bu araç yoğunluğuna karşın mevcut otoparkların kapasitesi yetersiz kalmaktadır. Bu amaçla yerleşke içerisinde, özellikle anayollar çevresinde olmak üzere tüm birimlerin yakın çevrelerinde otopark alanları oluşturulacaktır.
Yerleşke içerisinde yaya dolaşımını sağlayan kaldırımlarda, yaya güvenliği ve konforunu olumsuz etkileyen uygulamalar bulunmaktadır. Kaldırımlar, başta otobüs durakları olmak üzere trafik işaret ve levhaları ile adeta kullanılamaz hale dönüşmüştür. Zeminde meydana gelen oturmalar, yaya güvenliği açısından risk teşkil etmektedir. Bu durum özellikle fiziksel engelliler için potansiyel sorundur. Bu amaçla, kaldırımlar altyapısı iyi inşa edilerek uygun kaplama malzemeleriyle donatılarak yeniden ele alınacaktır.
Yerleşke içerisinde eğitim amaçlı yapıların haricinde yeme içme, sosyal faaliyet mekanları gibi bazı mekanlar bulunmaktadır. Bugün özellikle akademik ve idari personelin yoğun rağbet gösterdiği mekanların başında Yamaç Kafe gelmektedir. Bu mekan sayıları hızla artan akademik ve idari personelin gereksinimlerine cevap vermekten uzak bir yapıdadır. Bulunduğu konum itibariyle manzara üstünlüğüne sahip olan Yamaç Kafe yeniden kurgulanıp kapasite artırımına gidilecek, personelin daha rahat ve konforlu bir hizmet aldığı yer haline dönüştürülecektir. Bu kapsamda son derece yetersiz durumda olan otopark alanı da geliştirilecektir.
Yerleşkede yoğun olarak kullanılan bir başka mekanda ÖSEM’dir. Bugün yoğun talebe karşılık mevcut fiziki yapısı itibariyle son derece hantal ve kullanışsız bir yapı durumundadır. Çevresi ile uyumsuz, bağlantısız durumundan kurtarılıp, gerek iç mekanlarında farklı kullanımlarla desteklenmek gerekse dış mekanın da özellikle bakı terasları ve oturma birimlerinin zenginleştirilmesi suretiyle alanın bütüncül olarak kullanılması amacıyla proje çalışmaları yapılacaktır.
Yerleşkenin odak noktasında ve Kütüphanenin önünde yer alan havuzlu meydan günümüzde çokta rağbet görmeyen, adeta gelip geçme amaçlı olarak kullanılan bir yer özelliğindedir. Bu alanın günün her saatinde kullanılabileceği, insanların sohbet edebileceği ve boş zamanlarını değerlendirebilecekleri mekan haline dönüştürülecektir. Bu amaçla yarı açık kapalı mekanlar oluşturulacaktır.
Bu amaçla Güzel Sanatlar Fakültesi Binası önünde yer alan ve manzara üstünlüğüne sahip geniş düzlük alan hem ilgili fakültenin açık uygulama alanı hem de rekreasyonel amaçlı olarak tüm yerleşkenin hizmetine sunulacak tarzda düzenlenecektir. Bu sayede “yaşayan ve paylaşılan mekanlar” oluşturulacaktır.
Bir üniversitenin topluma kültürel, sosyal ve bilimsel yönden önderlik etmesinin üniversitenin işlevlerinden biri olduğu yadsınamaz. Bu noktada Terzioğlu Yerleşkesi içerisinde eski BESYO yolunun doğusunda yer alan derin vadi içinde kurulacak bir botanik bahçesi hem üniversiteliye hem de Çanakkale kentine birçok katkı sağlayacaktır. Botanik bahçesinin eğitim, araştırma, estetik katkı ve üniversiteye sağlayacağı olumlu imajın yanında, yöre halkına değişik bitki tür ve çeşitliğini tanıtabilmek, bitki sevgisini yaymak, rekreasyon gereksinimini karşılamak gibi kazanımları da beraberinde getirecektir.
Üniversitelerin, eğitim – öğretim, bilimsel araştırmalar için gerekli kapalı mekanlarının yanı sıra yerleşkelerde sosyal, kültürel sportif ve her türlü rekreasyonel etkinliklerin yapılabildiği yeşil alanların varlığı da önem arz etmektedir. Yeşil alanlar, bulunduğu yere estetik ve fonksiyonel olarak değer katarlar. Bu anlamda gürültü, rüzgar ve erozyon kontrolü, iklimi iyileştirme, mekan oluşturma vb özellikleri ön plana çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığında ana yerleşke olması nedeniyle özellikle Terzioğlu Yerleşkesinde yeşil alanların mevcudu, bakım, onarım çalışmaları, bu çalışmalarda yer alan teknik eleman, işçi ve alet-ekipman ve araç yetersizliği sorun olarak görülmektedir. Her şeyden önce, tüm bu işleri koordine eden Çevre Düzenleme Biriminin teknik eleman, işçi ve kullanılacak malzeme sayısı artırılacaktır. Gerek ortak kullanım alanlarında gerekse yerleşkedeki tüm birimlerin çevresindeki yeşil alanlar bütüncül bir şekilde ele alınacak ve bu birimlere bir plan dahilinde destek verilecektir. Özellikle yerleşkenin girişinden itibaren ana yol aksı boyunca yol kenarında ve orta refüjde görsel kaliteyi artırıcı yeni düzenlemeler yapılacaktır.
Yukarıda açıklanan tüm ilkeler ve bu çerçevede yapılacak çalışmalar, Üniversitemizin tüm yerleşkelerinde titizlikle uygulanacak ve sonuçta bu alanlar daha yaşanılabilir birer mekanlar haline dönüştürülecektir.
Yeni
16 Ocak 2015 at 22:53
Süper…
Mülayim
17 Ocak 2015 at 00:06
Sayın Yücel hocam projeleriniz mükemmel kutlarım.Ancak sizden daha çok beklentimiz; çalışma barışı,ötekileştirmenin olmadığı üniversite,özlük hakları,kadrolarda adalet,yaşam biçimlerine müdahalenin olmadığı bir üniversite. Cambridge olmak istemiyoruz.Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olmak,aidiyet duygusuyla gurur duyulan özgür üniversite olmak istiyoruz.Bunları da yapacağınıza inancım tamdır.Rektör adaylığınızın hayırlı olmasını diler başarılar dilerim.
hatice
17 Ocak 2015 at 00:14
yücel hocam, bu botanik bahçesi fikrini senin kafana fef dekanı arkadaş soktuysa hemen unut bu fikri. çünkü fef’teki botanik bahçesi çöplüğe döndü. b.k götürüyor o bahçeyi şimdi.
SONdurum
17 Ocak 2015 at 15:52
Bu iş bitti. Laçiner şuan Ankara’da Cumhurbaşkanından randevu almaya çalışıyor. Çok zor, o yüzden aday olamayacak gibi duruyor… Şimdilik Milletvekilleri ve YÖK’ten İ. Hatipoğlu Yücel’i destekliyor. Ancak, Cumhurbaşkanlığına etki edecek gerçek Çanakkale il yönetimi Karaayvaz’ı destekliyor. Son durum bu….bakalım sonuç ne olacak?
Projeci
19 Ocak 2015 at 15:12
Sert tartışmalar ve dolayısıyla da polemikler gırıla gidiyor.
Çare seviyeli tartışmalar…
Yöntem bilimsel…
O halde müteahhitlik değil de akademik yani projeleri konuşmak gerek…
Zaten devir de projen kadar konuş devri…