İki sene önce Gelibolu’da Saroz Körfezi Doğal Hayatı Koruma ve Amatör Olta Balıkçıları Yardımlaşma, Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Gürlen tarafından tesadüfen bulunan ve yaklaşık 8-10 milyon yaşında olduğu tahmin edilen balenli (dişsiz) balina türüne ait fosil, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Yer Bilimleri Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.
İlk olarak ÇOMÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Paleontolog Yrd. Doç. Dr. Sevinç Kapan Yeşilyurt’a teslim edilerek müze kayıtlarına geçirilen örnekler sonrasında tanımlanmak üzere Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Araştırma Merkezi – Doğa Tarihi Müzesi Müdürlüğü’ne gönderilmişti. Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Paleontolog Prof. Dr. Tanju Kaya ve ekibi tarafından tanımlanan fosil örneğinin günümüzde yaşamayan, yaklaşık 8-10 milyon yıl öncesine ait “cetotheriidae” ailesine ait 6-8 metre boyutlarındaki balenli balina türüne ait bir fosil olduğu tespit edildi.
Çanakkale Boğazı’nın her iki yakasında 1960 yıllarında yapılan çalışmalar sırasında, Doğa Tarihi Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Fikret Ozansoy tarafından balina bulguları rapor edilmiş fakat herhangi bir fosil örneğine rastlanmamıştı. ÇOMÜ Yer Bilimleri Müzesi’nde sergilenmeye başlayan ve balinanın yüzgeç kısmı olan kol kemiğine ait olduğu düşünülen balenli balina fosili örneği, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor.
ÇOMÜ Yer Bilimleri Müzesi’nde sergilenen çok sayıda değerli fosil, kayaç ve mineral örneklerine bir yenisini daha ekledikleri için sevinçli olduklarını ifade eden ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayten Çalık, “Böylesine önemli bir tarihi bulgunun üniversitemizde sergilenmesinden dolayı çok mutluyum. Her geçen gün gelişen koleksiyonuyla adından söz ettiren müzemiz, Uluslararası Mineral Birliği (IMA) Müze Komisyonu’na üye olan Türkiye’deki ilk ve tek müze olma özelliğini taşıyor. Amacımız, ÇOMÜ Yer Bilimleri Müzesi’nin gelişen koleksiyonuyla fiziksel mekânı ve sanal müzesi ile Dünya literatürüne katkı sunan örneklerin sergilendiği bir müze haline gelmesini sağlamak ve bu müzeyi ÇOMÜ’ye ve Çanakkale’ye bir değer olarak kazandırmak” dedi.