Genel
Yaşasın Çanakkale Antik Kenti…
Bu şehre ilk geldiğim günü dün gibi hatırlıyorum. Sene 2002’di. Güzel bir bahar günüydü. Gelibolu Milli Parkını ziyarete gelmiştik. Yıllar sonra üniversiteye kayıt olmak için tekrar geldim. Bu şehre İskele’de feribottan indim ve hiç kimseye adres sorma ihtiyacı duymadan okulu buldum. Peki neden?
Nedeni benim hafızamın çok kuvvetli olması değildi…
Şehrin yıllar içinde hiç değişmemesiydi. Caddeler, sokaklar nasıl bıraktıysam öyle duruyordu. İlk ziyaret ettiğim günden bu yana sanki yaprak kımıldamamıştı hatta burayı lanetlenmiş bir kavmin yaşadığı yer zannedecektim neredeyse. Ama öyle olmadığını kaldırımlardan anladım. Zira ilk gelişimdeki kaldırım taşları sökülmüş yerine daha güzelleri konmuştu. Sonra burada yaşamaya başlayınca anladım ki kaldırım taşının belediyeyle bir alakası yok O burada bir gelenek haline gelmiş yılın belli bir döneminde kaldırım taşları değiştiriliyordu ama onun dışında her şey aynıydı.
Gerçi geldiğimden beri bir değişiklik daha oldu. Çanakkale’de iskele meydanındaki dükkanları yıktılar. O zaman kendi kendime demiştim ki “Buraya herhalde çok güzel ve büyük bir şey yapacaklar, o yüzden ekmeğinden oldu buradaki esnaf” ve yanılmadığımı iskele meydanına Güney Marmara’nın en büyük ve şaşalı helâsını diktiklerinde anladım.
Olması gerekende buydu bence. Zira Çanakkale’linin iki yüzü vardır; Saat Kulesi ve İskele Meydanı eğer son bir yılda Saat Kulesi’nin oralardan geçtiyseniz, burnunuza buram buram gelen hayat kadar gerçek olan lağım kokusunu fark etmemeniz mümkün değil. Saat Kulesi Meydanı lağım kokan bir şehrin iskelesine helâ yapmak dışında fazla bir seçeneğiniz olamaz zaten…
Velhasıl kelam söylemek istediğim şu bu hizmetsizliklerden kimse mevcut belediyeyi suçlamasın. Çünkü benim tahminimce asırlık bir proje içinde ve bana göre amaçları Çanakkale’deki mevcut yapılara hiç dokunmadan, üzerine hiç bir şey katmadan ve insanların da üzerine bir şey koymasına müsaade etmeden; yani tarihi dokuya zarar vermeden (!) bin, iki bin sene sonra Çanakkale’yi dünyanın yaşayan ilk antik kenti ilan edecekler. Hem bu sayede şehrin adını duyuracak. Hem de şehir turist akımına uğrayacağı için ekonomiyi canlandıracaklar yani bin sene sonra fazla çalışma imkânı olmadığı için işsiz olan yerel hak oturduğu yerden para kazanacak. En azından ben öyle düşünüyorum. Kaldırımları da sürekli yenilemelerinin sebebi de bana göre 2000 sene sonra gelecek turis ve araştırmacılar rahat rahat şehri gezmelerini sağlamak.
Neyse efendim lafı fazla uzatmanın bir manası yok. Böyle büyük bir belediyemiz ve böyle büyük projeleri varken mevcut belediyeye yüz çevirmek olmaz. O yüzden hepinizi yerel seçimlerde belediyeye sahip çıkmaya çağırıyorum. Sonuç da bu adamlar hiçbir iş yapmadan çok büyük bir projeye imza atacaklar ve 2000 sene sonra her şey çok güzel olacak…
Yaşasın Çanakkale Antik Kenti…