Editörün seçtikleri

KENAN EVREN MECLİS’İ TİYATROYA ÇEVİRMİŞ!

Yayınlandı

-

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, 12 Eylül döneminde Kenan Evren’in 3 yıl boyunca Meclis’i tiyatroya çevirdiğini ve sayısız kanun yapıldığını söyledi.

Tarihi davanın önemine işaret eden TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “12 Eylül’de kepazelik yaşanmış. Genelkurmay Başkanı Evren, Meclis’i basıyor ve kendisini Meclis Başkanı, MGK üyelerini Genel Kurul ilan ediyor.

Evren odada, ‘Tasarının görüşmelerine başlıyorum. Geneli üzerinde konuşmak isteyen var mı?’ diyor. ‘Yok’ deniliyor. ‘Maddeyi oyluyorum’ diyor. Bu şekilde tiyatro oynar gibi 3 yıl boyunca sayısız kanun yapmışlar” dedi.

12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı izleyen Üstün, salonda neler hissettiğini ve o dönemde Meclis’te kanunların nasıl çıktığını anlattı.
İlk günkü davayı izlediğini hatırlatan Üstün, “Bütün Türkiye oradaydı, bu sevindiriciydi. Herkesin orada olması, ülkenin geldiği noktayı gösterir. Herkes darbelerden ümidini kesmiş demek ki. Eskiden olsaydı, bir ümitle o tarafta yer almak isteyen insanlar olabilirdi, orada bunlar aklıma geldi” dedi.
Üstün, artık insanların “darbe” kelimesini ağızlarına almayacak noktaya geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Sağ, sol, İslamcı, komünist, sosyalist, Kürt… Herkeste müthiş bir özgüven gördüm. Herkes en marjinal sözünü, kimliğini ortaya koyarak söyleyebiliyor. ‘Ben ülkücü bilmem kim olarak şunu diyorum’, ‘Ben şurada yaşayan bir Kürt olarak’ diyor, mahkemede bunu söyleyebiliyor. Bu dikkatimi çekti orada. Bu özgüven ortamı, son 10 yılda sağlanan özgürlükler sayesinde oldu. Ben orada milletvekili olarak yorum yaparken, bana da laf attılar. Ben buna ‘vatandaşın özgüveni’ diyorum, ben ona aldırmadım. Bu özgüven ortamı, toplumun geldiği noktayı gösterir. Bugün konuşulan lafların 10’da 1’ini 15-20 yıl önce söylesen, hemen takibata çarptırılırdı ama şimdi öyle değil.”

“EVREN’İN HER SÖZÜ KANUN OLUYORDU”

Üstün, “Mahkeme salonunda 2 sanık değil de bir dönem yargılanıyor havası mı vardı?” sorusu üzerine, bazı müdahil avukatlarının sanıklar üzerinde çok yoğunlaştığını söyledi.

Avukatların taktiksel olarak yanlış yaptığını ifade eden Üstün, “Sanıklar üzerinde yoğunlaşırsak, sanki iki tane 90 yaşına gelmiş pirifaninin cezaevine düşmesini arzu ediyor gibi çok basit bir ideal peşinde koşan adamlar durumuna düşeriz” dedi.

Komisyon Başkanı Üstün, o dönemde yaşananları hatırlamak dahi istemediğini belirterek, şunları kaydetti:“12 Eylül’de bir kepazelik yaşanmış. O dönemin Meclis tutanaklarını inceledim. Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Meclis’i basıyor, Meclis Başkanı’nın odasında oturuyor ve kendisini Meclis Başkanı ilan ediyor. Kanunların çıkması için Genel Kurul’a ihtiyaç var. Milli Güvenlik Konseyi üyeleri, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun’u Genel Kurul ilan ediyor. Komisyonları da komutanlara dağıtıyorlar. Bir kanun sevkedildiğinde, önce başında bir general olan komisyona gidiyor, orada güya görüşülüyor. Ondan sonra Genel Kurul dedikleri, başında Kenan Evren’in olduğu, üyeler dedikleri 4 komutanın olduğu heyete geliyor. Kenan Evren odada, ‘Adalet Komisyonu’ndan rapor geldi, tasarının görüşmelerine başlıyorum. Geneli üzerinde görüşmeleri açıyorum, konuşmak isteyen var mı?’ diyor. ‘Yok’ deniliyor. ‘Genelini oyluyorum, maddelere geçiyorum’, ‘1. maddeyi, 2. maddeyi, 3. maddeyi oyluyorum…’ diyor. Bu şekilde tiyatro oynar gibi 3 yıl boyunca, Ağustos 1983’e kadar sayısız kanun yapmışlar.

Kenan Evren’in her sözü kanun oluyordu. Karşısında emir komuta zincirinde çalışan astları vardı, hayır deme imkanları yoktu. Her sözü kanun olan birinin bu duruma düşmesine insan acıyor. Herkes kendi haddini, hududunu, sınırını, yetkisini bilmeli. Bir başka kişinin, kurumun yetkilerini gasbetmemeli.”

“ADETA ARENADA YARGILANAN KİŞİ GİBİ”

Üstün, 12 Eylül’e ilişkin soruşturmanın bu noktada kalmaması gerektiğine işaret ederek, “Nasıl ki Kenan Evren seçilmiş Meclis Başkanı’nın yerine oturdu ve şu anda yargılanıyorsa, seçilmiş Başbakan’ın, bakanın, Ankara, İstanbul ve Sakarya belediye başkanının yerine kim oturmuşsa, onlar da yetki gasbı yapmışlardır. En az onlar kadar bunlar da sorumludurlar ve yargılanmalılar. Soruşturma mutlaka buraya da uzamalı ki bundan sonra kimse bir başkasının yetkisini gasbetmesin. Bir kişi Meclis’in, başka birinin yetkilerini alarak diktatörlüğe soyunmasın. Diktatörlüğün sonu mahkemede bitiyor, çok acı bir şekilde” diye konuştu.
“O kudretli komutanın düştüğü durumu orada görünce içim burkuldu” diyen Üstün, herkesin bu duruma düşebileceğini anlamasını ve bu işi aklından geçirmemesini istedi. Üstün, “Bir zaman söylediği herşey kanun ama şimdi yargılanıyor. Şimdi mahkemede adete bir arenada yargılanan kişi gibi. Zor bir durum, zor bir süreç. Hem ülkeye bu sıkıntıları yaşattılar hem de kendilerini sıkıntıya soktular. Ben ülkeme acıyorum ama onların düştüğü duruma da acıyorum” diye konuştu.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version