Genel

Duanın Tedavilerde ve İnsan Üzerindeki Etkisi

Yayınlandı

-

İnsan hayatında Duanın maddi ve manevi birçok etkisi vardır. Günümüzde din psikologların birçoğu duanın tedavilerde birçok etkisi olduğunu belirmişlerdir. Tarih boyunca baktığımızda da duanın çok büyük tesirleri olduğu aşikârdır. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerime baktığımız zaman birçok yerde duanın insan hayatında ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmakta ve yine aynı şekilde Din psikologları da bedensel rahatsızlıkların tedavisinde duanın etkili olduğu ve olumlu sonuçlar alındığını bilimsel gerçeklerle ileri sürmektedirler.

Bunu belirttikten sonra duanın tedavideki tesirleri ve insan hayatındaki tesirlerini birkaç örnekle belirmek istiyorum. 1912 Nobel Tıp Ödülü sahibi Dr. Alexis Carrel DUA adlı eserinde, kitabında şöyle der:” Her devirde, duanın tedavi üzerindeki tesirleri, insanların dikkatini çeken başlıca mevzulardan biri olmuştur. Bugün dahi dua ile meşgul olunan yerlerde, Allah’a ve azizlerine hitap eden yalvarışlar neticesinde elde edilen şifalardan çok sık bahsedilmektedir.

Fakat kendi kendine veya mutat tedavi ile iyi olabilen hastalıklar bahis mevzu olunca, şifanın gerçek amillerinin ne olduğunu anlamak zor olmaktadır. Sadece, her türlü tedavinin imkânsız veya başarısız olduğu hallerde, duanın neticeleri, kat’i şekilde tayin ve tespit edilebilmektedir. Lourdes sağlık bürosu, bu şifaların gerçekliğini ispat ederek ilme büyük hizmetlerde bulunmuştur. Dua adeta infilakı bir tesire sahip: bu yolla; kanser, böbrek iltihapları, ülser, deri, akciğer, kemik veya karın zarı veremi gibi hastalıkların süratle iyileştikleri görülmüştür. Hadise, hemen tamimiyle aynı şekilde vuku bulmaktadır. Evvela büyük bir ıstırap, sonra iyi olduğunu hissetmek. Bir kaç saniye, en fazla bir kaç saat içinde arazlar kaybolmakta ve anatomik yaralar kapanmaktadır. Mucize, normal iyileşme süresinin son derece kısalmasıyla temayüz etmektedir. Gerek fizyolojistler, gerekse cerrahlar, tecrübeleri esnasında, şimdiye kadar tedavide böyle bir çabukluğa şahit olmamışlardır.

Bu hadiselerin meydana gelmesi için, hastanın bizzat dua etmesine lüzum yoktur. Henüz konuşmasını bilmeyen küçük çocuklar ve Allah’a inanmayanlar bile Lourdes’da iyi olmuşlardı. Fakat onların yanında biri dua ediyordu. Başkası için yapılan dua, bizzat yapılan duadan daima çok daha verimlidir. Duanın tesirinin, onun şiddet ve kalitesine bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Bugün, Lourdes’da meydana gelen mucizeler, kırk elli sene evvelki gibi sık görülmektedir. Zira hastalar eskiden burada hâkim olan şefkatli ve deruni, havayı bulamıyorlar. Artık, ziyaretçilerin çoğunu turistler teşkil etmekte ve dualarda tesirsiz kalmaktadır.

İşte, şahsen benim, duanın neticeleri hakkında edindiğim bilgiler bunlardır. Bunların yanında daha birçok, hatta bugünkü modern tarih bile, böyle mucizevi vakalardan bahseder. Hiç şüphe yok ki, mesela Ars papazına atfedilen mucizeler gerçektir. Bu hadiselerin hepsi, bizi keşfi henüz başlamamış ve sürprizlerle dolu olan yeni bir âleme sokmaktadır. Kat’i olarak bildiğimiz bir şey varsa. O da duanın elle dokunabilir, gözle görülebilir tesirler meydana getirdiğidir. Ne kadar garip görünürse görünsün, bir hakikat olarak kabule mecburuz ki, her kim bir kapı çalsa, kapı ona açılır ve eğer isterse, içeri alınır.”

Ve yine bir sözünde duanın önemine şöyle dikkat çekmekte Alexis Carrel “Dua Allah’a giden yolu aydınlatır.” Ve en sonunda şu muazzam cümleyi sarf eder : “Hiçbir insan karşılığını almadığı dua etmemiştir. “  Bir başka dünyaca ünlü yazar Dostoyevski de şöyle duanın öneminde dikkat çekmekte: “Duadan geri kalma eğer samimi isen her defasında duanda yeni bir mana olacaktır. Bu da seni iyiliğe yöneltecektir. Bunlara bir güzel örnek de Gandi’den verebiliriz. Diyor ki: ”Dua ve ibadet olmasaydı çoktan çıldıracaktım. Allah her halimize deva verir. Elhamdülillah…

Duanın insan hayatında ne kadar önemli bir unsur olduğunu bir de Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerimden ayetlerle örnekler verelim.

* (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin![1]

* Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince,

Dua edenin duasına cevap veririm.[2]

* Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim.[3]

Allah’u Teâla dua etmemizi bizzat emretmiş ve dua istemeyi buyurmuştur. Sevgili Peygamberimizde buyururlar ki ”Muhakkak ki Rabbimiz hayâ sahibidir. Kulları ellerini kaldırıp kendisinden bir şey istedikleri vakit onları boş çevirmekten hayâ eder. “[4] Yine Fatiha süresinin 5. Ayeti şöyle der: ”Yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım isteriz.”

Son olarak Nobel ödülü sahibi Fransız Doktor Alexis Carrel, Yarınlara Doğru isimli eserinde şunu aktarır: Bir rahip, Don Alexis’e “Öğrencilerinize dua etmeyi öğretiyor musunuz?” demiş. Don Alexis, şu cevabı vermiş: “Ben, onlara bütün hayatlarını bir dua haline getirmelerini öğretiyorum.” “Her şey zıddıyla bilinir.” kaidesi gereğince, hastalıklar olmasa sıhhat zamanımızdaki İlâhî nimeti tam olarak idrak edemez ve şükredemezdik. Ancak kulluğumuz, darlık zamanlarımızdan evvel, musibetler, çaresiz hastalıklar kapımızı çalmadan, genişlik ve sağlıkla dolu vakitlerimizde Mevla’mızla buluşmamızı gerektiriyor. Zira bize şah damarımızdan da yakın olan Rabbimiz bizden, kendi beden ve cismaniyetimizden kaynaklanan uzaklığımızı aşıp nihayetsiz aczimizle rahmet-i İlâhiye’ye sığınmamızı bekliyor.

Güç O’nun, varlık da O’nun… O’nun verdiğinin kimse veremez. O’nun verdiğini de kimse geri çeviremez. Yalnız O’ndan yardım dileriz ve yalnız O’na ibadet ederiz. Sonuç olarak her şey yalnızca Allah’tan istenir.  Bu vesile ile tüm hasatlarımıza yüce Allah’tan şifalar diler. Yüce Rabbim inşallah hepimize imanlı sağlıklı huzurlu ve dualı bir hayat nasip eder.

 


[1] 25- FURKÂN SÛRESİ/77

[2] 2- BAKARA SÛRESİ/186

[3] 40- MÜ’MİN SÛRESİ/60

[4] İHYA-YI ULUMİDDİN:1/270

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version